Saturday 29 December 2018

Humans of IYACA

“One day, when I was in Azerbaijan with EVS, my friends and I decided to hitchhike to reach a town from a city center. We stood on the road, however, at first, nobody stopped… Later, a truck driver saw and took us but the he warned us that there will be a traffic control. Therefore, one of us had to get in the back of the car. That “lucky” person was me. I needed to wait until they were sure that there was no control. Waiting in the back of the truck alone was very stressful to me. There was no fresh air there and the temperature was so high that it made me sweaty. To be honest, I felt like I was involved in a human smuggling. After 15 minutes, I joined the others and took my seat among them. Even though this story might scare you, when my friends and I remember it now, we share a good laugh.”

Ayhan – IYACA volunteer.

Friday 28 December 2018

Humans of IYACA


We are starting new photo series "Humans of IYACA" in which we will present our volunteers and members of IYACA who will share some stories from their volunteering activities and Erasmus+ projects.
"One day I was in a restaurant in Bulgaria because I was doing my short-term EVS volunteering in this country. A few strange-looking men approached me with a deep grief on their faces. Suddenly they started making comments like “poor girl”, “do you have hair?”, “are you sick?”, “what kind of cancer do you have?” I was in deep shock. I have never heard similar reactions about my hijab... I have politely explained them why my hair was covered and assured that I was doing just fine.”

Şule – IYACA volunteer.



Hayata bir mola; adres: Romanya!


Herkese Merhabalar,
Uzun zamandır aklımda olan EVS programını en sonunda işimden gücümden sıyrılarak değerlendirme fırsatı yakaladım, iki aylık bir projede gönüllü olarak Romanya’ya geldim, bir aydır ülkemden uzakta bambaşka bir kültürün içinde yaşıyorum.
EVS projemiz bir lisede geçiyor, liseli gençleri gelecek seçimlerde oy kullanmaları için bilinçlendirmeyi, bu esnada kendi kültürümüzü tanıtmayı ve Romen kültürü hakkında bilgi sahibi olmayı amaçlıyoruz, projemiz hem öğretmeyi hem de yeni şeyler öğrenmeyi teşvik ediyor.
Romanya’da; proje çalışmalarımızdan arta kalan vakti farklı şehirleri keşfetmekle geçiyoruz, İlk ayımızda; Bükreş, Cluj, Braşov, Sinaia gibi önemli şehirleri gezdik. Gerek Müzeleri, gerekse Old town sokakları tarihe ışık tutar nitelikte. 

Wednesday 26 December 2018

Biriken Anılar


Bir ay daha geçti. Sanki daha dün ikinci blog yazımı yazmışım gibi hissediyorum. Bu kadar hızlı geçen zamanda aynı zamanda ne kadar da çok şey yapmışız diye düşünmeden edemiyorum. Hepsi son bir ay içinde mi yaşandı gerçekten?
Bratislava, Viyana, Budapeşte: Slovakya, Avusturya ve Macaristan’ın başkentleri. Dört günlük küçük tatilimizin, bir o kadar güzel ve yorucu gezisi. Yeni yerleri, kültürleri gözlemlemeyi seven biri olarak gerçekten güzel bir deneyimdi benim için. Birbirine birer saatlikte olan bu yerler, yolculuk sırasında sanki Ankara içinde farklı bir ilçeye gidiyormuş gibi hissettirse de, değişen tabelalardaki diller, ülkenin ekonomisin çok rahat bir şekilde sosyal ortamlara yansıması, bana farklı bir yere geldiğimi farkettiren unsurlar oldu. Bratislava, yaşanılabilir bir başkent, Viyana inanılmaz güvenilir bir ortama sahip, lüks ama bir o kadar da yapay bir güzelliği varmış gibi hissettiren başkent, Budapeşte ise içime biraz ürperti, korku salan başkent.

Wednesday 19 December 2018

Yeni proje, yeni şehir


Artık yeni bir projeye başladık bu yüzden eski kaldığımız yerde kalamadık çünkü aramızda bazı sorunlar oluşmuştu ev bulamadıklarını söğlediler ama bence başka bir şey vardı bize söğlemedikleri, yine de mutluyum çünkü artık büyük bir şehirdeyiz ve her türlü imkana sahibiz o eski köyden de kurtulmuş olduk. Burda çok yoğun çalışıyoruz bazen altı gün bile çalıştığımız oluyor kimi zaman yaşlılar sanatsal aktiviteler yapıyoruz, kimi zaman gençlere Türkçe öğretiyoruz, kimi zaman Türk yemekleri yapıyoruz kimi zaman jimnastik yapıyoruz yaşlılarla. Genellikle akşam beşe kadar çalışıyoruz bazen daha erken bazen daha geç. Buraya gelen ilk Türk biz değiliz daha önce de başka türkler gelmiş ama ilk uzun dönem türkler biziz. Geçen hafta Torun's mid-term training için gittim beş gün orda kaldım gerçekten çok güzeldi kesinlikle on arrival eğitiminden daha iyi olduğunu söğleyebilirim daha öğretici ve yaratıcıydı. Gönüllülerden birkaçı on-arrival'dakilerin aynısıydı eğitmenlerden de birisi aynıydı. Hala görüşüyoruz orda tanışdıklarımızla. Şu an dört kişi aynı evde kalıyoruz şimdilik her şey çok iyi gidiyor.

Tuesday 18 December 2018

The beginning of new journey in Lithuania


Hello, I am Eda from Turkey. I am part of this organization and I am spending my time as a volunteer in Montessori pre-school in Lithuania. I am here almost for 1 month and this month passed very quickly because it was full of exciting trips and meetings with my great new friends.
On the first day my tutor picked me up from Vilnius airport and took me to my flat which is at 14th floor with a great view. She was so nice and she still is.
About Lithuania:
After one month here I can say that Lithuania is a great country to live in (just ignoring the cold weather). Even though it is so cold here, people here are very nice and friendly.
Food is very very cheap here even in the restaurants. There are plenty of second hand shops here where cheap clothes are available. Also in the markets (Maxima, Rimi, etc...) it is possible to find cheap things.

Saturday 15 December 2018

New EVS, new skills


Last year I decided to venture myself to have a new adventure, in this case to do volunteering through European Voluntary Service for 2 months and 10 months with the same organization in the North seaside of Gdansk and Czersk in Poland. What motivated me to do EVS was the chance to take part in a project concentrated in social inclusion and it has been a great learning opportunity for me to work with groups which had difficulties. Moreover, I wanted to learn a new language and find out more about new culture.




Friday 14 December 2018

Lithuanians in Ankara: why they are here, their experiences and culture shocks

Before coming to Ankara for my Erasmus + project I have received many different opinions about Turkey from my family members and friends. I have to admit, most of the things that I have heard were negative and very far from the truth. I heard warnings about how rude and impolite locals are, advice to take many shorts and shorts sleeve blouses because the weather must be so hot and warnings not to trust anyone. However, the things that surprised me the most during the first week of my stay were the ones no-one warned me about.
Half of the Turks smoke everyday
There are plenty of articles online depicting the dreadful statistics of how many Turks are dying every year from smoking-related diseases, however, you will have a hard time realising how many people smoke here until you come to Turkey. As a citizen of a country where most of the grown ups stay away from tobacco, I was surprised seeing significant part of the Turks that I have met smoking. Even though, the country have recently banned smoking in workplaces and enclosed public spaces, sadly, most of the Turks don't obey the law. If you are a non-smoker which hates the smell of tobacco, I have to warn you that it will be possible to escape it only if you will stay at home during your visit here.


Thursday 13 December 2018

Unutulmayacak anlar

Günler birbirini kovalıyor, zaman akıp gidiyor. Geleli neredeyse 2 ay oldu. Zaman nasıl geçecek derken, zamanı durdurmaya çalışıyorum sanki şu an. Bu kadar kısa bir zaman içinde bile ne kadar çok şey yaptım ve birbirinden farklı yerler görmeye, insanlar tanımaya da devam ediyorum. Hayatımda hiç bu kadar planlı olduğumu hatırlamıyorum sanırım. Hafta içi kurslar, hafta sonu geziler derken, bir bakıyorum yeni bir haftaya başlamışız. Ve aynı tatlı telaş birbirini takip ediyor. Rutin işlerimi ve hobilerimi yaparken bir yandan da her ayın farklı gündemleri ile ilgileniyoruz. Bu ay 5 günlük Ön-Varış Eğitimi’ne gittik başka bir ile. Dünyanın her yerinden Slovakya’ya gelen Agh gönülleri ile tanıştım. Herkes içinde başka bir dünya, başka bir hikaye… Birbirinden farklı insanlar; bazıları sessiz ve bir o kadar utangaç, bazıları filmlerden fırlamışçasına çılgın karakterlere sahip, hareketli.

Wednesday 12 December 2018

Tunus`a Denizli`den geldim

Merhabalar, ben Songül Akdağ. Kendini sosyal sorumluluk projelerine adayan, yaşadığım şehirde bir derneğin genel sekreterliğini yapan bir üniversite öğrencisiyim. Tunus’a Denizli’den geldim.
Tunus serüvenimi ilk öğrendiğimde çok heyecanlıydım. Önümde daha bir çok fırsat varken büyük bir fedakarlık yaparak Tunus’u seçtim. Çünkü Afrika ülkesi görmek benim için daha tercih edilebilirdi ve tercih ettim.
Tunus’ta yirmi üçüncü günüm. Kısa dönem EVS programındayım. Geldiğim günden itibaren güzel deneyimler yaşadım. Hiç tatmadığım lezzetler tattım. Hiç görmediğim kültürlere şahit oldum. Buradaki dile ortak oldum. Marketçi abinin, kafedeki garsonun, pazardaki esnafın, minibüsteki gencin kısacası buradaki insanların iletişim konusunda ne kadar sıcak ve istekli olduklarını gördüm. Aktivite kapsamında gittiğimiz okullardaki çocukların sevinçlerine, merakla bakan gözlerine ortak oldum. Sevginin dil, din, ırk ayrımı yapmaksızın her şekilde aynı kalabildiğini hissettim.

Tuesday 11 December 2018

Polonya'da Dolu Dolu Geçen EVS




Polonya'da ki sekizinci ayımıza girmiş bulunuyoruz. Artık işlerimiz iyice rayına oturdu, herkese görevini iyice kavradı, her hafta aksatmadan ofisimize gidip geliyoruz. Her hafta yeni projeler yürütüyoruz, bazen yaşlılara yeni ve gündemde olan konuları konuşuyoruz, bazen christmas için süslemeler yapıyoruz, bazen kreşlere gidip çocuklarla aktiviteler yapıyoruz, bazen Türkçe öğretiyoruz yabancılara, bazen İngilizce konuşma aktiviteleri yapıyoruz. İlerde de yeni aktivitelerin geleceği söğleniyor. Bekleyip göreceğiz. Şimdilik bir sıkıntı yok işlerde bizi zorlayacak bir şey yok zaten.

Wednesday 5 December 2018

The most enriching experience of my life

Buna (Hello),
My name is Tuna. I would like to share my 3 months experience in Cioragirla. The name of the project that I took part in is “Grow Up By Education”. I worked with students at a high school. It is 30 minutes drive from the city center. Erasmus allowed me to discover more about myself and I would love to say thank you to the people I have met and the places I have seen.

INTERNATIONAL VOLUNTEER DAY - 5 DECEMBER

What is volunteering and who are volunteers?

Volunteering is generally considered an activity where an individual or group provides services for no financial or social gain to benefit another person, group or organization. Volunteering is known not only to be related to happiness but also to increase happiness. Studies have also shown that volunteering can cause a decrease in loneliness for those volunteering as well as those for whom people volunteer.

Tuesday 4 December 2018

Diğerli "IYACA" ailesi

Selamlar,
Değerli “İyaca” ailesi.” Mediterrenean Youth Dream” isimli AGH projesi kapsamında güzel Akdeniz ülkesi Tunus’un Sousse şehrinde gönüllülük icra etmekteyim.Projemizin total süresi 60 günlük bir programdan oluşmaktadır.Tunus’ta projemizin ilk ayını bitirmek üzereyiz.İlk 30 gün içerisinde edindiğim deneyimlerimi bu blog yazısı altında toplamaya karar verdim.21 Eylül gecesi İstanbul’dan Tunus’un başkentinde bulunan Kartaca havalimanına indik.Proje mentorumuz Mounir bizi havaalanında karşıladıktan sonra başkente yaklaşık 120 km mesafede yer alan Sousse şehrine doğru yola çıktık.Tunus’a ulaştığımız tarih haftasonuna denk geldiğinden dolayı tatil sonrası Sousse/Akouda bölgesinde yer alan anaokulunda projemize katıldık. Okulun kapısından içeri adım atar atmaz çocukların bize karşı gösterdikleri yoğun sevgi seline şahit olduk.Okuldaki çocukların enerjisi ve sevgisi ,öğretmenlerin sıcakkanlı tavırları bizi anında ortama adapte etti.Haftada 5 günlük periyottan oluşan bir programımız var.Bu programın içinde üç gün anaokulunda ve bir gün seracılık faaliyetlerinde bulunarak,haftanın son günü ise gençlik merkezinde kültür sanat faaliyetlerine dahil olarak noktalıyoruz.

Thursday 29 November 2018

My first experience with EVS

Hello everyone,
I am Fulya. This project is the first similiar experience to me. Firstly, if you make use of your time well you can learn a lot. I completed the first month of three month long-term project in Romania. The project is implemented in Ciorogarla, 17 km West of Romania. I had new experiences in this country. If I were the describe the project, it is about acculturation with children at High School. Initially the language had become a problem for us. However, now we have a stronger communication with children. While we teach them Turkish culture and language, they teach us Romanian culture and language. We live in a dormitory next to the school. We have to cook in our shared kitchen.

Tuesday 27 November 2018

Ankara's hidden gems for art lovers


Every time when I am traveling abroad my first encounter with the place starts from exploring the old parts of the city, enjoying unique architecture, and trying local cuisine. However, recently I have realized that in order to get to know the area better it is necessary to go further than the city center, which is often crowded with tourists (that might make many of us feel annoyed), because the real spirit of the city is often more visible far from the touristic gems.
Since I am a huge fan of street art and all forms of modern art in general, I have been trying to find some interesting places here in Ankara that are usually out of must-see lists. However, there is not much information provided on the internet, therefore I wish my text will not only encapsulate my experience in Ankara so far but also be benefıcial for many tourists who are looking for additional information before coming to the capital of Turkey.

Friday 16 November 2018

Learning about history of Turkey

This blog will be a short introduction to modern Turkish history. So the blog will be maybe boring but full of information.
Being a longterm volunteer in Turkey means to get familiar and used to Turkish culture, it means learning a lot about their history. What you can’t miss is the picture of Mustafa Kemal Atatürk, his Picture hangs everywhere as he is considered as the national hero. Even little kids in kindergartens are learning about this legendary hero who achieved an outstanding military and political victory and established a republic on the ashes of the Ottoman Empire. In two weeks there were 2 big days, connected to the history of Turkey, especially to Mr. Mustafa Kemal Atatürk.

Tuesday 13 November 2018

Ciorogarla`dan selamlar



Ciorogarla`dan selamlar 
EVS projesini arkadaşımdan duyduğumda o kadar heyecanlanmıştım ki benim için gerçekleşmesi  hayaldi ve ilk kez yurt dışına çıkabilme fırsatı doğmuştu. Hayalim  gerçek oldu ve şimdi Romanya Bükreş Ciorogarla`dayım. 
İlk haftalar biraz zorlu,  alışmaya çalışarak ve Türkiye ile kıyaslayarak geçti. Hatta daha önce evs yapan arkadaşıma " şimdi seninle konuşmayalım buraya alışınca konuşuruz. “ diyerek ona biraz çocukluk yaptım. Sonrasında tabi durumlar değişti , arkadaşım ile farklı zamanlarda aynı şehri gezmek çok özel  ve farklı bir deneyim oldu. Her şey için teşekkür ederim Kübracım . Alışma evresinin uzun sürmesinden korkmuştum neyse ki 1 hafta sürdü. Diğer haftaların nasıl geçtiğini anlamadım ve buraya geleli 1,5 ay oldu.
Hayatımda hiç yapamam dediğim mesleği öğretmenliği aynı dili konuşamadığım öğrencilerle deneyimlemek muhteşem bir duyguydu. Okul günlerimiz öğrencilere Türkçe kelimeler öğreterek ,onlardan Romence kelimeler öğrenerek ve hocalar bize Romanya kültürünü ve geleneklerini anlatarak eğlenceli bir şekilde geçiyor. Sanırım hayatta en güzel  ve anlamlı şey paylaşmak ve sürekli etkileşim halinde bulunmak yani gönüllü olmak.

Saturday 3 November 2018

Romanya’dan herkese merhabalar,

Romanya’dan herkese merhabalar,
Ben Esra. Bu proje benim ilk AGH deneyimim ve aynı zamanda Romanya’ya ilk gelişim. Özellikle bu bölgede bir projede yer almak istememin nedeni; yüksek lisans çalışma alanımın Balkan milletleri ile alakalı olmasıydı. Bu açıdan böyle bir projede yer alarak hem ülkeyi ve insanlarını hem de kültürlerini yakından tanıma fırsatına sahip olduğumu düşünüyorum.
Projeden bahsedecek olursam;  içeriğinin genel olarak eğitimle alakası olması, çocuklarla birebir iletişim kurmamızı ve yeni tecrübeler edinmemizi sağladı. Birlikte yapmış olduğumuz dersler, oyunlar ve aktiviteler aracılığıyla çok çabuk kaynaşmış ve kültürel etkileşim sağlamış olduk. Bütün bu aktiveler sayesinde hem biz onlara Türkçe öğretip, Türk kültürü hakkında bilgi verdik; hem de onlar bizlere Romence öğretip kendi kültürleri hakkında bilgiler verdiler.

Tuesday 23 October 2018

Şehir ve İnsanlar

İsmim Mehmet Yıldız. 25 yaşındayım ve bu proje benim ilk yurtdışı deneyimim. Projemiz eğitim odaklı olduğu için daha çok çocuklarla çalışıyoruz. Ancak çocuklarla ilişkimize veya Romanya'nın nasıl olduğuna dair izlenimlerimi aktarmadan önce sizlere nerede kaldığımızı ve nasıl bir bakış açısıyla bu cümleleri yazdığımı anlatmak istiyorum.
     Bükreş'e yarım saat uzaklıkta Ciorogarla şehrinde kalıyoruz. Çok sakin bir mekan ve evler çok şirin. Temiz havasıyla beraber yavaş yavaş da olsa alışıyorsunuz buraya. Ancak bu projeyle birlikte, bir yeri güzel yapan en önemli şeyin insanlar olduğunu bir kez daha hatırladım. Sonda söylemem gereken şeyi en başta söyledim belki de ama; ilk günden itibaren buradaki insanların bize yardımcı olmaya çalışması, en içten halleriyle -İngilizce bilmeden de olsa- bize bir şeyler anlatmaya çalışmaları gerçekten çok eğlenceliydi. Hala da ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorlar.  Öğretmenler de bir o kadar hevesli. Hem bizden bir şeyler öğrenmeye çalışıyorlar hem de kendileri Romanya'yı tanıtmak için bizlere özel dersler hazırlıyorlar.

Tuesday 16 October 2018

ROMANYA’ DAN SEVGİLERLE...

 Merhabalar ,
Ben Sergen Tümkaya.
İlk Evs projem ile ilk kez yurtdışına çıkma fırsatı buldum. Burada olmak gerçekten harika. İlk  altı haftamın nasıl geçtiğini hiç anlayamadım. Yeni insanlar, yeni arkadaşlar, yeni bir kültür ve en önemlisi hayata dair yeni bir pencereden yeni bir bakış açısı kazanmak burada bize sunulan en büyük lütuflardan biri. Projem bir gençlik projesi ve eğitimle ilgili olduğu için burada lise öğrencilerine Türkçe öğretiyoruz. Karşılıklı olarak kültürel etkileşimde bulunuyoruz. Onlara kendi kültürümüzü tanıtıp bizde onların kültürünü öğreniyoruz. Bize çok sıcak davranıyorlar. İlk öğretmenlik tecrübemi burada kazanmış oldum. Liselilerle vakit geçirmek onlara öğretmenleriymiş gibi ders anlatmak gerçekten çok keyifli. Derslerin dışında okulumuzda bulunan öğretmenler bizim için sürekli etkinlikler düzenliyorlar. Bükreşte olmak bana keyif veriyor. Merkeze olan uzaklığımız yarım saat olsa da şehir merkezine gitmek keyif verici. Çünkü orada  farklı insanlarla tanışıp yabancı arkadaşlar edinmek burada sevdiğimiz aktviteler arasında.

Aç Yüreğini Bir Merhabaya

Merhaba, ben Ayşe - Ahoj, ja som Ayşe
Slovakya’da EVS projesine gidebileceğimi öğrendikten bir buçuk ay gibi kısa bir süre içinde kendimi burada, belki de daha önce hiç duymadığım bir yerde yaşarken ve oranın bir dili öğrenirken buldum.
İlk yurtdışı deneyimim :) Ve beraberinde gelen ilkler sürüsü…Yolculuğumun başladığı ana kadar inanamadım buraya geleceğime ve hala da inanamıyorum açıkçası.. Prag’da uçaktan indikten sonra, tren ile 5 saatlik yol gitmem gerekiyordu Slovakya’ya, kaldığım yere gelebilmem için. Biraz endişeliydim ama sanki her şey ayarlanmış ve beni bekliyor gibiydi. Pasaport kontrol noktasındaki polisin sohbetini, tren istasyonuna giden otobüs şoförünün yardımını, treni beklerken benimle sohbet eden abiyi ve trenden indiğimde beni karşılayan Mirka’nın gülümseyişini sanırım hiç unutmayacağım. İlk izlenimlerimde böylesine güler yüzerle karşılaşmış olmam içimi rahatlattı doğrusu. Geleli tam 3 hafta olmuş. Zaman su gibi akıyor. Buraya alışmamı sağlayan en önemli şey, sanırım buranın doğası ve özel olarak yapılmış, ormanın içindeki yürüyüş yolları. Gerçekten huzur veriyor. 

Türkiye`den Romanya`ya

Ekim yeni başladı, yağmur toprağa kavuştu. Eylül yaza vedasında bizi ısıtmaya devam ettiği zamanları pay etmek istersem nasıl başlamalıyım, düşünüyorum. En baştan anlatmak en güzeli herhalde.
İstanbul’dan çıkıp Bükreş’e ilk adımlarımız küçük bir havalimanında atılmıştı.  Romanya’nın kargaşadan uzak tavrında, bizi valizlerimiz için çok bekletse de, sonunda şehre bir saat uzaklıkta, kır ile kent arasında ağaçlara doymuş bir yere geldik: Braneşti. Burası bir ay içerisinde kurulacak dostluklara, yapılacak işlere, gezilecek yerlere eskiz yapılan yer olacaktı. Açıkça söylemek gerekirse ilk izlenimlerimde geçecek iki ayın zaman kaybından başka bir şey olmadığını düşünmeye itti. Ne var ki Bükreş’in tarihi sokakları, doğası ve yapısı içten içe bunu kırmış ki şu anki satırlarım yüzüme tebessüm bırakan bir halde. Bükreş’in birbirinden güzel bahçelerinde güzel gün batımları, eski cephelere çalınmış yapıları, yer yer komünist monoton düzenleri, yer yer Barok köşelere sahip apartmanlar, Latin tarihinin doğuda yaşam süren kültürü : Rumen Halkı, acılarına bürünmüş anıtları ve geçmişe bürünmüş heykelleri... Hangi biri çaldı kalbimi bilmiyorum. Belki de Braneşti’nin küçük suratlarına öğretmen edasıyla ders vermektir.

EVS BAĞIMLILIK YAPAR

Merhabalar ben Ahmet,   
Gelmeden önce kafamda ne kadar soru varsa hemen hemen her birinin cevaplarını gün gün merakla araştırıyor ve tecrübe etmeye devam ediyorum. 1 Ayın nasıl bittiğinin şaşkınlığını üzerimden de atabilmiş değilim. EVS sayesinde müthiş insanlar ve müthiş yerleri daha şimdiden gördüğümü söylemeden edemeyeceğim. Şimdiye kadar her şey gerçekten beklentimin üzerindeydi ve her şey de güzel gidiyor, tabi çantamı otobüste unutmamın ve tüm önemli eşyalarımın gitmesi dışında,
Burada zaman oldukça şehrin özel ve güzel bölgelerini mümkün olduğu kadar gezmeye ve tarihini tanımaya çalışıyoruz. Tarihlerini ve tarihi yerlerini gördükçe bir ülke geçmişinin neler anlattığını o anıtların nelerden bahsettiniği deneyimlemek gerçekten çok müthiş. Ayrıca burada yapılmış olan anıtlar, heykeller gerçekten olağandışı güzellikteler. Şehir merkezinden tutun da şehrin kenarlarda kalmış parklarına bile heykeller ve farklı çevre düzenlemeleri ile bir sanat dokunuşu yapılmış.

Tuesday 9 October 2018

EVS İLE ÖĞRETMENLİĞE İLK ADIM

Romanya’dan herkese merhaba ben Funda,
İlk Evs projem olduğu için gelirken çok heyecanlıydım, yeni mezun bir öğretmen olarak projeye katkı sağlayıp sağlayamama konusunda tedirginliklerim vardı. Fakat şuan da tedirginliğim sadece zamanın çok çabuk geçiyor olmasıyla ilgili. Derslerine girdiğimiz lisenin yurdunda kalıyoruz, biz gönüllüler için birçok imkan sağlanmış kendimi bu konuda şanslı hissediyorum. Okul açılmadan bir süre önce geldiğimiz için koordinatörümüzle görüşmelerimiz dışında ki zamanlarda Romanya’nın başkenti olan Bükreş’i keşfedebileceğimiz bol vaktimiz oldu. Yolunuz Bükreş’e düşerse Parlemento binasını, müzeleri, sokakta gördüğünüz yapıları incelemenizi ve bol bol parklarını gezmenizi tavsiye ederim.

Friday 5 October 2018

Romanya`da EVS ile

Herkese Merhabalar….Ben Ege.
Doğup, biraz büyüdüğüm sonrasında bırakıp gitmek zorunda kaldığım topraklara EVS ile kavuşmuş bulunmaktayım 2 aylığına…
ROMANYA.
Avrupa’nın doğusunda yer alıp yaklaşık 19.2 milyon nüfusa sahip olan denize kıyısı, bolca dağları,efsaneleri ve yemyeşil güzellikleri olan ülke. Türk kültürünün ve balkanların izlenirini bulabilceğiniz ama aynı zamanda bir avrupa ülkesi olan sıcakkanlı insanlarının olduğu bir ülke burası. Dracula’nın var olduğu bir ülkeye geliyorsunuz.Bolca kalelere ve yemyeşil yollara, parklara hazır olun. Müzelerin bolca olduğu, sürekli bir etkinliğin (konserin,festivalin) olduğu bir ülke burası.Fransız ve Rus komünist sistemin ve mimarisinin etkilerini hemen ilk bakışınızda anlayacaksınız.

Bükreş'te AGH(EVS)

Selamlar,
Ben Bahadır. 19 yaşındayım ve AGH projesine Kayseri'den katılıyorum. Katıldığım projenin amacı gelecek sene (2019) Avrupa'da bir seçim düzenlenecek ve bu seçime gençlerin katılması için, demokrasiyi daha iyi anlamaları ve oy vermenin ne kadar önemli bir şey olduğunu anlatmak, amacıyla katıldım.
Projeye katılmadan önce ilk defa tek başıma yurtdışı maceram olacağı için heyecanlı ve önyargılıydım. İstanbul Atatürk Havalimanı'nda gönüllü diğer arkadaşlarımla buluşup tanıştığımda düşüncelerim daha da olumlu hale gelmeye başladı. Bükreşe indiğimizden beri her tarafımız yabancı insanlarla dolu ve tek başımızaydık. Proje Koordinatörümüz Adrian Bey bizi karşıladığında enerjisi yüksek, sosyal bir insan olduğunu anlamıştım. Kalacağımız yer Bükreş'e yaklaşık 40-50 dakikalık mesafedeydi ve vardığımızda Koordinatör yardımcımız Yasemin hanımla tanıştık. Neyse ki Türkçe biliyordu ve çok yardımcı oldu. :) Adrian Bey ve Yasemin Hanım, Gerek proje hakkında gerekse de şehir ve Romanya hakkında bizi bilgilendirdi. Kaldığımız yer, projemizin amacı gereği Liceul Tehnologic "Cezar Nicolau" adlı okulun yurduydu ve beğendim. Gece vardığımız için odalarımıza yerleşip uyuduk ve şehre diğer gün çıktık. Gün aydınlanıp şehre çıktığımızda ortamı, insanları görmeye ve keşfetmeye daha da heveslendim.

Tuesday 2 October 2018

Ankara`dan selamlar!Hello from Ankara!

Merhabalar!!
Benim adım Alexandra,Romanya`lıyım,Bükreş`ten.Bu benim yazdığım ilk blogum.Ankara`da 2 ay kalacağım ve ikinci haftam bitmiş beli.Buraya geldiğimden beri az,ama çok iyi hissetmiştim...Eminim iki ay çok geçecek bu yüzden ailemi özledim bile,biraz üzgünüm.Ankara`ya ben ilk defa geldim ama Türkiye`ye daha önce gelmiştim,mesela:Antalya`ya,İstanbul`a,Rize`ye,Trabzon`a...
Bu ülkeyi çok seviyorum.Şimdi çok farklı,şu an buraya IYACA programı vasıtasıyla gönüllü olarak geldim ve daha önce uzun zamandır burada bulunmamıştım.Program sürecinin ilk başındayım ama Türkçe konuşabilmem çok konuşma gidiyor.Ayrıca gönüllü olarak gelmek isteyenlere burayı öneriyorum.Çünkü Ankara iklim olarak Romanya iklimine çok yakındır...
Ankara hakkında ne söyleyebilirim...Bu şehri çok sevdim çünkü ulaşım konusunda sıkıntı çekmiyorsun ve bü-yük bir başkent olmasına rağmen istediğin kurum veya makamlara kolayca ulaşabiliyorsun.

Thursday 27 September 2018

İkinci ayım bitmiş

Merhabalar,
Geldiğim ilk hafta 6 ay nasıl geçecek derken şimdi bakıyorum 2. ayım bitmiş bile. Buraya tamamen alıştım dersem yalan olmaz.. Gelirken yaz ayından itibaren kalın montları giyerim diye tahmin ederken havanın sıcaklığı beni şaşırtmaya devam ediyordu :)Bir İzmirli olarak en büyük merakım Kasım ayı, ‘ ne olmuş yahu biraz soğuk, biraz kar bunları da görmek, bilmek lazım ‘ diyorum..
Burada yaptığım en güzel aktivitelerden biri nehir üzerinde kano ile vakit geçirmekti. Bir an nehrin ortasında durup sadece sessizliği dinlemek istiyorsunuz.. Bu süre zarfında etrafımda sadece 2 renk olması resmen kendi ülkemde en son ne zaman böyle bir manzarada keyif yaptın sorusunu hatırlattı bana.. Şimdiye dek böyle bir aktivite denememiş olmam da ayrıca kendime karşı kızdırdı beni :) Letonya’yı bu konuda övmekle bitiremiyorum. Doğaya saygıları inanılmaz yüksek..Bir diğer güzel gezim ise Letonya’da bulunan tek saray Rundale Palace’a yaptığımız ziyaret idi.. Daugavpils’ten sarayın bulunduğu şehre gidene kadar tekrar doğaya, ağaçlara, Letonların çoğunun sahip olduğu countryside house ; onların deyimi ile; daçalarının bahçelerinin dizaynına aşık olmadan kendinizi alamıyorsunuz :) Ortalama 4 saatlik bir yolcuğun ardından saraya varmış bulunuyorduk.. Saraya giden uzun ağaçlı yolun güzelliğinden sanıyorum yarım saatimizi orada harcamıştık :) Rundale Palaca‘ı Letonya’ya uzun süreli gelen birinin görmeden gitmesi büyük ayıp doğrusu.. Gerçekten görülmeye değer yerlerden..

Saturday 22 September 2018

Czersk’te EVS – Yeni Deneyimler, Yeni Dostluklar

 Merhaba Czersk'te dördüncü ayımı tamamlamak üzereyim, burda zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyoruz hergün bir etkinlik hergün bir faliyet yeni arkadaşlar yeni dostluklar yeni gençlik projeleri derken kendi projemin 3 te birinin bittiğini anladım biraz da üzüldüm açıkçası insan buraya alıştıktan sonra burdan gitmek istemiyor geriye dönüp baktığımda Türkiye'yle ilgili sadece yemekleri özlüyorum herhalde onun dışında buraya adapte olmak çok kolay. Burda hafta içi hergün rehabilitasyon merkezine gidip zihinsel ve bedensel engelli kişilere yardımcı oluyoruz, onlara rehberlik yapıyoruz. Çalıştığımız kurumda birkaç kişi İngilizce biliyor iyi ki de biliyor yoksa işimiz çok zor olurdu tabi bizde bu arada lehçe öğreniyoruz çünkü dışarda kendimizi ifade edebilmemiz gerekiyor.

Saturday 15 September 2018

Moldova’dan Tecrübeler

Herkese tekrardan merhaba, daha önceki blogumda sizlere kim olduğumdan, AGH projelerinden, ilk iki hafta içinde şehire dair izlenimlerimden ve yaptıklarımdan kısaca bahsetmiştim. Şimdi ise projemi tamamlamış, 2 ay Moldova’da yaşamış ve Türkiye’ye dönmüş olarak ikinci ve son bloğumu yazıyorum.
Bu blogumda ise proje içeriğinden ziyade yaşayarak edindiğim tecrübelerimi paylaşmak istiyorum.
Öncelikle şehirde yaşadığım zorluklardan bahsetmek istiyorum. Bu sayede, sizler de katılmaya karar verirseniz göz önünde bulundurmanız gereken zorluklardan haberdar olursunuz. En önemli zorluk dil bariyeriydi. Rutin alışverişlerde almak istediklerimi anlatmak olsun, yol tarifleri olsun, Türkiye’de olmayıp Moldova’da çok alışılagelmiş davranışları özümsemek olsun, dil bilmeden bu işleri halletmek gerçekten zorlay
ıcıydı. Bu sorunu ise Moldova’nın konuşulan dili olan Rusçayı öğrenmeye başlayarak hallettim. Kiril alfabesi kullanılan bir yere gidiyorsanız kesinlikle alfabeyi okumayı öğrenmenizi tavsiye ederim çünkü bazı restoranlarda size direkt kiril alfabeli menü getiriyorlar.

Friday 7 September 2018

KAFKASYA’DAN SON DEMLER

Projemin yaklaşık olarak iki aylık zarfını tamamlarken bu sürecin son blog yazısını kaleme alıyorum. Öncelikle projemin ilk zamanlarına dönüp baktığımda koskoca iki ay nasıl geçecek diye düşündüğümü hatırlıyorum. Ancak şimdi zamanın ne kadar da hızlı bir şekilde aktığını ve bana ayrılan sürenin yavaş yavaş sona erdiğine tanıklık ediyorum. En başta bu kadar gözümün korkmasının sebebi ilk yurt dışı deneyimim olması ve beni burada neler beklediğinden bihaber olmamdı. Daha sonrasında işler yoluna girmeye ve projemle alakadar olmaya başlayınca bir gün, bir hafta, bir ay nasıl çabuk geçiyor diye kendime hayret etmeye başlamıştım. İlk bloğumda kısaca değinmiş olduğum Avrupa Gönüllülük Hizmetleri sayesinde bu deneyimlemiş olduğum çok farklı iki aylık süreçte unutamayacağım her birinin bende apayrı yerleri olan anılar biriktirdim. Bu projeye dâhil olmasaydım bu iki ayı nasıl değerlendirecektim o da bir muamma tabii ki. İyi ki IYACA ile tanıştım ve onlar sayesinde bu tecrübeyi yaşadım.

Tuesday 28 August 2018

AGH sizlere neler katabilir?


Neredeyse 3 aylık AGH deneyimimin tamamlanması ve daha önce sahip olduğum tüm projeler, stajlar ve işlerle karşılaştırmam sonucunda şu sonuçlara vardım:
AGH gerçekten birçok açıdan harika bir fırsat.
Çünkü yapabileceklerin arasında;
* Ev sahibi kuruluşunuzun hedeflerine aktif olarak katılıp katkıda bulunmak
* Programın tüm aşamalarında destek almak
* Bir yabancı gibi yaşarken ve günlük hayatla bütünleşerek yeni bir kültürü yaşamak
* Yabancı dil öğrenmek ve uygulamak;

Friday 10 August 2018

AZERBAYCAN’DAN İLK İZLENİMLER


Merhaba, ben Ayhan Gorga
Ankara Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı birinci sınıf öğrencisiyim. Bölümümden de anlayacağınız üzere İngilizce’ye normalden daha fazla ilgim var ve kendimi bu konuda geliştirmem gerekiyor. Aklımda hep bir yurt dışı düşüncesi vardı ve Avrupa Gönüllülük Hizmetleri (AGH) kapsamında gayet uygun şartlarda bu hayalimi gerçekleştirebileceğimi düşündüm. Kısaca AGH hakkında bilgi vermek gerekirse, Avrupa Gönüllülük Hizmetleri 18-30 yaş aralığındaki bireylerin yurt dışında birbirinden farklı ülkelerde ve alanlarda kendilerini geliştirebileceği bir gönüllülük programıdır.
Caucasian Youth Dream başlığı altında Bridge to the Future Azerbaijan projesi haberi ile karşılaştığımda ilk yurt dışı deneyimim için güzel bir fırsat olacağını düşündüm ve projeye başvuruda bulundum. Kabul edilmem ile birlikte yolculuk süreci başlamış oldu. Tabii ki Azerbaycan’a giderken “İki ay nasıl geçecek?”, “Beni orada ne gibi şeyler bekliyor?” şeklinde endişelerim vardı. Ama bu soruların cevabını almak o kadar da uzun sürmedi.

Tuesday 7 August 2018

Sliven'de AGH

Merhaba ben Cansu Koç,
Avrupa gönüllü hizmeti projesine başvurarak Bulgaristan'ın Sliven şehrine geldim. Otogarda gönüllü proje koordinatörümüz Alex karşıladı. Bizim için hazırlanan eve geçtik. Burada iki İtalyan bir İspanyol gönüllü olmak üzere dört kişi kalıyoruz.
İlk hafta market ofis ve şehri tanıtan kısa bir tur yaptık. Sliven küçük ve sakın bir şehir. Eğer Metropolden geldiyseniz ne mutlu büyük karmaşalardan trafik yoğunluğundan eser yok. Bir Alış veriş merkezi var ve çok fazla ikinci el mağazası geri dönüşüme önem veren bir şehir. Şehirde bir iki tane otobüs gördüm ama buradaki insanlar genelde taksi kullanıyor. Mesafe kısa taksi ucuz ve burada çok fazla Türk yaşıyor. İlk bakışta anlamasanız da nereli olduğumu söylediğimde direk Türkçe konuşmaya başlıyorlar.

Tuesday 31 July 2018

Benim AGH Maceram

Merhaba ben Sıla,
Merhaba ben Ankara Üniversitesi Kimya mühendisliği birinci sınıf öğrencisi hazırlığı yeni bitirmiş olan bir öğrenciyim. Bu tarz projeleri uzun zamandır takip ettiğimi belirtmek isterim. Bu proje diğerlerinden farklı olarak daha içten daha samimi geldiği için başvurdum ve seçildim şuan yaklaşık 3 haftalık zaman dilimini geride bıraktım. Öncelikle daha önce hiç duymadığım AGH hakkında konuşmak istiyorum. Nedir bu AGH? AGH 18-30 yaşları arasındaki kişilerin herhangi bir kar gözetmeksizin gezip görmek öğrenmek için yurt dışında kısa veya uzun zamanlı yaptıkları bir gönüllülük programıdır. Benim projem olan LifEVS Romanya’nın Arad şehrinde güzel sakin ama küçük bir yerdi açıkça söylemek gerekirse çok bir beklentiyle gelmemiştim buraya ama şuan hiç bitmemesini istiyorum diyebilirim burada belki bir daha yakalayamayacağım fırsatları yaşama şansı buldum örneğin ailemle yaşadığım için belki de hiç yurtta kalmayı deneyimleyemeyecektim. 

Monday 30 July 2018

Romanya Arad`dan Sevgilerle...

Herkese merhaba, ben Ünsal,
Çankaya Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde okuyorum. Yaz tatilinde hem kendimi geliştirmek hem de insanlara faydalı olabileceğim bir şey yapmak amacıyla AGH projesi ile geldiğim Romanya’da bugün 27. günüm. Romanya ve Türkiye’nin coğrafi ve kültürel yakınlıkları sayesinde geldiğim ilk hafta haricinde hiçbir adaptasyon problemi yasamadım. İlk olarak gönüllülük yaptığım Arad şehrinden bahsetmek istiyorum. Geldiğim ilk gün başkent Bükreş’te karşılaştığım halkın soğuk tavrı ne kadar beni korkutmuş olsa da Arad’da herkesin sıcakkanlı ve iyiliksever tavrını görünce işlerin kolay olacağını fark ettim. Tek başına ana dilini bilmediğim bir ülkeye gelmeden önceki tüm kaygı ve korkuyu Romanya sayesinde en az düzeyde yasadığımı düşünüyorum. Adaptasyon surecinden sonra burada ne yaptığımızı anlatmak ve aktivitelerden bahsedebilirim. Geldikten 5 gün sonra Romanya’daki kuruluşumuzun bu yıl içinde düzenlediği en büyük etkinlik olan ``Festivalul Părădăicilor`` yani Domates Festivali vardı.

Wednesday 25 July 2018

Festivalul Părădăicilor (Domates Festivali)

Merhaba, ben Umut Alaca
Akdeniz Üniversitesi'nde Peyzaj Mimarlığı okuyorum. 3 aylık yaz tatilini fırsat bilerek AGH ye(Avrupa Gönüllü Hizmeti) başvurarak Romanya'nın Macaristan sınırında bulunan Arad şehrine gönüllülük yapmak üzere İstanbul’dan uçakla önce başkent olan Bükreş'e oradan da asıl gönüllülük yapacağım Arad şehrine geldim. Bugün Romanya'da 21. günüm ve hiç adaptasyon sıkıntısı çekmedim çünkü genel olarak Romen insanıyla Türk insanının birçok noktada benzer özelliklere sahip olduğunu gördüm. Burada neler yaptığımı size fotoğraflarla gösterip anlatmak istiyorum.
Burası Festivalul Paradacicilior (Domates Festivali) aklınıza hemen insanların birbirine domates fırlattığı geliyor biliyorum fakat burası aslında bizim her hafta bir yerde kurulan pazarlarımız gibi ve buradan satın alım yapabiliyorsunuz. Peki nerede Festival burası sadece pazar diyebilirsiniz Festival 3 gün sürüyor ve aslında Festivale ismini veren domates sadece bir sembol.

Monday 23 July 2018

Moldova'dan İlk İzlenimler

Merhaba, ben Kemal Erdem Coşar
Akdeniz Üniversitesi'nde İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyan ve boş zamanlarını çeşitli yerel ve uluslararası projelerle doldurmaya çalışan bir gencim.
Şu an Moldova Kişinev'de Avrupa Gönüllülük Hizmetleri (AGH) kapsamında geldiğim 2 aylık projenin 13. günündeyim. Öncelikle ''AGH nedir?'' sorusuyla başlamak istiyorum.
AGH 18-30 yaşları arasındaki kişilerin, yurt dışında, çeşitli alanlarda kendilerini geliştirebileceği bir gönüllülük programıdır. Benim serüvenimin başlangıcına gelecek olursak, kafamda ''Acaba nasıl zorluklarla karşılaşacağım?'' ''Orada beni neler bekliyor?'' ''2 ay yurt dışında nasıl kalacağım?'' gibi sorular varken kendimi valizimi hazırlamış biletim elimde uçağımı beklerken buldum.
İstanbul Atatürk Havalimanından Kişinev Havalimanına indiğim anda ismimin yazılı olduğu kâğıdı tutan bir kadını gördüm ve benim koordinatörüm olduğunu anladım. :) Daha sonra bana şehirden, ulaşım sisteminden, Millenium'dan ( Beni karşılayan kurumun adı ), gönüllülerin ne yaptıklarından bahsetti. Daha sonra arabayla evime doğru gittik.

Thursday 19 July 2018

Czersk Agh Serüveni

Merhabalar ben Kubilay
AGH'nin size getirdiği güzel şeylerden biri de yeni bir şehirde yaşıyor olmanız  iyi ve ucuz yemeklerin, dışarı çıkacak güzel yerlerin ya da kaybolmak için güzel doğal yerlerin olduğu yerleri keşfedebilme olanağınızın olması.
Sabit bir programımız olsa da, bir şekilde gezgin ruhum hafta sonlarında şehirden çıkmanın bir yolunu buldu. Yani 2 ay içinde Varşova, Gdańsk, Tczew gibi büyük şehirleri gezebildim. Eminim mükemmel bir “suç” ortağı gezgin bulabilirsem  gelecekte daha çok keşiflerim olacak Czersk kendi halinde bir yerdir, ama bir şekilde diğer şehirler gibi çok kalabalık değildir ama buna rağmen istediğimiz her şeye erişebilirsiniz.

Tuesday 3 July 2018

Araştır-Gez-Hareket (AGH)


Merhaba ben Mustafa
Adana'dan İstanbul'a, İstanbul'dan Bükreş'e, Bükreş’ten Craiova'ya derken buradaki evimdeyim. Yorgunum uykum var ama her günümü değerlendirmeliyim. Valizleri bırakıp hemen şehir turuna başladım. Çocuklar için 8 günlük bir festivale denk geldim. Zaten Romanya'da yazın nerdeyse her gün bir şehirde bir festival bir kutlama var eğlenmeyi çok seviyorlar. İkinci güne uyandığımda artık burada nelerden yararlanabilirim ve hangi konularda faydalı olabilirim diye düşünmeye başladım. Benim önceliğim dilimi geliştirmek ve efsane Transilvanya'yı gezmekti. Ayrıca verilen her görevi eksiksiz yapacaktım. Kendimi daha sosyal daha aktif hissetmek ve yardım edebilmek bana mutluluk veriyordu.

Monday 2 July 2018

Daugavpils‘den İlk İzlenimler

Merhabalar ben Sevda
Yolculuğum Atatürk Havalimanı’ndan başlayarak Riga Airport’ta sona erdi ve artık Letonya sınırları içerisindeydim. Uçaktayken bile heyecanlı değilken indiğim yerde beni karşılayacak kişiyi beklerken heyecandan kalbim sürekli hızlı hızlı atıyordu. 3,5 saatlik bir yolculuktan sonra Daugavpils‘e ulaştığımızda beynim yorgunluk sinyalleri veriyordu.
Geldiğim gün cuma olduğundan haftasonunu evime yakın yerleri keşfetmeye çalışarak geçirdim diyebilirim. İlk günler ‘’Neredeyim? Ne yapıyorum? ‘’ sorularını kendinize sorsanız bile benim tüm sorularım sınıfa girdikten sonra kayboldu. Bir müzik okulunda öğretmen asistanı olarak çalışacaktım. Benim sınıfımdaki çocukların yaş ortalaması 6-8 olduğundan ismim, nereden geldiğim söylenir söylenmez hepsi tek tek sarılmaya geldi. Çocuklarla aram her zaman iyi olduğundan sanırım o an neden burada olduğumu anladım.  O kadar zekiler ki hemen ülkemin bayrağını onlara göstermemi istediler. Birkaç dakika içerisinde hemen hemen hepsi ‘’ Sevdaa’’ diye seslenerek kollarına çizdikleri Türk bayrağını gösteriyorlardı. Bu benim için gerçekten çok mutluluk verici bir şey oldu. 

Thursday 28 June 2018

Craiova'dan selamlar...

Merhaba ben Kübra. AGH ile Romanya'nın Craiova şehrine geldim. Bugün 26.günüm ve buraya alıştığımı farkediyorum. İlk gün Bükreş Otopeni havaalanına indiğimde ben ne yapıyorum dedim kendi kendime.İlk şoktan sonra trenle Craiova şehrine geldim. Trenden inince beni ev sahibi kuruluşumuzdan biri karşıladı ve yaşayacağım eve getirdi. Sonrası biraz kendini sorgulama biraz alışmaya çalışma ve çokça Türkiye ile kıyaslama yapmakla geçti. Yemeklerimizin ne kadar güzel olduğunu kendime ne kadar tekrar ettim bilmiyorum. :)
 Zamanla güzel günler geldi tabi ki. İlk haftadan sonra burada tek başıma olduğumu ve bunun  benim ne kadar çok istediğim bir tecrübe olduğunu hatırlattım kendime. Başka bir ülkede hiç tanımadığım kişilerleydim. Zamanla tanımadığım insanlar en yakın arkadaşlarım oldu iyi ki geldim dedim.