Showing posts with label Buse Tekin. Show all posts
Showing posts with label Buse Tekin. Show all posts

Tuesday, 2 November 2021

Yunanistan Güneşi'ne Veda, Αντιο σας!

 

Kalabalığa veda. Haziran ayının başında burada başlayan grup gönüllük programı dahilinde sayımız oldukça arttı. Letonya’dan gelenler, Yunanistan’ın farklı yerlerinden aramıza katılan gönüllüler ile şimdi daha büyük bir topululuk olduğumuzu söyleyebilirim. Beni geçmişte zorlayan işlerin şimdi bu derece kolaylaştığını görmek, topluluğa ve insanlara olan güvenimi aynı zamanda da ilgimi oldukça arttırdı. Laf aramızda bir haftalık bir tatilin ardından bu sıcakta Selanik’e dönmek beni biraz mutsuz etse de tatilde biriktirdiğim anılar ile yavaş yavaş çantamı hazırlamaya başlıyorum. Samothraki ya da Türkçe’de söylediğimiz şekliyle Semadirek. Daha önce bu denli özel ve adeta büyülü bir yerde bulunmamıştım. Ada insanının sakinliği ve yardımseverliği, şelalelerin sesi ve de elbette Ege Denizi’nin serin ve derin mavisinin buluştuğu bu nokta bundan daha güzel olamazdı. İlk uzun kamp deneyimimi böylelikle geride bırakmış oldum. Plaj temizleme etkinliği de sosyal sorumluluğun nerede olursak olalım hayatımızda önemli bir yeri olması gerektiğini hatırlatır nitelikteydi. Dönüş yolu biraz zor olsa da (yorgunluk seviyesi çok üst düzeydeydi) aklımda harika bir ani olarak kalacak bu yolculuk. Şimdi toplanma vakti yaklaşıyor ve en başta kediler ile çiçeklerimle vedalaşmak istiyorum. Buradan ayrılmak ne kadar zor da gelse bir yanım sevinçli, tekrar ailemi göreceğim. Bu deneyimi bana sağlayan herkese çok teşekkür ederken, başka bir yerde başka bir zamanda yine görüşmek dileğiyle.

Spotify’da yeni bir albümüm var artık, ne zaman dinlemeye başlasam bana hayatımın bu son 7 ayını hatırlatacak. Yunanistan’ın güneşini, kahkaha dolu sofraları ve yeni kurduğum arkadaşlıkları…İsteyen olursa seve seve müzik listemin linkini paylaşabilirim.

Sevgiler.

Αντιο σας!

 

Wednesday, 8 September 2021

γεια σας!

γεια σας! Yavaş yavaş sona gelirken Akdenizin ortasında Yunan kültürünü deneyimlemek eşsiz bir tecrübe. Buraya geldiğimizden beri neredeyse her gün ortak bir kültürü paylaştığımızı birbirimize ne kadar çok benzediğimizi farkettik. Sanki farklı dillerde konuşan ama birbirini hiç kelime kullanmasa bile anlayacak iki farklı insan topluluğu gibiyiz.  Fixinart'a geldiğimden beri yapmaya devam ettiğim işlerin yanı sıra şimdi de tabelaların asılmasına, bahçe işlerine, kütüphanenin düzenlenmesine ve yemeklerin yapılmasına yardımcı oluyoruz. Kütüphane de çalışmak oldukça keyifli ve bir o kadar da yorucu elbette. Her geçen gün projemin bitme süresi yaklaşıyor bununla birlikte ailemi tekrar göreceğim için mutlu olurken bir yandan da buradan döneceğim için sanki içimde bir burukluk oluşuyor. Geçtiğimiz bir kaç haftayı tarihi yerleri gezmeye, olabildiğince farklı yeri görüp bir yandan da öğrenmeye ayırdım. Genç bir arkadaş tarafından haftanın üç günü düzenlenen ve katılımcılar tarafından yapılan bağışlarla sürdürülen yürüyüş turları Selanik’in ve Yunanistan’ın farklı ama bir o kadar da tanıdık olan yanlarını görmeme, mitolojiden tarihe, yemeklerden siyasete kadar değisik konularda alternatif ve görece dolu dolu bilgi öğrenmeme sebep oldu. Geri dönüşüm ve sıfır atık fikri hayatımda önemli bir yer kaplamaya başladı ve yaşam tarzımdaki gözle görülür değişim de beni olumlu yönde adımlar atmaya yönlendiriyor. Sanıyorum bu sizlere yazdığım son yazılardan bir tanesi olacak. Belki daha sonra geri dönmeden bir tane daha yazar sizlere yakında Yunanistan’ın adalarından birine yapacağım geziden bahsederken, burayı ne kadar özleyeceğimi de belirtmiş olurum. Yunancam da oldukça gelişmekte laf aramızda. Sevgiler ve saygılarımla. Bir sonraki sefere kadar görüşmek üzere.
 

Wednesday, 1 September 2021

Selanik'ten tekrar merhaba!

Selanik’ten tekrar merhaba. İlk iki blog yazımda Yunanistan’ın Selanik kentinde gerçekleştirmekte olduğum projemden detaylar vermeye çalışmıştım. Bu sefer biraz farklılık yap buradaki günlük yaşamdan, insan ilişkilerinden ve elbette Yunanistan güneşinden söz etmeye çalışacağım. Başta anlamakta zorluk çeksem de elbette adaptasyonum da aynı oranda zorlu geçse de zamanla ve tecrübe ettikçe insanların neden bu kadar rahat olduklarını ve sosyal anlamda gerginliğin değil aksine anlayışın ve saygının nasıl bu kadar toplumda hâkim olduğunu anlamaya yavaş yavaş başladım. Çalışma koşullarının zorluğu ve ekonomik krizin derinliği gözle görülür bir şekilde belirgin olsa da burada insanlar günlük hayatlarında konfor alanını sağlamakta oldukça başarılılar. Kahve ve simit ile başlanan bir günde deniz kenarında gerçekleştireceğiniz kısa bir yürüyüşün ardından nereye oturursanız oturun önünüze güzel bir yemek geleceğinden emin olduğunuzu düşünün. Karşınızda eşsiz manzarası ve olanca büyüklüğüyle Olympos dağı hemen üzerinizde beyaz kanatlarıyla martılar uçmakta. Bundan daha rahatlatıcı bir şey düşünemiyorum.
Elbette bunun yani sıra dernekte (Fix in art) yapmış olduğumuz çalışmaların verdiği özgüven ve insanların ne olursa olsun takındıkları destekleyici tavır Yunanistan’daki günlük hayata adapte olmamın başlıca nedenlerinden elbette. Havaların ısınmasıyla birlikte toplu gerçekleştirilen plaj etkinlikleri ile ara sıra diğer gönüllü arkadaşlarla yaptığımız kamp etkinlikleri de kendi konfor alanımdan çıkmamda ve hayatı daha iyi tanımamda epeyce yardımcı oldu.  Bu 
seferlik biraz kısa bir yazıyla sizlerle oluyorum ancak bir sonraki yazılarımda sizlere deneyimlerimi daha detaylı anlatmaya çalışacağım.
Umarım anlattıklarım faydalı oluyordur ve elbette herhangi bir konu üzerinde yardıma ihtiyacı olan olursa memnuniyetle yardımcı olacağımı da belirtmek isterim. Bir sonraki buluşmamıza kadar hoş çakalın.

 
 


Sunday, 15 November 2020

Ben Yunanistan'da çok iyi zamanlar geçirdim

Merhaba arkadaşlar yakın kültür Yunanistan'ın devamı olan ikinci blog yazım sizlerle..
Maalesef Yunanistan'da korona sayıları arttı ilk başta yarı zamanlı olarak korona önlemleri başlamıştı ve saat gece 00.00-05.00 arası sokağa çıkma yasakları başladı. Heryerde maske zorunluluğuda getirildi. Bu dönemde biz gönüllüler olarak faaliyetlerimize online ya da kendi içimizde yapmaya devam ettik. İlk olarak toplantı yaptık. Toplantıda kendi ve yaşadığımız yerde ki insanların sağlığı için zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamaya ve sağlık konusunda daha dikkatli olmamız yönünde bir toplantı gerçekleştirdik. Artık ortak alanlarda dahi maske takıyoruz. Şimdi sizlere daha neler yaptığımızı anlatayım..
Bu ay Yunanistan'da bulunan ve şuan korona'dan dolayı iş yapamayan bazı müzisyenlere her hafta koli koli erzak hazırlıyoruz. 
 Onun yanında hala evsizlere yemek ve gıda yardımını sürdürüyoruz. Biliyorsunuz ki havalar soğudu ve artık kışa girmek üzereyiz. Bunun için buradaki kışlık kıyafetleri ayırdık hepsini koliledik ve şimdi kıyafet ihtiyacı olan insanlara dağıtacağız. Bunun haricinde yaşadığımız alanı temizlemeye devam ediyoruz bahçe işlerimiz bitmek üzere. Ve Yunanca öğrenmeye başladım. Şuan herşey eskisi gibi aktif değil maalesef çünkü korona buna engel.. Ama yine de güzel geçiyor günlerim. Dünden itibaren tamamen sokağa çıkma yasağı ilan edildi 2 haftalık. Bu durum biraz üzücü de olsa hayat devam ediyor arkadaşlar. Ben Yunanistan'da çok iyi zamanlar geçirdim herşeye rağmen bir sürü insan tanıdım bir sürü kültür tanıdım hepsi benim arkadaşlarım ailem gibi oldular. Kendimi bu konuda şanslı hissediyorum. Bir çok insanla topluluk halde yardımlaşma dayanışma duygusunu tattım. Herkese buradan teşekkür ediyorum. Umarım yeniden karşılaşmak dileğiyle hoşçakalın. Sağlıcakla kalın...

Yunanistan/ Selanik

Buse Tekin 







 

Wednesday, 4 November 2020

Yakın Kültür Yunanistan

 

Herkese merhaba, ben Buse. Size komşumuz olan ve bize en yakın kültüre sahip olan ülkedeki maceralarımı ve deneyimlerimi anlatacağım. Yunanistan'a ilk geldiğimde dedim ki bana hiç yabancı gelmiyor. İnsanları olsun, yemek kültürü olsun, yaşam tarzları olsun birbirimize çok benziyoruz. Hele ki Selanik İzmir'in devamı gibi:)

Yurtdışına ilk defa çıkmıştım. Herşeyi her yeri çok merak ediyordum. Ama maalesef biliyorsunuz ki korona birçok şeye engel oldu. Ona rağmen burada çok güzel vakitler geçirdim. Gelin size EVS ailesi olarak Yunanistan'daki faaliyetlerimizi ve neler deneyimleyip öğrendiğimi en baştan anlatayım..

İlk geldiğimde benim gibi gönüllülük projesi için Yunanistan'a gelen farklı milletlerden arkadaşlarımla tanıştım. Ve ilk geldiğimin bir sonraki haftasında bir toplantı gerçekleştirdik. Hepimizin görevleri vardı. Öncelikle sabah kalktığımızda hep birlikte yoga yaptık. Daha sonra kahvaltı zamanıydı. Daha sonra ise yaşadığımız alanı güzelleştirme faaliyetlerine giriştik. Ben bahçe işini seçmiştim. Yeni yeni çiçekler ekerek ve bahçeyi temizleyerek yaşadığımız yeri güzelleştirecektim. Daha sonra haftada bir kez herkesin mutfak asistanlığı oluyor. Ben genelde çarşamba günleri asistan oluyorum:) burada aşçıya yardım etmek ve işini kolaylaştırmak amacımız. Hatta bir keresinde Türk Baklavası yapmıştım burada ki arkadaşlarıma..:)

Tabi ki her gün aynı işleri yapmıyoruz genelde sabah toplantılarında neler yapacağımızı ve neler yapabileceğimizi konuşup tartışıp bir plan oluşturuyoruz. Bazen pazar hali'ne gidip meyve-sebzeler alıp onları kasalayıp,temizleyip yaşadığımız yere getirip yemek yapıyoruz. Daha sonra yapılan yemekleri evsizlere, yardıma ihtiyacı olan insanlara dağıtıyoruz. Bu o kadar güzel bir şey ki o insanların gözlerindeki sevince gerçekten herşey değiyor..
Bazen eski gazete kağıtlarından bir sürü kullanabileceğimiz kalemlikler, sepetler, oyuncaklar, süs eşyaları yapıyoruz ve öğretiyoruz. Öğrenmek isteyen herkes katılabiliyor gençler, çocuklar, yaşlılar hep birlikte müzikler eşliğinde öğrenip boyuyoruz. İşte gerçek geri dönüşüm bu olsa gerek:)))

Bildiğiniz gibi Yunanistan'da da çok fazla mülteci yaşamakta ve geçen aylarda burada bir mülteci kampı yandı maalesef ve bu yangında birçok insanın eşyalarıda yandı. Gerçekten çok üzücü bir olaydı. Onlar için hepbirlikte bir seferberlik yapıp buradaki fazladan yiyecekleri, kıyafetleri ve eşyaları orada yaşayan insanlara gönderdik. Çocuklar için çantalar,oyuncaklar, kalemler yolladık. Umarım hepsi bir nebzede olsa mutlu olmuşlardır. 

Bunun gibi daha sayamayacağım bir dayanışma ve paylaşım içerisindeyiz. Burada bir çok yeni şeyler öğrendim. Grup olarak çalışmayı, paylaşmanın insanı ne kadar çok mutlu edeceğini, dayanışmayı, farklı milletlerden, farklı kültürlerden insanlarla birlikte yaşamayı, yeni diller öğrenmeyi.... Burası bana çok şey kattı ve gerçekten hayatımda unutmayacağım zamanlar geçirdim. Buradan IYACA ailesine EVS ailesine bana bu deneyimleri kazanmamda aracı ve yardımcı olduları için çok teşekkür ederim minnettarım. Umarım yeniden böyle projelerde yer alabilirim. O zaman bir sonraki maceramda görüşmek üzere kendinize iyi bakın sağlıcakla kalın....


Yunanistan Selanik
Buse Tekin