Showing posts with label Nihal Duygu. Show all posts
Showing posts with label Nihal Duygu. Show all posts

Thursday, 21 September 2017

MİNİ AVRUPA GEZİSİ

Litvanya'dan selamlar:)

Bu yazımda küçük Avrupa turumdan bahsedeceğim. AGH sayesinde Avrupa’yı gezme fırsatı buldum. Her ay 2 gün izinimi biriktirdim ve 10 günlük bir seyahate çıktım. Bu süre zarfında 5 ülke 6 şehir ziyaret ettim. Merak ettiğim batı Avrupayı kısmen gezdim. Vilnius'tan Brüksel'e gittim oradan Amsterdam'a oradan Paris'e geçtim. Sonra Barcelona'ya oradan Madrid'e son olarak da Roma'ya uğrayıp Vilnius'a geri döndüm. Haliyle yorucu bir geziydi ama değdi mi diye sorarsanız elbette derim:)Kısa zamanım vardı ve olabildiğince iyi şekilde değerlendirdiğimi düşünüyorum. Her yeri gezmek için zaman yetti mi? Hayır yetmedi. Keske daha çok zamanım olsaydı da gezebilseydim diyorum. Ama istediğim yerlerin hepsini gördüm:) Size tavsiye bu gezi için daha çok zaman ayırmaya çalışın. Ayrıca böyle bir tatile çıkmak için finansörünüz benim ki gibi babanızsa arayı iyi tutmanız gerekiyor;) Batı Avrupa gerçekten pahalı. Özellikle benim gezdiğim ülkeleri düşünürsek:) 



Biraz şehirlerden bahsedeyim. Bu şehirler arasından favorim Barcelona. Çok güzel bir şehir. Hem sanatsal,  hem tarihi hem modernizmi bir arada tutan bir şehir. Sokaklarında gezmek bile insana yetiyor. Heryerde Antoni Gaudí'nin muhteşem eserleri yer alıyor. Şehir onun etkisinden uzaklaşmamış. Sokaklarında gezmek bakımından ikinci olarak Amsterdam çok güzeldi. Avrupa’nın bisiklet açısından en iyi şehri diyorlardı doğruymuş. Bisiklete verilen önem ve öncelikler çok fazla. Arabadan çok bisiklet gördüm diyebilirim:) Paris hakkında birşey söylememe gerek yok diye düşünüyorum. Paris bir insan olsa ve onu bir kelimeyle anlatsam çok asil demem yeterli. Roma ise tarih kokan şehir. Binalarıyla kalıntılarıyla o kadar çok tarih kokuyor ki. Insanlar olmasa sokaklarında gezerken zaman da yolculuk yaptığımı düşünebilirdim. Madrid ve Brüksel başkent olmaları dışında bana fazla bir etki yaratmadı. Evet onlarda güzel şehirlerdi ama diğerlerine hayranlıklarım daha fazla. Umarım sizinde böyle bir fırsatınız olur hoşçakalın :)




Tuesday, 27 June 2017

Gönüllü olarak neler yapıyorum...

Litvanya'dan selamlar. Buraya artık alışmış durumdayım hava düzelmeye başladı. 15 Nisanda kar yağdığını görünce ufak çaplı bir şok yaşadım ama içlik giyme hayatına alışmıştım. Şimdi mayısın sonundayız artık içlikten ve kar montundan kurtulduk normal mont giyinebiliyorum. Bazi günler hırka ile gezebiliyorum. Gökyüzünde güneş görmek sevinme sebebim. Tabiki yağmurlar bitmiş değil bitmeyecek de. Burada hava çok değişken sabah yağmur yağıp öğlen güneş açabilir akşam fırtına kopabilir. Insani her zaman tedbirli tutan bir durum.
İlk zamanlar hiç Türklerle karşılaşmıyordum ama artık Türklerle ya da Türkçe bilen Litvanlarla karşılaşabiliyorum. Anadilimizi Litvan birisiyle konuşmak keyif verici. Bu kişiler Türkoloji okuyan ve Türkiy'de uzun yıllar çalışmış kişilerdi.  Anaokulunda bu zamana kadar neler yaptım ondan bahsedeyim biraz. Her hafta sanat etkinliği yaptırıyorum çocuklara. Öğretmenler konuyu söylüyor ben ona göre etkinlik araştırıp sınıfta yapıyorum.
Çocuklarla zumba yapıyorum. Çocuklar bunu çok sevdi. Nisanda kültür günü yaptım. Bütün gün okulda fazladan çalışıp 2 sınıfa 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramımızın önemini, neler yaptığımızı, Atatürk'ü anlattım. Çocuklara resim yaptırırken 23 Nisan şarkıları açtım. Bir anda kulağıma şarkıya eşlik eden bir çocuk sesi geldi.

Litvanya'da sosyal hayatım...

Litvanya'dan selamlar, sosyal yaşam nasıldı?


Bu yazımda da okulda çalışma dışında hki hayatımın nasıl geçtiğinden bahsedeceğim biraz. İlk öğrendiğim şeylerden birisi Litvanlar festival yapmayı çok seviyor. Her şeyin festivalini yapıyorlar hafta sonlarım genellikle festivallere gitmekle geçiyor. Başlarda tek gönüllü olduğum için ve evde kaldığım için arkadaşım yoktu ve tek başıma gezmek zorunda kalıyordum. Bu durum sıkıcıydı ama yapacak bir şeyler buluyordum. Dediğim gibi hafta sonları şehir merkezinin sokaklarında gezmem yeterli bir festival ya da etkinlikle karşılaşabiliyorum. Geldikten bir ay sonra EVS projesinin "on arrival training" toplantısından sonra başka AGH yapan gönüllülerle tanışabildim. Vilnus'da yaşayan EVS'li arkadaşlarla tanışıp onlarla zaman geçirmeye başladım. Başka şehirlerde yaşayanları ziyaret edebiliyoruz. Aynı şehirde yaşadıklarımızla birbirimize kahvaltıya yemeğe gidebiliyoruz. Alman arkadaşıma Türk yemekleri sonra da Türk kahvesi yaptım çok beğendi. AGH'e gidecekseniz yanınızda Türk kahvesi, cezve, fincan ve lokum almayı unutmayın. Tadan arkadaşlarımdan beğenmedim diyeni duymadım. Beğenilmemesi gibi birşey mümkün değil zaten.

Anaokulu günlükleri 1...

Litvanya'dan selamlar. Bu sefer de  anaokulunda çalışmaya başladığım ilk haftadan bahsedeceğim. Ana okulumun adını söylemekte başta çok zorlandım. Çünkü alfabelerinde farklı harfler var ve bazılarının okunuşları farklı mesela "y" harfini "i" diye okuyorlar. "J" harfini "yot" diye okuyorlar. "Z" harfinin üstünde çizgi var ve "j" diye okuyorlar." Ş ve Ç" harflerinin yazılışında çizgiler bizdeki gibi altta değil üstte ama okunuşu aynı. Pasaport memuru nereye geldiğimi sorduğunda ben okulun adını söylemeye çalışırken bana gülmeye başlamıştı. O an anladım çok yanlış okuyordum. Telaffuzlar gerçekten çok zor öğrenmeye çalışırken gülme krizlerine giriyorum. Litvanca dersim buraya geldikten 1 ay sonra başladı bu sayede anladım ki aslında ingilizce kolay bir dilmiş. Konuyu biraz dağıttım gelelim anaokulundaki  ilk günüme. Dakika bir gol bir sözümüz gerçek oldu. Okula giderken sabah kayboldum. Doğru durakta indim ama okulu bulamıyordum.

Litvanya'da AGH...

Merhaba... Ben Litvanya'da Uluslararası Gençlik Aktiviteleri Merkezi Derneği'nin koordinatörlüğünde AGH yapıyorum. İlk başvurum da seçilmek gibi bir şansım oldu. Burada bir anaokulunda gönüllülük yapıyorum. Okul öncesi öğretmenliğinden mezun olmuş ve yurt dışında bir anaokulunda tecrübe ediniyor olmak düşüncesi bile beni heyecanlandırmaya yetmişken gerçekleştiriyor olmak gerçekten çok güzel bir duygu. Öncellikle buraya geldiğim ilk haftadan bahsetmek istiyorum. Ilk yurtdışı deneyimim olacaktı ve bunu tek başıma yapacaktım. İster istemez heyecan kaygı gibi bir takım duyguları derinden yaşadım. Atatürk hava alanından Kiev aktarmalı Litvanya'ya geldim. Yolculuğum biraz yorucu geçti ama bir sorun olmadı. Ev sahibi organizasyondan koordinatörüm ve mentörüm beni karşıladı.