Showing posts with label Buğra Karahan. Show all posts
Showing posts with label Buğra Karahan. Show all posts

Monday, 15 March 2021

Bugün EVS’imin Son Günü.

Merhabalar. Bugun EVS’imin son günü. Bir yıl nasıl bu kadar çabuk geçti anlayamadım. Bir yandan evime, aileme, arkadaşlarıma döneceğim için mutluyum ama diğer yandan buradaki evimden ve ailemden ayrılacağım için içimde bir burukluk var. Sanırım bu bir yıllık süreçte kendimi EVS dışında hiçbir yerde bu kadar çok geliştiremezdim. Bu bir yıllık süreçte İngilizcemi geliştirdim ve birazcık da olsa Rumence öğrendim. Birçok farklı ülkeden ve kültürden harika insanlar tanıdım ve harika anılar biriktirdim. Bu da demek oluyor ki bir sürü farklı ülkede kalacak yerim var. Kendi başıma yaşamayı, ev idare etmeyi ve en önemlisi yemek yapmayı öğrendim.

EVS’nin bana kazandırdığı bir diğer güzel şey de bana özgüven, disiplin ve takım çalışmasını katarak beni iş hayatına alıştırdı ve gelecekte ne yapmak istediğime ilişkin fikirlerin oluşmasına katkı sağladı diyebilirim. Buraya ilk geldiğim zamanki halimi ve şimdiki halimi karşılaştırdığımda arada dağlar kadar fark görüyorum. İnsanların bu program ile yeni şeyler öğrenmesi kendilerini geliştirmesi güzel tabii ama her güzel şeyin bir sonu var ve sonlar genelde üzücü olur. Bugün arkadaşlarımla vedalaştım.
Onlarla EVS gönüllüsü olarak son kez sohbet ettim. Ardından herkes kendi memleketine harika anılarla geri döndü. Ancak biliyorum ki bu bir son değil, tekrar buluşacağız. Tek fark bir sonraki buluşmamızda herkesin farklı bir hayatı farklı bir sorumluluğu olacak. Bu biraz üzücü ve burada alıştığımız hayattan farklı. Ama yine de bir şekilde yolumuza devam etmeliyiz çünkü yerinde duran geriye gidiyor demektir. 



Friday, 16 October 2020

Corona ve Evs

Coronadan Önce:

Merhabalar. Hepinizin bildiği üzere corona her şeyi değiştirdi. Buraya ilk geldiğim zaman kreşlere, okullara, engelli merkezine, çocuk yuvasına, huzurevine ve roman mahallelerine giderek aktiveteler yapıyordum. Aktiviteler, gidilen yere göre değişiyordu. Örneğin bazı kreş ve okullarda çocuklara ingilizce öğretirken diğer okullarda spor aktiviteleri ve takım çalışmasını vurgulayan oyunlar oynuyorduk.

Corona Sırasında: 

Romanya’da vaka sayısı arttıkça karantinaya girdik ve evden ne gibi çalışmalar yapabiliriz diye düşünmeye başladık. İlk aylar, gittiğimiz kreş ve okullardaki çocuklar için videolar çekmeye başladık. Bu videolar evde yapılabilecek basit deneyler, oyunlar ve bulunduğumuz kültürlere ait bilgilerden oluşuyordu. Daha sonra Romanya’da vaka sayısı düştükçe sadece belirli saatlerde sokağa çıkma olanakları başladı.     Bu süre zarfında organizasyonumuz belediye ile anlaşarak, yiyecek, içecek ve giyecek almakta zorluk çeken vatandaşlara erzak dağıtma girişiminde bulundu. Gönüllüler olarak iki takıma ayrıldık. Bir grup erzak dağıtım işlerinden sorumluydu, diğer grup da Reşita halkı için maske dikim işlemlerine başlamıştı.

Biraz Daha Normalleşen Hayat:

Zaman geçtikçe Romanya’da hayat eski haline dönmeye başladı. Ancak hala okullar açılmadığı için yapacağımız aktivitelerin hedef kitlesi çocuklar değildi. Bu yüzden Reşita halkı için bir şeyler yapmayı düşünüyorduk ve  sosyal mesafeye uygun bir açık hava sineması etkinliği başlatmaya karar verdik. Eskimiş, kullanılmayan kamyon lastiklerini boyayıp süsleyerek bir festival havası yarattık ve 1 hafta süren Romanya’nın hatrı sayılır filmlerinden sayılan filmleri gösterime sunduk.

Tuesday, 10 March 2020

Ce Faci!!


Herkese selamlar. Ben Buğra, 23 yaşındayım.  Okulumu bitirdikten sonra dilimi geliştirmek, yeni insanlarla tanışıp yeni kültürler öğrenmek, yabancısı olduğum bir yerde kendimi keşfetmek ve en önemlisi gönüllü olarak vereceğim hizmetler ile topluma fayda sağlamak, insanların hayatına dokunmak istedim ve daha okuldan mezun olmadan önce ilgimi çeken bütün projelere başvurdum. En nihayetinde kendimi en yakın hissettiğim projeden geri dönüş aldım ve Reşita’ya geldim. Reşita’ya gelme süreci benim için sancılı geçti. Uçakla ilk baş Belgrad’a gittim ve orada gönüllülerle buluşarak bizi Reşita’ya götürecek olan şoförü bekledik. Şoförü uzun süre bekledikten sonra nihayet çantalarımızı ve bavullarımızı arabanın bagajına koyarak arabaya yerleştik ve rahat bir nefes aldık. Birkaç saat yolculuktan sonra araba arıza yaptı ve Belgrad’ın ıssız otobanında mahsur kalarak Reşita’dan gelecek olan yeni şöförü beklemeye başladık. Yaklaşık 6 saat gelecek olan yardımı beklerken sinirler de biraz gerildi ve bunun üstüne bir polis arabası yanaşarak anlam veremediğim şekilde sert müdahalelerde bulundular. En nihayetinde bütün bu olaylardan sonra gecenin bir yarısı eve ulaşmayı başardık. Şimdi o günü düşündüğümde benim için komik bir hatıra. Ertesi gün diğer gönüllülerle ve çalışanlarla tanışarak etkinliklerden, yapılan şeylerden bahsedildi. Burada yaşlılarla, engellilerle, devlet koruması altında yetişen çocuklarla, öğrencilerle, kreş öğrencileri ile eğlendirici, öğretici, bilgilendirici ve rol model olma bilincinde aktiviteler düzenlemekteyiz.  Herkes farklı kültürden olduğu için çok renkli bir ortam var ve bu farklılıklar ile bir arada olmanın beni geliştirdiğini, bana güç kattığını düşünüyorum. 1 ayın sonunda burada olmaktan büyük bir keyif aldığımı ve ileride nasıl maceralar yaşayacağımı merak ediyor, sabırsızlıkla bekliyorum.