Showing posts with label Nida Çelenk. Show all posts
Showing posts with label Nida Çelenk. Show all posts

Friday, 29 July 2022

Macaristan'da Maraton Deneyimi!

HELLOOOOOO J

Kaposvar'dan herkese selamlar...

Blog yazıma başlamadan önce zamanın burada çok hızlı geçtiğini belirtmek isterim. Budapeşte'ye geldiğim gün daha dün gibi aklımda J Ama burada geçirdiğim günler oldukça üretken ve bunun için mutluyum, sizlerle bu deneyimleri paylaşmak için yazıyorum.

6 Şubatta gerçekleşen ve "KOMETA Half Maraton" olarak bilinen uluslararası maraton bu sene Kaposvar'da gerçekleşti. Ev sahibi organizasyonumuz Compass, bu aktivitede yarışmaya katılan uluslararası sporculara motivasyon sağlamak amacıyla, enerji içecekleri ve su gibi ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri stantlar kurdu.

Ben de bu maratonda yarışmacı olmak istedim ve ev sahibi kurumumuza bahsettim. Onlar da beni yarışa kayıt ettirdiler ve 10 kilometrelik yarı maratonda koşma fırsatı buldum. Benim için oldukça heyecanlı ve bir o kadar da özel bir etkinlikti diyebilirim. Bu maratonda Kaposvar'ın farklı bölgelerin de koştuk ve bu sayede bu güzel yerleri keşfetme fırsatı buldum diyebilirim. Aşağıya bu özel güne ait fotoğrafı bırakıyorum...:)

Bu ay ev sahibi organizasyonumuz aynı zamanda Kaposvar'da faaliyet gösteren diğer bir dernek olan satranç kulübü ile ortak etkinlikler yaratmak amacıyla ofisimizde her hafta düzenli olarak satranç kulübü düzenlemeye başladı ve bu sayede satranç oynamayı bilmeyen arkadaşlarımızda bu kulüplerden faydalanarak öğrenme şansı yakaladılar. Sizlere ev sahibi organizasyonumuzun oldukça aktif olarak Kaposvar'da görev yaptığından bahsetmiştim, burada oldukça aktif çalışıyoruz ve bu çalışmanın bizleri her anlamda geliştirdiğini söyleyebilirim J. Sizlere bir sonraki yazımda bana göre Avrupa'nın en güzel şehirleri listesinde ilk üç sırada yer alabilecek rüya şehir Budapeşte ve yazın Macaristan'da gezip görebileceğiniz ve hatta Balaton gölünün keyfini çıkartabileceğiniz Siofok bölgesinden bahsedeceğim. Şimdilik hoşçakalııın !

Friday, 15 July 2022

Rüya Şehir Budapeşte'deyim!

MERHABAAA !
Kaposvar'dan herkese selamlar. Mart ayına geldik ve yaz yaklaşıyor…Ben de bir  o kadar yazı özledim. Macaristan'da genellikle kış ayı yağmurlu ve gerçek anlamda soğuk geçiyor diyebilirim. Özellikle yağmur kışın çoğuna hakim. Ama havanın yağmurlu veya soğuk olması benim diğer şehirleri keşfetmemi etkiliyor mu? Tabi ki hayır. İşte bu yazımda sizlere güzeller güzeli, rüya şehir Budapeşte'den ve Balato'nun incisi Siofok'dan bahsedeceğim.

Öncelikle anlatmaya başkent Budapeşte'den başlamak isterim. Budapeşte'ye Kaposvar'dan yaklaşık olarak iki buçuk veya üç saat sonra ulaşabilirsiniz. Ulaşım aracı olarak tren veya otobüs kullanmanız mümkün. Otobüs ve tren durakları da birbirine oldukça yakınlar. Otobüs tercih edecekseniz öğrenci indiriminden faydalanmanız mümkün fakat trene oranla biraz daha pahalı diyebilirim. Hafta sonu sağlanan genç indirimleri sayesinde uygun fiyata Budapeşte'ye yolculuk yapabilirsiniz.(Yaklaşık olarak 2500 ft). Budapeşte gezip görebileceğiniz oldukça güzel yerler var ve özellikle Kaposvar gibi küçük bir şehirden sonra hafta sonu yapılan Budapeşte gezileri oldukça zevkli diyebilirim. Budapeşte oldukça büyük bir şehir ve oldukça uluslararası bir ortamı var. Eğer benim gibi eğlenceye oldukça ilgili biriyseniz INSTANT Club ve HEAVEN en iyi eğlence mekanlarından ikisi. Aynı zamanda Asya mutfağından hoşlanıyorsanız eğer, çok iyi sushi yiyebileceğiniz restoranlar var diyebilirim. Mutlaka gezip görmeniz gerekenlerden ilki Chain Bridge…Buda ve Pest arasındaki ilk kalıcı köprü olarak biliniyor ve turistik açıdan oldukça ünlü bir yer.

Fishermen’s Bastion yani "Balıkçı Tabyası" Budapeşte'yi tamamen izleyebileceğiniz önemli bir noktaya ev sahipliği yapıyor. Binanın amacı, Macar devletinin 1000. doğum gününü kutlayacak olan bir grup gelişmenin parçasıymış.

Diğer gezip görebileceğiniz ünlü yer ise Parlamento Binası. Bu bina özellikle akşam harika bir manzaraya ev sahipliği yapıyor. Yaz akşamları Tuna nehrinden geçen farklı teknelerle turlar düzenleniyor. Özellikle akşam fırsatını buldukça Budapeşte'nin bu eşsiz güzelliğini kaçırmamanızı tavsiye ederim.

Sizlere yazın gidebileceğiniz diğer bir güzel şehir Siofoktan da bahsetmek isterim. Siofok’a direkt olarak Kaposvar otobüs terminalinden kalkan otobüslerle ulaşım sağlayabilirsiniz. Genel anlamıyla Siofok Macaristan'da yaz zamanı gidebileceğiniz ve hoş zaman geçirebileceğiniz yazlık oteller ve evlerden oluşuyor. Aynı zamanda birçok tekne turuna da katılabilirsiniz. Ben gittiğimde Balaton gölünün bu kadar büyük olduğunu zannetmemiştim ki Siofok yazlık yerlerden yalnızca bir tanesi. Fonyod, Tihany gibi birçok yerler de var. Şehir merkezi biraz küçük ve yapılacak aktivite sayısı az diyebilirim. Yaz mevsiminde oldukça hareketli olacağı kanısındayım. Hemen aşağıya bir fotoğraf bırakıyorum.
Yavaş yavaş blog yazımın sonuna gelmiş bulunmaktayım, sizlere Macaristan'da çok beğendim iki şehri kısaca olsa tanıtmak ve seyahat etmek istedim, Avrupa Gönüllü Hizmeti projelerinin en harika taraflarından biri ve gönderici kuruluşum IYACA sayesinde ben de bu fırsatı yakalama şansı buldum ve birçok güzel şehri ve mekanı keşfettim. Gönüllü olmak bana çok şey katıyor bu nedenle bence  siz de cesaret edip gönüllü olmalısınız. Bu sayede birçok yeni kültürü keşfetme şansı yakalayabilir ve sahip olduğunuz becerileri geliştirebilirsiniz. Ben sizlere hikayelerimi anlatmaya devam edeceğim fakat şimdilik hoşçakalın.

Monday, 7 March 2022

Compass'da Neler Yapıyoruz?

Hellooooo! Kaposvardan selamlar!

Projemin üçüncü ayını doldurmuş bulunmaktayım. Bu yazımda sizlere ocak ayı süresince ev sahibi organizasyonum Compass da hangi tür aktivitelerde bulunduğumdan bahsetmek istiyorum.

Bu ay Kaposvar'da her yıl bir geleneksel haline gelen ve uluslararası koşu yarışmacılarının da katılım gösterdiği bir yarı maraton gerçekleştirildi. Compass gönüllüleri olarak görevimiz koşu sırasında yarışmacılara motivasyon sağlamak amacıyla belirli bölgelerde standlar kurarak destek olmak ve onlara enerji içeceği, su vb. içeceklerle kısa da olsa mola verebilecekleri noktalar oluşturmaktı. Bunun için ofisimizi Peter Atilla ziyarete geldi ve bizlere yarış hakkında detaylı bilgilendirmede bulundu.(Bu yarışta ben de yer aldım ama bu harika deneyimimi şubat raporumda sizinle paylaşacağım  ).Bunun yanı sıra Macarca derslerine başladık. Macarca 44 harfli bir alfabe’ye sahip bir dil ve inanılmaz zor bana göre. Eğer gerçekçi hedefler kurarsanız ve düzenli çalışırsanız yaklaşık olarak A2 seviyesine ulaşabilirsiniz. Aksan buradaki bölgelere göre değişmiyor fakat alfabedeki birçok harf bizimkinden farklı diyebilirim. Şimdilik günlük konuşma kalıplarına hakim olduğum söylenebilir. Mesela Günaydın ,İyi akşamlar ( Jo reggelt, Jo estet ) vb.  Bazı harfleri gerçekten uzatarak telaffuz etmeniz gerekebilir mesela a ve e gibi.

Buradaki mentörlerimiz gerçekten oldukça kibar ve tatlı insanlar. Barbara mentörlerimizden birisi ve gerçekten oldukça deneyimli biri. Bizleri evinde misafir etti ve bize yiyecek ve içecek ikramında bulundu, hep birlikte oyun oynadık ve hoş sohbetler ettik.

Bir de sizlere Macaristan için oldukça önemli olan bir anlaşmadan, Trianon antlaşmasından bahsetmek istiyorum. Çünkü Kossuth meydanı bu ay bu antlaşmayı hatırlatan bazı sembollerle doldu. Trianon anlaşması 4 Haziran 1920 tarihinde gerçekleşiyor ve bu anlaşma sonucunda Macaristan topraklarının %73’ünü kaybediyor ve nüfusu %33 azalıyor .Bu nedenle antlaşma halk için gerçekten önemli bir anlam taşıyor. Önemli olduğunu düşündüğüm bu bilgiyi de yazıma ekledikten sonra artık izninizi istemem gerek çünkü Compass'da yapılacak daha birçok aktivite var ve gerçekten oldukça güzel ve yaratıcı aktivitelerin bizi beklediğini söyleyebilirim. Bir sonraki ay görüşmek üzereeee ! 

Wednesday, 2 February 2022

Kaposvar'da Zaman Hızlıca Akıp Geçiyor!

Sziasztooook!

Kaposvardan selamlar ! Projemin ikinci ayını doldurmuş bulunmaktayım. Zaman bu şehirde gerçekten de hızlıca akıp geçiyor.

Geçen ay gibi bu ay da benim için oldukça verimli geçti diyebilirim. Projemin ikinci ayında ev sahibi kuruluşum Compass da farklı aktiviteler içerisinde bulunmak bana şimdiden katkı sağlıyor. Burada bulunan çok kültürlü ortam, farklı dillerin konuşulması gerçekten de bireysel açıdan beni geliştiriyor. Belki de Erasmus+ projesinin en güzel taraflarından birisi de bu özelliği.

 

Bu ay Compass’a gelen yerel gençlik ile birçok İngilizce konuşma kulübü düzenledik. Neredeyse her gün yerel gençlik ile bir konuşma kulübü düzenliyoruz ve farklı konular üzerinde İngilizce konuşuyoruz. Her birimizin İngilizce seviyesi farklı olsa bile İngilizcesini geliştirmek isteyen insanlar için oldukça güzel bir aktivite olduğunu söyleyebilirim, hiç çekinceniz olmasın bu konuda.

Aralık ayı benim için oldukça yoğundu diyebilirim. Organizasyonumuza Türkiye'nin farklı bölgelerinden Özel Eğitim, Sosyal Hizmet konularından uzmanlar geldiler ve Macaristan'da gerçekleşen ve organizasyonumuzun ev sahipliğini yaptığı proje çerçevesinde dezavantajlı grupların sosyal ve iş hayatına entegrasyonu için sağlanan sosyal hizmet ve olanaklarını gözlemlediler. Ben de organizasyonumuzu tanıtan kendi alanım olan eğitim ile alakalı  daha  önce  yapılan aktiviteleri  tanıtan bir İngilizce sunum gerçekleştirdim. Daha öncesinde birçok kez sunum deneyimim olmasına rağmen İngilizce olarak burada yaptığım sunumların beni daha da geliştirdiğini gözlemliyorum. Profesyonel iş hayatında da bana oldukça katkı sağlayacağına inanıyorum. Ayrıca Kaposvar'da bir otelde gelen misafirlerimize birlikte bir workshop’ a katıldık ve dezavantajlı grupların yer aldığı bir sosyal hizmet servisinde hangi tür aktivitelerin düzenlendiğini biz de incelemiş olduk. Gerçekten Compass bana her anlamda çok özellik kazandırıyor diyebilirim. İngilizcemi daha da geliştiriyorum, Sunumlar yapıyorum, Workshoplarda yer alıyorum. Bu benim için çok önemli bir fırsat.

Bu ay özellikle Christmas dolayısıyla Compass da oldukça eğlenceli vakit geçirdik. Her birimiz farklı kostümler giydik ve ofisimizi Christmas için süsledik. Bu özel zaman için küçük yılbaşı hediyeleri yaptık ve şekerlerle renklendirdik. Sonrasında bu hediyeleri kadın sığınma evinde kalan küçük çocuklara ulaştırdık. Onlar için küçük bir hatıra bırakmış olduk ve bu bizi çok mutlu etti diyebilirim .Gerçekten Avrupa'da bu geleneksel aktiviteyi yerine getirmek benim için oldukça zevkliydi. Umarım sizin de yakından gözlemleme şansınız olur.

Ev sahibi kuruluşumuz bize Christmas dolayısıyla iki hafta sürecek tatil sağladı ve bu sayede farklı ülkelere gitme ve birçok güzel mekanı gözlemleme şansı buldum. Krakow ve Prag da yaklaşık olarak bir hafta geçirdim ve özellikle Prag’ın muazzam bir şehir olduğunu söyleyebilirim. Astronomik saat, Prag meydanı, Prag kalesi ve Letna tepesi mutlaka gidilmesi gereken mekanlar. Eğer sizin de fırsatınız olursa mutlaka Prag’a gitmelisiniz . Ayrıca Krakow da bulunan Auschwitz müzesi (Hitler  döneminden  kalan  bir  çalışma  kampı  )  mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bana göre. Gönderici kuruluşum IYACA ve ev sahibi kuruluşum Compass sayesinde farklı kültürleri gözlemleme ve genel kültürümü geliştirme şansı buluyorum. Bu benim için harika bir deneyim ve siz de mutlaka bu deneyimi yaşamalısınız bence .

Tuesday, 28 December 2021

SZİ ASZTOOOOG !

 

Herkese Macaristandan selamlaaaar !

Sizlere Macaristanın küçük ama bir o kadar da sakin ve tatlı şehri olan Kaposvardan yazıyorum. Kasım ayının ilk gününde başlayan maceram,Budapeşteye olan heyecanlı inişimle birlikte başladı.Daha önce göderici kuruluşum olan IYACA sayesinde kısa ama çoook zevkli bir Tunus projesi geçirmiştim.Ve yine aklımda olan uzun dönem hayalimi IYACA ile gerçekleştirmekteyim. Öncelikle sizlere      bu güzel,doğa   harikası bir şehir olan Kaposvardan bahsetmek istiyorum.Sonbaharda burada olmanın güzelliğini ve bu tatlı şehirde bu mevsimi geçirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Kaposvar, Macaristanın Somogy eyaletinin başkenti ve ülkenin güney kesiminde yer alıyor.Şehirde biraz genç nüfus az ve bundan kaynaklı sokaklar çoğunlukla bomboş diyebilirim.

Buraya ilk geldiğimde,ilk dikkatimi çeken nokta sokakta asla korna sesi duymamam oldu ve kalabalık bir şehir olan İzmirden gelen biri olarak buna çok şaşırmıştım,emin olun bu şehrin sakinliğine sizde alışamayacaksınız J Ev sahibi organizasyonum Compass,gerçekten Kaposvarda çok fazla bilinen bir gençlik merkezi ve organizasyonu.Özellikle yerel halk,yaptığı çalışmalardan dolayı bu kuruluşa çok hakim ve kuruluşun yerel halk için çok aktif olarak çalıştığını söyleyebilirim.Organizasyon eğitim,spor,gönüllülük ve istihdam alanında birçok çalışmalar yapıyor ve bizler de buranın birer gönüllüsü olarak bu çalışmalarda aktif olarak görev alıyoruz.

Burası genellikle çok soğuk bu nedenle gelirken mutlaka en kalın giysilerinizi getirin derim J.Saat 13.00 gibi Compass’a geliyoruz ve burada günlük olarak gençlerin katıldığı speaking(konuşma) kulüpleri düzenliyoruz.Bazı zamanlarda buradaki mesleki okullara gidip orada eğitim alan gençlerin kendilerini mesleki alanda geliştirmeleri için bazı seminerler düzenliyoruz.Tabii yalnızca bu alanlarda değil diğer alanlarda da farklı zamanlarda etkinlikler düzenliyoruz.(Diğer blog yazılarımda sizlere ev sahibi kuruluşum için daha fazla bilgi vereceğim. J) Compass aynı zamanda farklı ülkelere gerek Avrupa Dayanışma Birliği’nin staj programları gerekse kısa veya uzun dönemli projelerde de gönderici kuruluş pozisyanunda çalışıyor.Türkiyeye de farklı şehirlere de yerel gönüllü gönderiyorlar.

Bu şehir küçük bir şehir olduğu için gençler için çok eğlenceli bir şehir değil.Yani gece hayatı çok fazla hareketli değil fakat haftasonunda Pecs veya Budapeşteye gidebilirsiziniz. Şuana kadar Pecs şehrine seyehat edebildim ama inanılmaz bir şehir olduğunu söyleyebilirim. Eminim ki çoğunuzun merak ettiği diğer bir nokta ise market fiyatları J Yani market fiyatları burada diğer avrupa ülkelerinden daha uygun diyebilirim çünkü zaten macar forinti cinsinden market alışverişinizi,günlük yaşamınızı sürdüyorsunuz yani bu bir avantaj gibi diyebilirim. Burada noel zamanına yaklaştığımız için Kaposvar da çok sıcak ve samimi bir hava hakim,şehrin her tarafı süsleniyor ve biz de ofisimizi süslüyoruz.Bakalım christmas burada nasıl geçicek J Bunun dışında benim de ilk ayım olduğu için ancak bu kadar sizlere edindiğim tecrübeleri sunabildim.Şuanlık herşey yolunda,sizlerle maceramın geri kalan kısmını paylaşmaya devam edeceğim.

Tuesday, 21 December 2021

TUNUS'TA SON AY!

Herkese selaaaaam ! 

Bir önceki yazımda sizlere projem hakkında ve Tunusun genel özellikleri hakkında deneyimlerimi aktarmıştım. Bu yazımda ise ikinci ayımın sonunda edindiğim tecrübelere dayanarak Tunus'ta gezilecek mekanlar, ulaşım ve yaşadığım bazı tarihi tecrübeleri aktarmak istiyorum. 

Sizlere Tunus'taki ikinci ve son ayımı anlatmak için yazıyorum. Gerçekten ne kadar üzgün olduğumu anlatamam çünkü Tunus'a ve arkadaşlarıma çok alışmıştım ve oradan ayrılma düşüncesi bile beni üzüyordu. Tunus her özelliğiyle bambaşka bir ülke olarak aklımda kalacak diyebilirim.

Öncelikle ulaşım için iki yol var bunlardan ilki sarı minibüsler.( İsimlerinin doğru söylenişini hala çözemiyorum, yanlış yazmış olmayayım  ).Diğer yol ise taksi. Taksi covid döneminde olduğumuz için en fazla üç kişi alıyordu ama vaka durumuna göre bu durum değişiyor. Eğer bana sorarsanız taksinin her yönüyle daha kullanışlı ve uygun fiyatlı olduğunu söyleyebilirim.

Yemek kültürüne değinecek olursam, fastfood önemli yer kaplıyor. Pizza ve Fromage restoranlarda en çok rastlayabileceğiniz ürünlerden bazıları. Bunun dışında kuskus, Mlawi, Shawarma, Makloub en çok rastlayabileceğiniz yerel yemeklerden...

Sizlere  hayatım boyunca yaşayabileceğim en güzel deneyimlerimden biri olan muhteşem Sahra çölü deneyimimden de bahsetmek istiyorum. Maceramız, Sousse dan sabah 06.00 sularında yola çıkmamız sonrası öğlen saatlerinde Sahra çölüne ulaşmamız ile başladı. Diğer ülkelerden gelen gönüllüler ile Sahra çölünde üç gün süren bir maceramız oldu. Gerek Jip turu  gerekse  ATV  turlarıyla  çok zevkli aktiviteler geçirdik ve bunun yanı sıra çöl iklimini deneyimleme ve oradaki halkın yaşam tarzı hakkında bilgi sahibi olma fırsatını yakaladık. Özellikle Jip turunu deneyimlemenizi mutlaka tavsiye ederim, gerçekten inanılmazdı.

Burada bol bol hurma ağaçlarını görebilirsiniz özellikle Tozeur ve Nefta şehirlerinde bu ağaçlara bolca rastlayabilirsiniz. Bu arada Sahra çölünde sıcaklıklara çok dikkat etmenizi öneririm çünkü sıcaklıklar çok yüksek seviyelere kadar çıkabiliyor.

Sousse dan yaklaşık yarım saat uzaklıkta olan Medina (şehir merkezi) Sousse Medina ve Hamam Sousse olarak ayrılıyor .Eğer şehrin merkezine gitmek ve özellikle Tunus’ta çok meşhur olan ikinci el pazarına uğramak ,hediyelik eşya almak, ülkenin yerel kültürünü ve Pazarlarını gezmek istiyorsanız, Sousse Medinaya gitmeniz gerekmekte. Hamam Sousse tarafında daha çok Port el Kantaoui yani limanın olduğu yerde birçok güzel restoran ile karşılaşabilirsiniz.

Tunus'ta geçirdiğim iki ay sonunda Youthpass sertifikalarımızı aldık ve bunun için diğer uluslararası gönüllülerle kendi aramızda bir parti düzenledik. Gerçekten ekibimiz çok iyi anlaştığı için bizim için en duygusal anlardan bir tanesiydi diyebilirim. Kimse projeden ayrılmak istemiyordu. Bir yandan sertifikalarımızı almanın gururu ve mutluluğunu yaşarken diğer yandan bu güzel ekipten ayrılacak olmanın üzüntüsünü taşıyorduk.

Biz son ayımızdayken farklı bir politik olaya da şahit olduk . Ülkede küçük çaplı bir darbe girişimi oldu, ülkedeki yerel halk çok sevinçliydi ve sokakta gösteriler düzenlediler, bizde belki de Tunus tarihi için önemli bir döneme şahitlik etmiş olduk.

“Be Active Be Volunteer” projesi benim için her yönüyle çok farklı bir projeydi. Bambaşka bir kültürde yaşama ve oradaki kültürü deneyimleme fırsatını yakaladım.

Tunus hem bir Avrupa ülkesinden farklı hem de Türkiye'den farklı bir kültüre sahipti. Hem Fransız kültürü, hem Afrika kültürü hem de Orta Doğu kültürünü yakından deneyimleme şansı buldum. Ülkenin turistik bölgesinden iç kısımlarına doğru yaklaştıkça farklılıkları gözlemleyebildim ve bu bana bir ülkedeki farklılıklarını boyutlarını gözlemlememi sağladı. Projeden aldığım birçok informal öğrenme çıktısı kazandım ve dilimi geliştirme şansını yakaladım.

Kendimi bu projede yer aldığım için çok şanslı hissediyorum çünkü bu proje bana çok güzel öğrenme çıktıları, harika bir gönüllülük deneyimi ve muhteşem dostluklar kazandırdı. Projemin başından sonuna dek bana desteğini esirgemeyen gönderici kuruluşum IYACA’ya çok teşekkür ediyorum.

Tuesday, 14 December 2021

AKDENİZİN İNCİSİ TUNUSTAN HERKESE SELAMLAAAR!


Tunus'taki muhteşem geçen ilk ayımı anlatmadan önce, sizlere kendimi tanıtarak sözlerime başlamak istiyorum. Ben Nida Çelenk, İzmir'de yaşıyorum. Fen bilgisi son sınıf öğrencisiyim ve Tunus benim ilk yurtdışı maceram bu nedenle bende çok özel bir yere sahip.   

Maceram hiç ummadığım anda başladı diyebilirim. Hatta bu satırları yazarken hayatımın en güzel iki ayından bahsedecek olmam beni çok mutlu ediyor ve keşke bu fırsatı tekrar yakalayabilseydim diye hayıflanıyorum.

Uzun zamandır ESC projeleri ile ilgili araştırma yapıyordum fakat daha önce projelere hiç başvuru yapmamıştım. Bu konuda gönderici kuruluş olarak IYACA’ya başvurdum ve bekleme sürecinden sonra projeye kabul aldığımı öğrendim. Tunus, Fas’a çok benzer bir ülke olduğundan her zaman ziyaret etmek istediğim bir yerdi ve ben bu hayalimi IYACA sayesinde gerçekleştirme fırsatı buldum. Projeme hazırlık sürecinde Ayhan bu konuda çok yardımcı oldu ve ilk kez yaşayacağım yurtdışı sürecinde projem boyunca bana gerçekten çok iyi bir şekilde rehberlik etti. 

İzmir'den İstanbul havalimanına aktarmalı olarak iniş yaptım. Daha önce hiç tanımadığım beş arkadaşımla birlikte iki ay geçirecektim. Arkadaşlarımla tanıştığımda muhteşem bir enerji yakaladık ve daha ilk dakikalardan muhteşem bir ekip olduk diyebilirim. 

Tunus Cartage havalimanına akşam vardık ve ev sahibi kuruluşumuz bizleri karşıladı. Evlerimize yerleştik ve ertesi gün hemen Sousse kentini keşfetmeye çıktık. Tunus'ta geçirdiğim ilk ayımın tecrübelerine dayanarak, biraz Tunus hakkında sizlere genel bilgiler vermek isterim...

Tunus'a gelince Fransızca konuşulmasına şaşırmayın çünkü ülke Arapça anadilinin yanı sıra gencinden yaşlısına Fransızcayı çok akıcı konuşabiliyor çünkü ikinci dilleri Fransızca. Ülkedeki Fransız etkisi kahvaltı kültürüne de yansımış olacak ki burada beyaz peynir bulmakta zorlanıyor, kahvaltı alışkanlığımı Kuruvasan ve kahve  ile değiştiriyorum.  Sousse kenti ülkenin en turistik ve modern  kentlerinden  bir   tanesi. Bu   nedenle   Sousse kentine gelmeden önce içiniz rahat olsun, istediğinizi giyebilir    ve istediğinizi içebilirsiniz .Bembeyaz plaj kumları ile ünlü Sousse kentinde arkadaşlarımızla  birlikte denize giriyor ve çok güzel vakit geçiriyoruz. 

Tunus para birimi olarak Tunus dinarını kullanıyor ve 1 Tunus Dinarı 3.10 TL’ye denk geliyor. Market fiyatları oldukça iyi yani özellikle buradaki çeşme suyunu kullanmıyoruz ve dışarıdan hazır su almak durumunda kalıyoruz su kirliliğinden dolayı. Su, ekmek meyve ve sebze fiyatları oldukça iyi yani aldığımız bütçe bana yetiyor diyebilirim. Burada yaklaşık 5 dinara sim kart bulabilirsiniz bu sayede hattınızı rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Tunus'ta gece hayatı bence çok eğlenceli, kulüplere girişler ücretsiz ve istediğiniz kadar eğlenebilirsiniz tabi malum Covid-19 bu durumu baya kısıtlıyor. Kulüplerde alkol fiyatları oldukça uygun örneğin 5 dinara alkol içebilirsiniz. Bizim favori mekanımız Tulum Sousse. Gerçekten sürekli orada eğlendiğimizi söyleyebilirim tabii Saloon, özellikle Lotus da oldukça iyi eğlence mekanları. Eğer dışarıdan alkol alışverişi yapmak istiyorsanız Magazine ve Carrefour dan alışveriş yapabilirsiniz. Fakat Cuma günleri bu mekanlar kapalı. Market de alkol satışı olmuyor sadece alkolsüz içeceklerin satışına izin veriliyor. 

Tunusun yemek kültürü bana kalırsa biraz değişik yani bizim yemek kültürümüzden çok farklı daha çok yağlı ve baharatlı yemekler tercih ediliyor. Özellikle benim için bu biraz sorun oluşturuyordu ama evimizde mutfak ve gerekli malzemeler var bu malzemeleri kullanarak kendi yemeklerimizi yapabiliyoruz. Ev içinde alışık olmadığımız tek eşya çamaşır makinesi diyebilirim çünkü çamaşır makinesinin suyunu kendininiz doldurmanız, boşaltmanız ve sıkma işlemini gerçekleştirmeniz gerekiyor. Ne kadar bu tip bir makineye alışık olmasak da bana göre kullanılması çok zor değil ve işe yarıyor. 

Projemizden bahsedecek olursam, projemiz daha çok informal öğrenme çıktılarının kazandırılması için planlanan etkinliklerden oluşan bir proje. Örneğin plaj temizliği yapıyoruz, Pitanque oynuyoruz ve bunun yanında plaj voleybolu ve diğer spor dallarıyla ilgili sportif faaliyetlerde bulunuyoruz. Haftanın belirli günlerinde Arapça dersine katılıyoruz. Flower Garden da bahçede düzenlenecek olan işleri yapıyoruz ve oradaki görevlilere yardım ediyoruz. Mesela üniversiteye giriş sınavı vardı ve biz güvenlik kısmında ateş ölçerlerimizle görev alıp, gelen öğrencilerin ateş ölçümlerini gerçekleştirmiştik. Projemizin en güzel tarafı bence projeye sadece Türk gönüllülerin değil İtalyan, Polonya gibi ülkelerden gelen gönüllülerin de katılması. Bu şekilde hem dil gelişimimize katkıda bulunuyoruz hem de farklı kültürler ile etkileşim halinde kalıyoruz. Örneğin İtalyan arkadaşlarımız bizlere Pasta yapıyorlar ve gerçekten onlarla çok eğleniyoruz.

Tuns'a şimdiden çok alıştım diyebilirim, kültür çok sıcak ve insanlar çok cana yakın. Buradan ayrılmak çok zor olacak gibi gözüküyor ama günler çok çabuk geçiyor. Gerçekten Tunus harika bir ülke ,gönüllü olmak için gelinebilecek bir ülke olduğunu söyleyebilirim. Emin olun ki çok farklı tecrübeler kazandırıyor. Gönderici kuruluşumun desteği ile bu projede yer aldığım için çok mutluyum.