Showing posts with label Burak Kaan Tümöz. Show all posts
Showing posts with label Burak Kaan Tümöz. Show all posts

Friday, 29 July 2022

Xylokastro Macerası Sonu

Selamlar, ne yazık ki Xylokastro maceramın sonuna geldim. 2 aylık macera son buldu. Size ilk yazımda yazdıklarımın özetini geçmek isterim. Ben Burak, 19 yaşında İzmir'de hazırlık sınıfı öğrencisiyim 2 aydır Xylokastro şehrinde bulunuyordum. 

Xylokastro 6000 nüfuslu küçük bir kasaba Coğrafi olarak Yunanistan'ın Mora yarımadasının kuzeyinde bulunuyor. Ulaşım imkanı olarak şehirlerarası otobüsler ile veya tren ile Atina, Patras gibi şehirlere ulaşım sağlayabiliyorsunuz. Orada genelde çevre temizliği, duvar, bank, çit, tabela boyama gibi işler yapıyordum. Bazen çocuklara geri dönüşümü öğretmek adına günler düzenleyip onlara oyunlar oynatıyorduk. 

Xylokastro benim için çok özel bir şehirdi, orada kısa sürede birçok dost edindim. Hem yerli hem yabancı birçok arkadaşım oldu. Hep beraber gezilere çıktık, akşam yemekleri yedik. Özellikle 2 ay beraber kaldığım ev arkadaşlarımla aramda gerçek bir dostluk oluştu. Arkadaş olmak için aynı dili konuşmanın gerekmediğini öğrendim.  Onları çok özleyeceğim.

Ayrıca Xylokastro gerçekten huzurlu ve sakin bir şehirdi. İlk ay alışmak ile geçmişti ama ikinci ay bol bol gezdim. Eğer Yunanistan'a gelirseniz Aigio'yu ziyaret etmeyi unutmayın! Gezilecek güzel yerleri ve sıcakkanlı insanları var. Bu 2 aylık macera bana çok tecrübe kattı. Kendimi 10 yaş daha tecrübeli hissediyorum.

Bu tecrübeleri elde etme yolunda bana katkı sağlayan ve beni buraya gönderen başta Serdar Osman DOBUR Bey'e Murat ŞAHİN Bey'e Gülcan Hanım'a ve bütün IYACA ailesine minnettarım ve teşekkürlerimi sunuyorum.


Thursday, 9 June 2022

Xylokastro'nun Bir Parçası Olmak

Ben kimim? 

Selamlar herkese. Benim adım Burak, 19 yaşında İzmir'de hazırlık sınıfı öğrencisiyim 1 aydır Xylokastro şehrinde bulunuyorum. 

Bu projeye nasıl katıldım? 

Bir gün otobüste evime dönerken İYACA'nın Yunanistan projesini keşfettim ve dedim ki neden gitmeyeyim ki? Hemen formu doldurdum, gönderdim ve kabul edildim!

Xylokastro'ya doğru  

2 haftalık heyecanlı bir bekleme süreci sonunda İzmir'den İstanbul'a iniş yaptım, benimle beraber gidecek arkadaşımla buluştum ve Yunanistan'a gitmek üzere Esenler Otogarına gittik. Otobüse bindik ve beklemeye koyulduk. Ancak bir de ne görelim? Otobüs Bulgaristan aktarmalı çıktı! Başta çok üzüldük ama Bulgaristan yolunda bizim gibi 7 tane Türk ile tanıştık. Onlarla beraber Sofya'da bir gün geçirdik ve hep birlikte Atina'ya devam ettik. En sonunda oraya vardık. Onlarla vedalaşma vakti geldi, vedalaştık ve Xylokastro otobüsüne binip gittik.

Xylokastro neresi? 

6000 nüfuslu küçük bir kasaba Xylokastro. 

Coğrafi olarak Mora yarımadasının kuzeyinde bulunuyor. Ulaşım imkanı olarak şehirlerarası otobüsler ile veya tren ile Atina, Patras gibi şehirlere ulaşım sağlayabiliyorsunuz.. 

Burada ne yapıyoruz? 

Burada genelde çevre temizliği, duvar, bank, çit, tabela boyama gibi işler yapıyoruz. Bazen çocuklara geri dönüşümü öğretmek adına günler düzenleyip onlara oyunlar oynatıyoruz. Yolda yürürken boyadığım tabelayı , temizlediğim sahili görmek beni mutlu ve huzurlu hissettiriyor. Beni buraya daha çok bağlıyor. 

Xylokastro'nun yerlisi olmak 

Buranın en güzel kısmı, dışarıdaki insanların tıpkı bizim gibi samimi olması. İlk haftadan sonra insanlarla aranızda bir samimiyet oluşuyor. Aşağıdaki pitacıyı, 50 metre ilerideki sandviç dükkanı sahibini ve kuryesini, ana caddedeki kasabı gördüğünüzde size selam vermeleri, size gülümsemeleri sizi buranın bir yerlisi gibi hissettiriyor. 


Kısaca bu projenin bana kattıkları:

+Yemek yapmayı öğrendim

+Tanımadığım insanlar ile kalabalık bir şekilde yaşayabilmeyi öğrendim

+İngilizcemi daha da geliştirdim

+Ev arkadaşlarımın yanı sıra Xylokastro'dan ve diğer şehirlerden, pek çok ülkeden arkadaşlar edindim 

+Daha da sosyalleştim

+Hayata karşı bakış açım değişti

+İlk kez yurt dışına çıkma fırsatım oldu 

+Yeni yerler ve şehirler gezme fırsatım oldu

Bu tecrübeleri elde etme yolunda bana katkı sağlayan ve beni buraya gönderen başta Serdar Osman DOBUR bey'e Murat ŞAHİN bey'e Gülcan Hanım'a ve bütün IYACA ailesine minnettarım ve teşekkürlerimi sunuyorum.