Ben
Tuğçe. Gümüşhane üniversitesi ilahiyat fakültesi 4. Sınıf öğrencisiyim. Ailemle
birlikte Osmaniye'de yaşıyorum. Bugüne kadar yurt içinde bir çok gönüllülük projelerine katıldım. Bu tarz
projeler benim hayatımda büyük önem taşımaya başladı. Sürekli gönüllülük
projelerine katıldım ve bu bana mutluluk veren bir durum haline gelmeye
başladı. Kendi hayatımda yaşadığım en güzel tecrübeleri gönüllülük projelerinde yaşadım. Bir gün yine gönüllülük
projeleri sayesinde tanıştığım bir arkadaşım Romanya’ da 2 aylık
katılabileceğim bir proje başvuru afişini bana bildirdi. Projeyi okuduğumda çok
hoşuma gitti hatta o an içimden keşke bu projeye bende gidebilsem diye
geçirdim. Fakat elimde bir pasaportum bile yoktu ve projenin tarihinin
bitmesine çok az bir zaman kalmıştı. Bende bu yüzden asla yetişemeyeceğini
düşünmüştüm ve katılmaktan vazgeçmiştim. Yine bir gün arkadaşım IYACA
derneğinin afişini bizimle paylaştı ve projenin ertelendiğini bu süreçte
pasaportunu vs çıkartıp istersem başvuru yapabileceğimi söyledi. Çok yakın
olduğum arkadaşım ile birlikte projeye katılmaya karar verdik. O süreçte hemen
pasaportumu çıkarttım ve IYACA derneği üzerinden ESC gönüllülük projesine
başvuru yaptım. O zamana kadar bu tarz projelerin olduğunu biliyordum ama
katılmak hiç aklıma bile gelmemişti. Çünkü bu tarz şeylerin bana hep uzak
olduğunu düşünürdüm. Oysa ki bu tarz bir projeye herkes başvuru yapabilir ve bu
tarz fırsatlardan yararlanabilir. Bir gün yine bir mail aldım ve projeye kabul
edildiğimi öğrendim. O an gerçekten çok mutlu olmuştum.
Türkiye içinde bir çok
faaliyetlere katıldım ve bu faaliyetleri farklı bir ülkede farklı kültüre sahip
insanlarla yapacaktım. Bu beni gerçekten heyecanlandırmıştı. Birazda korktuğum
bir şeydi çünkü dilim çok yetersizdi. Ama ben yinede bu projeye katılmayı çok
istiyordum ve elime gelen bu fırsatı mutlaka değerlendirmeliydim. Bunun için
ilk yapmam gereken vize çıkartmaktı. Bulunduğum şehirden Ankara‘ya giderek vize
işlemlerini yapmam gerekiyordu. Bu işlemler sırasında ufak tefek zorluklar
yaşadım. Fakat ben çok şanslıydım ki çok yakın olduğum arkadaşım ile birlikte
ikimizde projeye kabul edilmiştik. Vize işlemlerinde de onunla birlikte randevumuz
oluşmuştu ve bizim ile gidecek 2 arkadaş daha bizimle birlikte vize işlemleri
için Ankara'ya gelmişti. Vizemizi çıkartırken uzun bir koşuşturma sürecine
girmiştik fakat 2 gün içinde Romanya vizemizi aldık artık çok yaklaşmıştık ve
sadece gideceğimiz günü bekliyorduk. Romanya'ya geleceğimiz gün bizi almak için IYACA derneğini anlaşması olan SAKURA
derneğinden bir görevli olan Andrea bizi almaya gelmişti. 2 Eylülde Romanyadaydık.
Romanya ya ilk geldiğimde açıkcası biraz tedirgin olmuştum. Çünkü başörtülüydüm
ve acaba bana karşı bir ırkçılık olur mu diye hep bir şüphe vardı içimde. Fakat
ben bu durumu hiç yaşamadım. Projede 9 Türk arkadaş ile birlikteydik. Bu yüzden
alışma sürecinde çok zorlanmadım. İlk geldiğimiz hafta hazine avcısı
etkinliğimiz oldu. Bulunduğumuz yerden (Cıoragarladan) Bükreş merkeze mesafemiz
yaklaşık 1 saat kadarda ulaşıyoruz. Pıata’da inince orada turistik ve tarihi
yerler var. Hazine avında bu yerleri bize verilen haritadan bularak keşifler
gerçekleştirdik. Benim için çok hoş bir aktivite idi.
Haftada 1 gün okula gidip
öğrenciler ile vakit geçirdik. Öğrenciler ile vakit geçirmek bana çok iyi
geliyordu. Çünkü onlar ile kurduğum iletişim güzeldi. Ayrıca yine haftada 1 gün
SAKURA derneğinin gönüllüleri ile (lise öğrencileri) vakit geçiriyoruz. Onları
gerçekten çok sevdim. Birbirimiz ile Türk oyunları oynuyoruz birbirimiz ile İngilizce
sohbetler ediyoruz. Bu sohbetler ingilizcemizi ciddi anlamda geliştiriyordu. Romanya
‘da benim için çok güzel vakitler geçiyor.
Yine buradaki gönüllü arkadaşlarımız ile birlikte müze ziyaretinde
bulunduk. Bu müzede hayvanlar ve eski ilk insanların tarihini yansıtıyordu.
Gerçekten etkileyici bir müze. Onun biraz ilerisinde de büyük bir tarihi
kapıları bulunuyor. Söylediklerine göre bu kapı 2. Dünya savaşının bir anıtı
olarak yansıtılmış. Tarihi açıdan çok güzel bir yer. Ayrıca bizlerde her
bulduğumuz fırsatta farklı yerlere giderek gezdik. Burada muhteşem
diyebileceğim parklar var. Gerçekten en sevdiğim yönü parkları ciddi manada
insanın dinlenebileceği bir yer olarak yapmışlar. Doğa olarak harika
görüntüleri var. Bizler bi parka gidip sabaha kadar gezdiğimiz oluyor.
Genel
olarak Romanya’da çok güzel vakitler geçiriyorum. Bana kattığı en büyük etki
ise İngilizce. İngilizceye doğru büyük bir eğilimim oldu burada. Kaldığımız
yerdeki görevlileri de ben seviyorum. Cana yakın insanlar. Şuanda her şey
yolunda gidiyor. Burada ne kadar çabuk sürede 1 ayım gitti onu bile anlamadım. Kendimi
geliştirdiğimi özgüvenimin arttığını dahi hissediyorum. Gittiğimiz liselerdeki
çocukların ilgisi hatta bazen dışarda başka insanlarla tanıştığımızda dahi
kendimi iyi hissediyorum. Gelecek ayda
bizi neler bekliyor bilmiyorum ama her şeyin güzel olacağına inanıyorum.
Sonuçta her anı güzelleştirmek benim elimde. Gelecek ayda görüşmek üzere teşekkür ediyorum.
No comments:
Post a Comment