Tekrardan Merhaba, ben Seda. Sizlere gönüllüğümün ikinci
ayını anlatmak için yazıyorum. Günler geçtikte şehri ve insanları daha çok
benimser oldum. Ufak tefek aksilikler yaşanabiliyor ama üstesinden gelmeyi
öğreniyor ve bu sayede güçleniyorsunuz.
İlk ayı hızlı şekilde bitirdim. Havalar soğudukça ister
istemez evde daha çok vakit geçirmeye başladım. Yine de yılın ilk karının kasım
ayında yağacağını tahmin edemezdim. Her ne kadar hazırlıklı geldiğimi düşünsem
de daha kalın kıyafetlere ihtiyacım olduğunu yaşayarak öğrendim. Tabii bunların
hepsine tecrübe gözüyle bakmak gerektiğini düşünüyorum. Düşe kalka karlı
havalarda nasıl yürünmesi gerektiğini öğreniyor, insanlarla konuştukça ve vakit
geçirdikçe kültürlerini daha yakından tanıyor ve adapte olmaya çalışıyorum.
Çocuklar sayesinde yeni kelimeler ve doğru telaffuzları
öğreniyorum. Günler geçtikçe ilişkilerimiz daha da kuvvetlenmeye başladı.
Sabahları sınıfa girdiğimde yüzlerinde gördüğüm mutluluk ve hemen sonrasında
gelen karşılama sarılmaları ve öpücüklerle mutlu olmamak elde değil. Her biri
birbirinden özel, değerli ve ben her birini ayrı ayrı seviyorum. Çocuklarla
vakit geçirmekten keyif alan biri olarak IYACA’ya bana tanıdığı bu fırsat için
tekrardan teşekkür ediyorum. Onlar sayesinde öğreniyor, gelişiyorum.
Tüm bu güzel gelişmelerin yanında yemek kültürlerine hâlâ
adapte olamadım. Olabildiğince yerel yemekleri denemeye çalışıyorum ama birkaç
tanesi dışında hepsi hüsranla sonuçlandı. Zaman geçtikçe tatlarının daha güzel
gelmeye başlayacağını düşünüyorum.
Keşfedilmesi gereken güzel günler önümde bekliyor.
Gelecek ay görüşmek üzere…
Seda ÇELİK
No comments:
Post a Comment