Tuesday 21 December 2021

TUNUS'TA SON AY!

Herkese selaaaaam ! 

Bir önceki yazımda sizlere projem hakkında ve Tunusun genel özellikleri hakkında deneyimlerimi aktarmıştım. Bu yazımda ise ikinci ayımın sonunda edindiğim tecrübelere dayanarak Tunus'ta gezilecek mekanlar, ulaşım ve yaşadığım bazı tarihi tecrübeleri aktarmak istiyorum. 

Sizlere Tunus'taki ikinci ve son ayımı anlatmak için yazıyorum. Gerçekten ne kadar üzgün olduğumu anlatamam çünkü Tunus'a ve arkadaşlarıma çok alışmıştım ve oradan ayrılma düşüncesi bile beni üzüyordu. Tunus her özelliğiyle bambaşka bir ülke olarak aklımda kalacak diyebilirim.

Öncelikle ulaşım için iki yol var bunlardan ilki sarı minibüsler.( İsimlerinin doğru söylenişini hala çözemiyorum, yanlış yazmış olmayayım  ).Diğer yol ise taksi. Taksi covid döneminde olduğumuz için en fazla üç kişi alıyordu ama vaka durumuna göre bu durum değişiyor. Eğer bana sorarsanız taksinin her yönüyle daha kullanışlı ve uygun fiyatlı olduğunu söyleyebilirim.

Yemek kültürüne değinecek olursam, fastfood önemli yer kaplıyor. Pizza ve Fromage restoranlarda en çok rastlayabileceğiniz ürünlerden bazıları. Bunun dışında kuskus, Mlawi, Shawarma, Makloub en çok rastlayabileceğiniz yerel yemeklerden...

Sizlere  hayatım boyunca yaşayabileceğim en güzel deneyimlerimden biri olan muhteşem Sahra çölü deneyimimden de bahsetmek istiyorum. Maceramız, Sousse dan sabah 06.00 sularında yola çıkmamız sonrası öğlen saatlerinde Sahra çölüne ulaşmamız ile başladı. Diğer ülkelerden gelen gönüllüler ile Sahra çölünde üç gün süren bir maceramız oldu. Gerek Jip turu  gerekse  ATV  turlarıyla  çok zevkli aktiviteler geçirdik ve bunun yanı sıra çöl iklimini deneyimleme ve oradaki halkın yaşam tarzı hakkında bilgi sahibi olma fırsatını yakaladık. Özellikle Jip turunu deneyimlemenizi mutlaka tavsiye ederim, gerçekten inanılmazdı.

Burada bol bol hurma ağaçlarını görebilirsiniz özellikle Tozeur ve Nefta şehirlerinde bu ağaçlara bolca rastlayabilirsiniz. Bu arada Sahra çölünde sıcaklıklara çok dikkat etmenizi öneririm çünkü sıcaklıklar çok yüksek seviyelere kadar çıkabiliyor.

Sousse dan yaklaşık yarım saat uzaklıkta olan Medina (şehir merkezi) Sousse Medina ve Hamam Sousse olarak ayrılıyor .Eğer şehrin merkezine gitmek ve özellikle Tunus’ta çok meşhur olan ikinci el pazarına uğramak ,hediyelik eşya almak, ülkenin yerel kültürünü ve Pazarlarını gezmek istiyorsanız, Sousse Medinaya gitmeniz gerekmekte. Hamam Sousse tarafında daha çok Port el Kantaoui yani limanın olduğu yerde birçok güzel restoran ile karşılaşabilirsiniz.

Tunus'ta geçirdiğim iki ay sonunda Youthpass sertifikalarımızı aldık ve bunun için diğer uluslararası gönüllülerle kendi aramızda bir parti düzenledik. Gerçekten ekibimiz çok iyi anlaştığı için bizim için en duygusal anlardan bir tanesiydi diyebilirim. Kimse projeden ayrılmak istemiyordu. Bir yandan sertifikalarımızı almanın gururu ve mutluluğunu yaşarken diğer yandan bu güzel ekipten ayrılacak olmanın üzüntüsünü taşıyorduk.

Biz son ayımızdayken farklı bir politik olaya da şahit olduk . Ülkede küçük çaplı bir darbe girişimi oldu, ülkedeki yerel halk çok sevinçliydi ve sokakta gösteriler düzenlediler, bizde belki de Tunus tarihi için önemli bir döneme şahitlik etmiş olduk.

“Be Active Be Volunteer” projesi benim için her yönüyle çok farklı bir projeydi. Bambaşka bir kültürde yaşama ve oradaki kültürü deneyimleme fırsatını yakaladım.

Tunus hem bir Avrupa ülkesinden farklı hem de Türkiye'den farklı bir kültüre sahipti. Hem Fransız kültürü, hem Afrika kültürü hem de Orta Doğu kültürünü yakından deneyimleme şansı buldum. Ülkenin turistik bölgesinden iç kısımlarına doğru yaklaştıkça farklılıkları gözlemleyebildim ve bu bana bir ülkedeki farklılıklarını boyutlarını gözlemlememi sağladı. Projeden aldığım birçok informal öğrenme çıktısı kazandım ve dilimi geliştirme şansını yakaladım.

Kendimi bu projede yer aldığım için çok şanslı hissediyorum çünkü bu proje bana çok güzel öğrenme çıktıları, harika bir gönüllülük deneyimi ve muhteşem dostluklar kazandırdı. Projemin başından sonuna dek bana desteğini esirgemeyen gönderici kuruluşum IYACA’ya çok teşekkür ediyorum.

No comments:

Post a Comment