Tuesday, 14 December 2021

ROMANYA’YA VEDA


Romanya’dan herkese yeniden merhaba, buradaki iki aylık sürecimin sonuna gelmiş bulunmaktayım. Burada zamanın ne kadar hızlı geçtiğinden bahsetmeden edemeyeceğim. Göz açıp kapayıncaya kadar buradaki tüm günlerimi neredeyse doldurdum sayılır. Proje süremin bitmesine çok az bir zaman kaldı, yakında projem bitecek ve Türkiye’ye döneceğim. İlk zamanlarda buraya nasıl adapte olacağım diye düşünürken şu an buradan ayrılacak olmanın verdiği hüznü yaşıyorum kendi içimde…

Bu ay neler yaptığımızdan bahsetmem gerekirse; buradaki öğrencilerle çevre ve iklim hakkında aktiviteler yapıyoruz. Örneğin, öğrencilerle beraber yaratıcı logo ve slogan tasarımları yaptık ve bunları sunum haline getirdik. Öğrencilerle birlikte Ciorogarla’da çevre temizliği gibi aktiviteler yaptık. Yine Ciorogarla’da bir orman gezisine katılarak orada eğitici ve öğretici oyunlar oynadık. Bunun yanında, Romanya’nın Braneşti kentindeki bir liseye giderek oradaki öğrencilere bu konu hakkında çeşitli sunumlar yaptık ve onlarla yaratıcı oyunlar oynadık. Onların çevre konusundaki farkındalığına yaratıcı bir boyut kazandırmaya çalışıyorduk. Bunun dışında ev sahibi kuruluşumuz bizler için kültürel aktiviteler düzenliyor ve onlara katılım sağlıyoruz. Örneğin, yine ev sahibi kuruluşumuzun düzenlemiş olduğu müze gezisine katıldık ve Antipa Müzesi’ndeki etkileyici arkeolojik bulguları inceleme fırsatı yakaladık.

Bunun dışında hafta sonundaki tatil günlerimizi daha verimli geçirmek ve Romanya’yı daha iyi tanıyabilmek adına farklı kentleri keşfetmek için adımlar atıyorduk. Böylelikle uzun bir tren yolculuğunun ardından Romanya’nın Cluj gibi harika bir kentinde bulunma fırsatı elde etmiştik. Çok güzel geçen bu Cluj gezisinden sonra Bükreş’e geri dönüp görmediğimiz müzeleri ve tarihi yerleri ziyaret ettik. Diğer hafta sonumuzu ise Constanta isimli şirin bir kenti keşfetmeye ayırdık. Bu sırada Romanya’nın yerel lezzetlerini deniyor ve keyifli anlar yaşıyorduk. Ev sahibi kuruluşumuzun organize ettiği, Romanya’nın Sinaia kentindeki Peleş Kalesi’ne gitmek üzere kültürel bir geziye katılacaktık. Bunun için yaptığımız tren yolculuğunun ardından Sinaia tren garına varmış ve kaleye doğru yürümeye başlamıştık. Peleş Kalesi’nin gerçekten büyüleyici ve gizemli bir güzelliği vardı, her bir detayına hayran kalarak kaleden ayrıldık ve Braşov’u keşfetmeye doğru yola çıktık. Şehrin göz alıcı manzarası ve mimarisi bizi ilk andan etkilemişti. Burada müze, kilise ve diğer yerleri keşfettik.

Tüm bu yaşananlarla beraber hiç anlamadan buradaki son günlerimizi yaşamaya başlamıştık bile. Projeye dair tüm sorumluluklarımızı neredeyse tamamlamıştık. Bu sürecin sonunda ise bir haftalık tatil hakkımız vardı ve bu tatilimizi iyi değerlendirebilmek için planlar yapıyorduk. Bu planların içerisinde benim için en heyecan verici olanı ise başka bir ülkeye gitme planıydı. Gitmeyi planladığımız ülke ise Hırvatistan’dı. Bükreş’ten kalkacak olan Zadar uçağımıza binerek Hırvatistan serüvenimiz için ilk adımımızı atmıştık. Bu küçük kenti keşfimizin ardından başkent Zagreb’e doğru yola koyulduk. Keşiflerle ve küçük sürprizlerle geçen gezimizden sonra; Hırvatisan’ın Sibenik, Split ve Dubrovnik şehirlerindeki dolu dolu ziyaretlerimizle beraber unutamayacağımız güzel anlar biriktirdik. Bükreş’e döndükten sonra ise artık buradan ayrılmanın hazırlıklarını yapmaya başlamıştık. İki aylık maceramızın sonuna gelmiştik ve artık vedalaşma vaktiydi. Gitmeden önceki son günümüzde ise mentorümüz YouthPass belgelerimizi verdi, buruk bir mutlulukla teslim aldık belgelerimizi. Artık buradaki son anlarımızı yaşadığımız gerçeğiyle yüzleşmiştik. Her şeye rağmen güzel geçen bu iki ay çok şey katmıştı bizlere. Veda anları her ne kadar üzücü olsa da burada yaşanan anlar, güzel hatıralar olarak kazınacak zihnimize.

Romanya’da böyle bir deneyim edinebildiğim için mutluyum. İmkânı olan herkesin böyle bir tecrübe edinmesini tavsiye ederim. Bu projede başta IYACA, SAKURA ve ekip arkadaşlarım olmak üzere emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ederim. Hoşça kalın (:


No comments:

Post a Comment