Merhaba ben Rukiye Şahin. Romanya’da geçen son ayımı size dolu dolu anlatmak istiyorum. Bu üç ay nasıl geçti anlamadım bile hem dolu dolu hem de göz açıp kapayıncaya kadar geçmiş gibi. Artık okul etkinliklerimiz neredeyse bitti genellikle vaktimizi gezmeye son anlarımızı yaşamaya ayırıyoruz. Bükreş'te gidilmesi gereken bir diğer yer olan Köy Müzesine gittik bu hafta fazlasıyla büyük olan yerde bahar gelmiş gibiydi. Bu aralar çok fazla Türk ile karşılaşıyorduk. Burada da proje için Türkiye’den gelmiş öğretmenler ile karşılaştık. Köy müzesinde geçmişten kalma Moldova’dan bile getirilmiş eserler vardı. Güzel bir gün geçirdik. Daha sonraki günlerde hep birlikte Sinea ve Braşov’a gittik galiba Romanya da görüp görülebilecek en güzel yer Peleş Kalesi'ydi. İçi o kadar güzel dizayn edilmiş ve dolu dolu eserler vardı. Çok güzel göz dolduruyordu. Sinea küçük bir yer ve fazlasıyla soğuktu. Genellikle kayak için buraya geldiklerini söylediler. O gün Sinea ve Braşov arasında bir otelde kaldık ve diğer gün Bran Kalesi'ne gittik. Hayal kırıklığı olan bir kaleydi diyebilirim. O kadar çok övülüp öne çıkmasına rağmen ben abartılacak bir yanını göremedim belki Peleş Kalesi'nden sonra gözümüze küçük geldi. O gün Braşov’u da gezdikten sonra akşam Bükreş’e döndük.
Artık neredeyse bireysel gezilerimiz başlamıştı okul etkinlikleri bitti ve okul müdürü tarafından belgelerimizi almıştık izinlerimizi kullanmaya başladık. Ben ve arkadaşım bu izin günlerinde ek olarak Cluj’a gittik. Romanya’da aklımın kaldığı yer olabilir. 10 saatlik tren yolculuğu sonrası Cluj’a vardık. Havanın güzel olması öğrenci şehri olması bunların artı yanıydı. Büyük ve tarihi yerlerinin çok olması ve hepsinin birbirine yakın olması da ayrıca güzeldi. Fazlasıyla kalabalık bir şehirdi geçirdiğim güzel günlerdendi çünkü şehri alt üst ettik. Diğer gün ise gidilmesi gereken yerlerden biri olan Salina Mağarası'na gittik Cluj'a biraz uzak olan mağara güzel ve görülmesi gereken yerlerden biri. Oldukça soğuk olan mağara fazlasıyla derin yükseklik korkusu olan insan için biraz tehlikeli. Cluj da da güzel vakit geçirdikten sonra tekrar Bükreş’e döndük. Dolu dolu geçen Romanya’yı nasıl anlatabilirim ki; Geleneksel sevgili günü kutlaması, erkekler günü kutlaması, baharın gelişini kutlamaları eğlenceyi çok sevdikleri her günü kutladıklarından belli. Sömürge altında kalmış olan bir devlet olarak kendi özlerini de devam ettirmekteler.
Benim
için çok farklı ve eşsiz bir deneyim olan Romanya dönüş maceramız da bir o
kadar farklı oldu. Vizelerimizin erken bitmesinden dolayı vize uzatması yaptık
30 gün daha ama Bulgaristan sınır kapısına geldiğimiz zaman Bulgaristan vizeyi
kabul etmedi ve bizi almadı. Vizelerimiz uçakta geçerli olduğunu söyledi. Sınır
kapısından tekrar yurda geri dönüş yaptık. Ve diğer gün Türkiye’ye uçak ile
geldik. Unutulmaz dolu dolu anılarla ülkeye geri dönmüş olduk.
No comments:
Post a Comment