Friday, 28 February 2020

Ciaooooo tutti ragazzi!


Treviso’da 2. ayımı tamamlarken diyorum ki 2 ay bu kadar hızlı geçtiyse kalan 6 ayım soluk almak kadar hızlı mı geçecek? Neyse o soluk almak kadar hızlı geçe dursun da asıl zamanın geçtiğini sürecin sonunda olduğumuz yeni insan ile karşılayalım diyorum ben..:)
Bu ay bir torba dolusu yeni tecrübe ile geçti. Etkinlikler hazırlarken kendimi keşfettiğim, yeni zorluklarla karşılaşıp bunları çözmenin yolunu bulduğum, çok fazla danışıp çok fazla yol keşfettiğim, gezip gördüğüm, hiç bilmediğim bir ülkenin, karşılaştığım her insanın gözünden bir şeyleri keşfettiğim dünyayı buraya nasıl aktarabilirim bilmiyorum.
Bir hafta sonu İtalya’nın pizza başkenti Napoli’yi tadalım diye yola çıktık Avustralyalı arkadaşım ile, her şeyden habersiz. Gece karanlığında kendimizi Napoli tarihinin içinde bulup, aniden değiştirdiğimiz başka bir sokakta çılgın Napolitan insanlarla caddelerce eğlendik. İtalya’nın Teksası ve pizza dahisi Napoli’yi ve hayalim olan Pompei tarihini içime çekmek hazırlayacağım aktiviteler için bana ilham ve enerji oldu. Döndüğümde ise aynı evi paylaşacağım Londra’da yaşayan arkadaşım bana gerçek bir İngiliz yol haritası oldu. Kendimi şanslı hissettiğim ve şansımı yarattığım bir ayı başlatmış oldum…
Biraz etkinliklerden bahsetmek istiyorum; mülteci çocukların okul sonrası eğitimlerini desteklemek için içinde yer aldığım etkinlikte o çocukların gözünden İtalyancanın anlaşılamazlığını gördüm üstüne onlar ile bazı zamanlar İngilizce derslerinde çalışıyorduk haliyle çok fazla karmaşa meydana geliyordu. Buranın asıl amacı bu çocukların derslerindeki başarıya odaklanırken ben bana düşen kısımda vereceğim bilgiyi oyunlaştırarak onlarla empati kurarak vermeyi seçmiştim bu yaptığım oradaki İtalyan gönüllüleri de etkiledi ve şimdi birlikte daha fazla hassasiyet gösteriyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun çocuk çocuktur, dünyayı çocuk gözünden anlamak harika bir duygu, kendi çocukluğumuz ile..:) Bir diğer aktivitem olan ortaokul düzeyi çocuklarla ile yaptığım ingilizce aktivite başlarda beni korkutmuştu, bu gençler aileleri tarafından haftada bir gün 1 saat için bir kilise sınıfında ingilizce öğrenmeleri için gönderiliyordu ve ergenlik döneminin duygusal geçişleri içindelerdi. Benim ise amaçladığım onlara okuldaki formal eğitimin dışında ingilizce konuşabilecekleri o rahat ortamı yaratmaktı, korkmadan. Bunun için uzun soluklu bir plan ile ilerlemek gerekiyordu ve beş haftanın sonunda sınıfın en yaramaz çocuğu bile elinden gelenin en iyisi yapmak için özveri gösterdi bu işte benim-bizim başarı hikayemizdi.. Birlikte yol aldık ve keşfettik yeterliliklerimizi, yapabileceklerimizi, saf kendimiz olarak,yargılamadan, öğrenerek. Gönüllülük ile dokunduğumuz her bir deneyim dünya için karnaval! Karnaval demişken de öyle bir tarihlere denk gelmişim ki hem doğum günümü İtalya’da yeni edindiğim kültürlerarası arkadaşlarım ile kutlamış oldum hem de Venedik karnavalını tüm dünyadan insanlarla soluyacaktım! Bu karnaval yaklaşırken, insanları tren istasyonlarında, kafelerde kahvelerini yudumlarken hatta sokak ortasında sandviçlerini ısırırken geleneksel kostümleriyle ve maskeleriyle görürseniz şaşırmayın!  Bu tecrübeleri edinmek her ülke için Erasmus+ plus programı ile mümkün! Haydi seç projeni gel keşfet Dünyayı VE BAŞLASIN KARNAVAL!





No comments:

Post a Comment