İstanbul’da
başlayan yolculuğumu heyecanla ne ile karşılacağımı düşünerek geçirdim. Yeni
bir ülke, insanlar, kültür… Bunları düşündükçe hem heyecanlandım hem de adapte
olabilir miyim diye tedirgin oldum. Fakat Romanya’ya indiğimde ve bizi
karşılayan mentorümüzü görünce endişem biraz da olsa dindi. Çok sıcak bir
şekilde karşılandık.Rahatlamamız için de mentorümüz bizimle sohbet etti
eğlenceli bir akşam yemeğine gittik. İlk geldiğim günü düşününce çok farklı ve
üzgün hissediyorum. Çünkü süremizin dolması ve projemizin bitmesi beni
gerçekten üzüyor.
Gelmeden
önce kafamda tasarladığım, hayal ettiğim yer ile şu an bulunduğum yerin aslında
hiç alakası yokmuş. Bulunduğumuz ortam çok eğlenceli ve sıcaktı. Romanya
kültürünü tanırken aynı zamanda kendi
içimizde de farklı kültürleri bulduk. Çünkü buraya geldiğimiz grup arkadaşlarımızla
hepimiz ülkemizin farklı yerlerinden katılıyorduk ve kendi kültürlerimizi de
aynı zamanda paylaşmış olduk.
Yeni
insanları tanıyıp kısa sürede dostluk kurduk. Öğrencilerle aramızda farklı bir
bağ oluştu. Ve bunu öğrencilerin o muhteşem kalpleriyle yapabildik. Şu an
düşününce neden geldiğimin daha çok farkındayım. Amacımın ne olduğunu ve buna
ulaştığımı hissediyorum. Burada günlerim hafta içi okulda geçiyordu.
Öğrencilerle aktivite yaparak hem eğlenip hem de beraber çok şey öğrendik.
Hafta sonları da şehri keşfetmeye çalışıyorduk. Ben bazen tek başıma çıkıp daha
önce gitmediğim semtlerde bulunup kendim keşfetmeyi tercih ettim. Ve bunu
şiddetle buraya gelecek ve gelmek isteyen arkadaşlara tavsiye ediyorum.
Bilmediğin bir ülkede, yabancı insanlar
ve sokakların içinde şehri keşfetmeye çalışırken aynı zamanda insan kendini
keşfediyor.
Bunun
dışında boş vakitlerimde buradaki öğrencilerle dışarıda da vakit geçirdim. Bu bana
onları daha fazla tanımama ve anlamama yardımcı oldu. Ayrıca bizden önce gelen
diğer grup arkadaşlarımla harika vakitler geçirdim. Bana her konuda çok fazla
yardımcı olup farklı deneyimler kazandırdılar. Varolan kabuğumu kırmam için
beni sürekli cesaretlendirdiler. Ben burada geçen 2 ayımı hayatımın dönüm
noktası olarak görüyorum. Farkında olmadan değiştiğimi, öğrencilerin benim
hayatıma dokunduğunu yeni yeni anlıyorum. Ben 24 yaşındaydım ve değişmez,
oturmuş bazı kalıplarımın olduğunu sanıyordum. Ama burada, böyle bir ortamda
değişmeyen, yenilenmeyen hiçbir şeyin olmadığını anladım. Öğrencilere ben bir
şeyler öğreteceğimi sanıyordum. Bu durum zamanla tersine döndü. Çocuklar bana
muhteşem deneyimler, fikirler, bakış açıları kazandırdı. Öğrettikleri şey ise;
benim de artık bir hayalim var.
No comments:
Post a Comment