Friday, 21 February 2020

Yeni bir ülke, Insanlar, Kültür…


İstanbul’da başlayan yolculuğumu heyecanla ne ile karşılacağımı düşünerek geçirdim. Yeni bir ülke, insanlar, kültür… Bunları düşündükçe hem heyecanlandım hem de adapte olabilir miyim diye tedirgin oldum. Fakat Romanya’ya indiğimde ve bizi karşılayan mentorümüzü görünce endişem biraz da olsa dindi. Çok sıcak bir şekilde karşılandık.Rahatlamamız için de mentorümüz bizimle sohbet etti eğlenceli bir akşam yemeğine gittik. İlk geldiğim günü düşününce çok farklı ve üzgün hissediyorum. Çünkü süremizin dolması ve projemizin bitmesi beni gerçekten üzüyor.

Gelmeden önce kafamda tasarladığım, hayal ettiğim yer ile şu an bulunduğum yerin aslında hiç alakası yokmuş. Bulunduğumuz ortam çok eğlenceli ve sıcaktı. Romanya kültürünü tanırken aynı zamanda  kendi içimizde de farklı kültürleri bulduk. Çünkü buraya geldiğimiz grup arkadaşlarımızla hepimiz ülkemizin farklı yerlerinden katılıyorduk ve kendi kültürlerimizi de aynı zamanda paylaşmış olduk.

Yeni insanları tanıyıp kısa sürede dostluk kurduk. Öğrencilerle aramızda farklı bir bağ oluştu. Ve bunu öğrencilerin o muhteşem kalpleriyle yapabildik. Şu an düşününce neden geldiğimin daha çok farkındayım. Amacımın ne olduğunu ve buna ulaştığımı hissediyorum. Burada günlerim hafta içi okulda geçiyordu. Öğrencilerle aktivite yaparak hem eğlenip hem de beraber çok şey öğrendik. Hafta sonları da şehri keşfetmeye çalışıyorduk. Ben bazen tek başıma çıkıp daha önce gitmediğim semtlerde bulunup kendim keşfetmeyi tercih ettim. Ve bunu şiddetle buraya gelecek ve gelmek isteyen arkadaşlara tavsiye ediyorum. Bilmediğin bir ülkede,  yabancı insanlar ve sokakların içinde şehri keşfetmeye çalışırken aynı zamanda insan kendini keşfediyor.

Bunun dışında boş vakitlerimde buradaki öğrencilerle dışarıda da vakit geçirdim. Bu bana onları daha fazla tanımama ve anlamama yardımcı oldu. Ayrıca bizden önce gelen diğer grup arkadaşlarımla harika vakitler geçirdim. Bana her konuda çok fazla yardımcı olup farklı deneyimler kazandırdılar. Varolan kabuğumu kırmam için beni sürekli cesaretlendirdiler. Ben burada geçen 2 ayımı hayatımın dönüm noktası olarak görüyorum. Farkında olmadan değiştiğimi, öğrencilerin benim hayatıma dokunduğunu yeni yeni anlıyorum. Ben 24 yaşındaydım ve değişmez, oturmuş bazı kalıplarımın olduğunu sanıyordum. Ama burada, böyle bir ortamda değişmeyen, yenilenmeyen hiçbir şeyin olmadığını anladım. Öğrencilere ben bir şeyler öğreteceğimi sanıyordum. Bu durum zamanla tersine döndü. Çocuklar bana muhteşem deneyimler, fikirler, bakış açıları kazandırdı. Öğrettikleri şey ise; benim de artık bir hayalim var.










No comments:

Post a Comment