Merhabalar : )
Bu ay beşinci ayımı doldurdum burada. Zaman bir yandan akıp gidiyor öte yandan da hiç geçmiyor sanki. Yeni geldiğin bir yere alışmak zaman istiyor sanırım. Yeni bir dil, din, kültür içinde kendimi kaybolmuş gibi hissediyorum bazen. Kişi en çok kendisiyle konuşuyor böyle durumlarda sanırım, kendisine soruyor “Nasılsın?” diye. Hiç tanımadığım bir Ayşe ile tanıştım sanki burada ve kendimin hiç farkında olmadığım yanlarımı öğreniyorum. Farklı bir kültüre, ülkeye gelmenin en güzel yanı da bu sanırım. Özel olarak bir şey yapmana gerek yok, kendini akışa bırak ve gör; kendini, kendindeki değişimleri.
Burası hayli küçük bir yer ama derneğim o kadar meşgul ki, sürekli farklı aktivitelerimiz, projelerimiz oluyor. Buradaki insanlar burada nasıl vakit geçirdiğimizi soruyorlar ama gerçekten de bir hayli yoğun geçiyor zaman. Biz bir yere gidemesekte dünya ayağımıza geliyor sanki. Derneğim EVS dışında başka projeleri de var ve dünyanın çok farklı yerlerine gönüllü gönderip aynı şekilde gönüllüler ağırlıyor. Bir yandan İngilizce derslerimize devam ederken öte yandan da farklı projelerine katılma şanslarımız da oluyor.
Gelecek hafta Hindistan, Endonezya, Myanmar, Portekiz, Bolivya, Ekvador ve Çek Cumhuriyetinden derneğimizin ortağı olduğu proje temsilcileri gelecekler. Bir hafta boyunca onlar ile birlikte zaman geçireceğiz. Öte yandan daha önce farklı ülkelere gidip geri dönen gönüllüler ile de sohbet etme fırsatımız oluyor. Honduras’a giden bir kızın timsahlarla hikayelerini dinlemekte farlı ve güzel bir anıydı mesela.
Bütün bunların dışında bu aralar beni çok iyi hissettiren iki projeye dahil oldum. Birincisi gençler için Erasmus+ projesi. 4 adımdan oluşan projede ayda bir hafta sonu workshopu yapıyoruz. Bu kadar kısa bir sürede, oyunlarla, eğitici etkinliklerle bir şeyler öğretmek, kendi bildiğin uygulamaları kullanma şansı bulmak gerçekten paha biçilemez. İkinci ve benim için en önemlisi ise yine farklı bir proje. Gençlik çalışanlarının yeterlilik ve becerilerini geliştirmek için yapılan bir projenin ortağı derneğim. Ve bizde buna katıldık. İçeriği tamamladığımızda bizde uygulayıcı olarak sertifika alacağız. Ben normalde psikolojik danışmanım ve burada bu proje sayesinde işimin küçük bir parçasını yapabiliyor olmam gerçekten beni çok mutlu ediyor.
Çalışmaların arasında bazen ekip olarak bir şeyler yapmayı da ihmal etmiyoruz tabii. Slovakya’da kışın yapılabilecek en güzel şey kayak yapmaya gitmekti. Arkadaşlarımın iki tanesi profosyeneldi, bazıları çat pattılar, ben ve İtalyan arkadaşım ise ilk defa deniyorduk. Sanırım çok fazla kayabildiğimizi sanmıyorum. Her denemenin sonunda kendimi ya doğal olarak yerde buldum, ya da duramadığım ve daha fazla aşağıya doğru gitmek istemediğim için bilerek kendimi yere hattım. Ertesi gün uyandığımda hareket edemiyordum ve bir gün boyunca gerçekten robot gibiydim ama farklı şeyleri deneyimlemek, denemek gerçekten iyi geliyor.
Son olarak, geçen hafta orta dönem eğitimimiz vardı. Bu sefer geçen seferki kişilerin yanı sıra bir de Türk bir arkadaş vardı. Onun projesi boyunca başına pek hoş şeyler gelmemiş ama orada onunla sohbet etmek hem daha iyi hissetmemi sağladı hem de kendi projem açısından ne kadar şanslı olduğumu hissettirdi. Ve umarım projemin geri kalan kısmında da bunu hissetmeye devam ederim : )
No comments:
Post a Comment