Friday, 27 November 2020

YENİ YERLER ARARKEN KENDİMİ BULDUM

Herkese Merhaba:)  Bugün size Beniaminek03'teki 3. ayımdan yazıyorum. Bildiğiniz gibi dünya şu an bir virüs ile savaş halinde ve bu savaş için bütün ülkeler günlük yaşamda birçok alana kısıtlama getirdi. Dolayısıyla ben de burada kuralları ihlal etmeden en keyifli şekilde günlerimi geçirmeye çalışıyorum. Kapalı mekanlardan çok doğayla iç içe olup huzurlanabileceğim yerleri seçiyorum. Yeşili her zaman severdim ama burada tam bir doğa aşığı olduğumu keşfettim. Özellikle sonbaharın getirdigi bu güzel renkleri görmeniz gerek. Burada yaşadığım kasaba küçük ve doğal bir yer ve Beniaminek ailem gerçekten çok iyi ev sahipliği yapıyor. Bütün önyargılarımı yıkacak kadar samimi ve içten davranıyorlar. Burada kulüp başkanımızın çiftliği var ve bazen oraya gidiyoruz. Atlar, ceviz ve fındık ağaçları ve köpekler var. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığım yerlerden biri.

Yeşili her zaman severdim ama burada tam bir doğa aşığı olduğumu keşfettim. Özellikle sonbaharın getirdigi bu güzel renkleri görmeniz gerek. Burada yaşadığım kasaba küçük ve doğal bir yer ve Beniaminek ailem gerçekten çok iyi ev sahipliği yapıyor. Bütün önyargılarımı yıkacak kadar samimi ve içten davranıyorlar. Burada kulüp başkanımızın çiftliği var ve bazen oraya gidiyoruz. Atlar, ceviz ve fındık ağaçları ve köpekler var. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığım yerlerden biri.
Yasaklardan dolayı buradaki bütün eğlence yerleri, restoranlar ve AVM ler kapalı. Havalar da soğuduğu için bu sıralar yapılacak çok fazla aktivitemiz yok. Neyse ki spor okulu antrenmanlarimiz var ve çocuklarla birlikte içimizi ısıtacak zamanlar geçirebiliyoruz.

Artık lehçeye ve kültüre daha çok adapte olduğum için buradaki insanlarla daha verimli ve guzel zaman geçirebiliyorum. Bazen birlikte Türk yemekleri yapıyoruz bazen buranın kulturel yemeklerinden yiyoruz ya da geleneklerden bahsediyoruz böylece kültürler arası etkileşim sağlayabiliyoruz.

Geçen hafta ilk defa kehribar taşı topladık. Evet bizzat gidip Sopot sahilinden kendi ellerimizle. İlk defa bir doğal taşı doğadan topladım. Benim için oldukça ilginç ve ilgi çekici bir deneyimdi. Tabiki o muazzam işlenmiş ve büyük taşlara çok benzemiyor ama tamamen doğal küçük ve parlaklar. Size biraz burada geçirdiğim süre içinde gittiğim yerlerden bahsedeyim.

Gerçi önceki yazımda bahsetmiştim gideceğimden. Stuttgart'a bir gezi yaptım. Tübingen, Manheim, Kircheim, Heidelberg ve Stuttgart'i gezdim. 5 günlük bir gezi sürecim oldu ve inanılmaz keyif aldım. Bu benim yurtdışında ilk yurtdışı gezimdi. Bu şehirlerin neredeyse bütün sokaklarını karış karış gezdim,ormanlarının havasını doya doya soludum, soğuk sularında yalin ayak gezdim ve olabildiğince yaşamaya çalıştım.

Almanya biz Türklere çok yabancı bir yer olarak gelmiyor çünkü bir çok Türk'ün yaşadığı ve bildiği bir yer. Bir çok Turk restoran ve mağazası mevcut. Şehrin genel havası ve yapısı çok güzel,ulaşım ağı çok iyi trenler çok yaygın kullanılıyor ve her şey çok düzenli görünüyordu. Maalesef ülke dışında henüz başka bir yere gitmedim. Ama umarım virüs kısa zamanda geçer ve size anlatacak birlikte gezmiş gibi hissedeceğiniz daha bir çok yer yaşayabilirim. Bu konuda çok şanslıyım ki beni gerçekten destekleyen güzel bir ailem var, teşekkürler Beniaminek. Biliyorum ki burada geçirecek çok daha güzel günlerim var, bir sonraki yazıda görüşmek üzere :))

                                             Burcu Arife ÖZKAN

                                                                                                                               Polonya Gönüllüsü



















No comments:

Post a Comment