Her
şey bir sabah telefonuma baktığımda “Romanya’ya gitmek ister misin?” mesajıyla
başladıydı. Tam olarak her şeyin sıradan gelmeye başladığı, günlük rutinlerimin
hiç değişmediği bir döneme denk geldi. İçimden bir ses sürekli artık yeni bir
heyecana ihtiyacımın olduğunu, ritmimi değiştirmem gerektiğini söylüyorken
böylesine bir teklifi reddetmem mümkün bile değildi. Hemen kabul edip gerekli
olan tüm belgelerimi hazırladım. Ailem ile paylaştığımda birazcık virüsten
dolayı endişelendiler ama engel olmak istemediler.
Her
şey 1 Ekim sabahı havalimanına doğru yola çıkmam ile tam anlamıyla başladı
diyebilirim. Havalimanına gider gitmez bu gönüllülük sürecinde beraber çalışacak
olduğum Sinem ile buluştuk ve pasaport, bagaj tartılması işlemlerimizi halledip
uçağa bindik. Bükreş’e indiğimiz zaman bizleri Mihai karşıladı ve Adrian gelip
bizi alana kadar Romanya ve proje ile alakalı bir sürü şey anlattı. Kendisi de
Türkiye’den yeni dönmüş. Orada beğendiği şeylerden söz etti.
Sonunda yurda geldik ve bizimle beraber çalışacak olan 2 Portekizli arkadaşımızın gelmesini bekledik. Onlar 2 aktarma ile geldikleri için gece 2 gibi geldiler. Birbirini daha önce hiç görmemiş insanlar olmamıza rağmen bir anda sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi sohbet etmeye, beraber gülmeye başladık. Öyle bir samimiyet oluştu ki ilk başlarda kendim bile buna inanamadım.
İlk başta hem kendi hem de beraber çalışacağımız insanların sağlığı için 14 gün boyunca yurtta karantinada kaldık. Yurt hemen okulun önünde olduğundan dolayı öğrencileri görüyorduk. Ama aramızda herhangi bir sohbet geçmedi. 14 gün sonra ilk olarak öğretmenler ile tanıştık. Kısa kısa kendimizden bahsettik, onlar da kendilerini tanıttılar. Ondan 1 gün sonra ise öğrencilere kendimizi bir sunum eşliğinde tanıttık. Hem kendimizi 14 gün karantinada tutmuş olmamızdan dolayı, hem de tam karantinamızın bittiği hafta bulunduğumuz bölgenin virüsten kırmızı bölge olup 1 haftalığına okulların kapatılmasından dolayı şu ana dek yalnızca 1 defa öğrencilerle bir etkinlik için bir araya geldik. Bugün 2. kez bir araya geleceğiz. Öğrenciler de enerjileri yüksek olan ve daima iletişimde bulunup, bir şeyler anlatıp başka şeyler öğrenmekten zevk alan insanlar.
İlk
başlarda kendi kendime “Romanya’da ne yapılabilir ki?” diyerek kabul ettiğim bu
projede ilk ayımı doldurdum. Geriye dönüp baktığımda hiçbir pişmanlığım yok,
aksine iyi ki de kabul etmişim diyorum. Bakalım, geriye kalan son 1 ayımı
elimden geldiğince güzel ve hatıralar ile doldurarak geçirmeyi hedefliyorum.
İlk gördüğümde adını dahi telaffuz edemediğim bu yer benim hayatımı güzel
anılar ile doldurdu.
No comments:
Post a Comment