Merhaba,
ben Burak. 6 aylık EVS projemin son çeyreğine girmiş bulunmaktayım. Şimdiki iki
haftanın da Easter tatili (20 Nisan – 5 Mayıs) olduğunu düşünürsek projede 1
aydan kısa bir süre kaldı diyebilirim.
Projede
neler yaptığıma dair kısa bir özet geçeyim. Aralık ayında geldim Atina’ya. İlk
ay bütün katılımcılar olarak ülkemizdeki mültecilerle ilgili başarılı
çalışmalar ve istatistikler hakkında bir araştırma ve sunum yaptık. Kısa bir
süre blog üzerinde çalıştım. Bu sıra projenin ana unsuru olan After School’da
yardımcı öğretmen rolündeydim diğer gönüllülerle birlikte. Bizden önceki
gönüllüyü destekledik başlarda.
İkinci ayın
ortalarında muhteşem bir manzarası olan Chalkidiki’de on-arrival training’e
katıldık. Yunanistan’ın farklı farklı yerlerinden 24 EVS gönüllüsü ve 2
eğitmen, bu harika yerde müthiş vakit geçirdik. Dönüşte bu insanlardan ayrılmak
epey zordu benim için. EVS’i, burada geçirdiğim zamanı gerçekten güzelleştiren
bir eğitimdi. Atina’dan olmayanların birçoğuyla daha sonra iletişimimiz olmasa
da Atina’daki gönüllüler olarak gerçekten güzel bir çevre kurduk. Hala aynı
insanlarla görüştüğümü söyleyebilirim.
Genel
olarak buradaki yaşantım hayatımın en kolay evrelerinden biri, esnek ve çok da
yoğun olmayan çalışma saatlerimden bana kalan geniş boş zamanın keyfini
çıkarıyorum, odak noktamı gereksiz şeylerden kendime çevirdiğim, kendime
döndüğüm bir dönem. 2019’un bana getirdiği onca talihsizliğe rağmen. İlk ayın
sonunda telefonum çalındı, gelmeden önce aldığım bilgisayarımın ekranı ikinci
ayın sonunda bozuldu, bazı sağlık problemleri yaşadım, son dönemde bacağımı
ciddi derecede yaktım... Ama bunları yaşayıp hayatımı buna göre
uyarlayabildiğimi, bu durumla baş edebildiğimi görmek benim için iyi oldu bir yandan.
On-arrival
training’den döndüğümüzde kişisel projemiz üzerinde çalışmamız istendi. Benim
aklımda film gösterimleri düzenlemek ve birkaç diğer ihtimal vardı. Film
gösterimleri için bazı araştırmalar yaptığım, seçeceğim filmleri izlediğim,
logoyu ve sayfayı hazırladığım süreçte bilgisayarımın ekranı bozulunca maalesef
bunu askıya aldım. Daha sonra da bir sinema kulübüne dahil olup, her hafta aynı
insanlarla buluşabildiğim, izlenecek film için önerilerde bulunabildiğim, film
hakkında ciddi bir sohbet yapabildiğim bir ortam bulunca da askı hali süresiz
hale döndü.
Bilgisayarımı
garanti dışında tamir ettirmek istemediğimden emin olup durumu kabullenince
vakit kaybetmeden diğer ihtimaller üzerine yoğunlaştım ve Türkçe öğretmekte
karar kıldım. Üç haftalık bir sürede katılımcılara ulaşıp projenin ortalarında
derslerimi başlattım. Bu konuda kendimi gerçekten başarılı hissediyorum. İki
hafta öncesine kadar kişisel projesini gerçekleştirebilmiş bir tek ben vardım
ekipte. Hemen hemen hiç fire vermeden on öğrencimle devam ediyoruz. Sınıfın
geneli Yunanlardan oluşuyor, bir Filistinli ve bir de Tunuslu var. Hepsi burada
yaşayan, çalışan ya da okuyan insanlar. Öğrenirken yaşadıkları zorlukları ve
gelişimlerini görmek harika bir duygu. Bu dili öğretmekten çok büyük keyif
alıyorum.
Projenin
ana unsuru olan after-school'da üç gönüllü olarak sınıfı böldük. Ben başlangıç
seviyesinde çocuklarlayım. Bangladeş’ten Rabib, Sudan’dan Moli, Kongo’dan
Exauce ve Nijerya’dan Blessy’ye haftanın iki günü İngilizce öğretiyorum.
Onlarla birlikte bütün çocuklar beni çok seviyor, ben de onları çok seviyorum,
aramız çok iyi ama çocuklara bir şey öğretmek konusunda o kadar iyi olduğumu
söyleyemeyeceğim. Keşke hep oynasak...
Yaklaşık
bir ay önce de mid-term training’e gittik. Atina’nın en yüksek noktasında, dağ
evi konseptli bir kamptaydık. Benim için dayanması güç 4 gündü. Havanın aşırı
kötü olduğu bir dönemdi ve mahsur gibiydik. Fırtına, kar, soğuk... İlk eğitimin
yanına yaklaşamadı.
Benim için
genel olarak durumlar bu şekilde. Türkçe derslerimi dönene kadar her hafta
yapmayı planlıyorum. Bu yüzden birikmiş izinlerimi dahi kullanmak istemiyorum.
Ancak günleri ayarlayıp birkaç yere gideceğim. Palermo’ya 5 sene aradan sonra
bir ziyaret için biletimi aldım bile. Projemden tek ve buradaki en iyi arkadaşımla
gideceğiz. Berlin’e gitmeyi de ciddi bir şekilde düşünüyorum. Bakalım zaman
bizim için daha neler getirecek.
Sağlıcakla kalın!
No comments:
Post a Comment