Romanyadan selamlar herkese, ben Mustafa 20 yaşındayım. Hazırlık dönemim erken bittiği için böyle bir projeye katılacak zamanım oldu ve şuan Romanya'da "Erasmus+" programı yapıyoruz.
Aslında İngilizce yazmayı düşünmüştüm fakat buraya gelmeden önce ingilizce bloglarından çok Türkçe bloglar dikkatimi çekmişti o yüzden Türkçe yazmayı tercih ettim.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum; en başta projeye kabul edilip benle gelecek olan insanlarla whatsapp üzerinden tanıştığımda tedirgin olmuştum. Yaşım grup arkadaşlarımdan hayli küçük olduğu için bana evin küçük çocuğu gibi davranılacağını düşünüyordum fakat ön yargılarım yersiz çıktı. Buraya gelen kimse onların benden yaşça büyük olduğunu hissettirmedi aksine sanki aynı yaştaymışız gibi bir arkadaşlığımız oldu. Beraber gezdik, beraber yemek pişirdik, beraber yedik, beraber otostop çektik ve çoğu şeyi birlikte yaptık. O önyargıya siz de kapılmayın.
Aşağı yukarı bir ayımız geride kaldı ve bu geçen bir ay bana birsürü şey kattı. Yakın bir zamanda ufak bir Balkan turumuz oldu arkadaşlarımızla. Bulgaristan, Makedonya, Kosova ve Sırbistanı gezdik 2 arkadaşımla beraber. Gerçekten Romanya'ya geldikten sonra yakın ülkeleri gezmek kolay oluyor ve boş zamanlarınızda gezebiliyorsunuz. Ayrıca başınızda bir rehber olmamasından dolayı özgürsünüz fakat bu özgürlükler yanında büyük bir sorumluluk getiriyor. Otobüs biletinizden otelinize kadar her şeyi kendiniz alıp geziyorsunuz. Açıkçası çok fazla macera yaşadık ve kimi maceralarımızda umutsuzluğa düştüğümüzde beraber kalkıp tekrar yolumuza devam ettik. İşte bu yüzden burdaki arkadaşlıklarınız çok önemli. Ben ne kadar anlatsam da yaşamadan anlayamayacağınız bir tecrübe olacağını söyleyebilirim.
Bunların dışında yurt hayatından bahsedeyim. Yurdumuz haliyle 5 yıldızlı otel değil ama rahat, konforlu ve güvenli. İstediğiniz her şey aşağı yukarı var, olmadığında da burdaki koordinatörümüz Adrian'dan yardım istediğimizde bizi kırmıyor. Ayrıca bu yurtta kendi milletinizin dışında birsürü insanla tanıştık ve yurtta görevli olup burda yaşayan Augustin ve Mimi ile aile gibi olduk. Çok iyi insanlar ve her zaman yardımımıza koştular. Köylerine gidip geldiklerinde bizi düşünüp ufak hediyeler getirdiler. Biz bayramımızda çocuklarına ufak hediyeler aldık ve kültürlerimizi az çok anlattık birbirimize. Hep beraber mangal yaptık, dertlerimizi paylaştık.
Bu arada arkadaşlar buraya gelen herkes eşit olduğunu bilerek ve birbirine hoşgörülü bir biçimde davranırsa çok iyi anlaşabilirsiniz. Ama illa ki anlaşamayacağınız insanlar da oluyor. Sevgi olmasa da saygı çerçevesinde bir ilişkiyle bu problemlerin de üstesinden gelinebiliyor.
Şimdilik benden bu kadar. Bu hafta içinde Ukrayna taraflarına doğru gezmeyi planlıyoruz. Anlatmaya değer tecrübeler edinirsem tekrar bu blogu güncellerim. Sevgilerle...
No comments:
Post a Comment