![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmzaDQf2_dqIi82FddyL188osP2Rny0mJVVTX9zwVY8LSqSv8h4EWqmCOpwyO0xBr_dql9M_XfMuETZotiQhRakW7OzN2c-yElNz1mee9vLAZx31r3JXt4AQbqbGwmHPps724wbctgjFg/s200/IMG-20190515-WA0021.jpg)
Avrupa'nın en gelişmiş ülkelerini gördükten sonra böylesine bir konumda bulunmayı ister istemez sorgulayabiliyorsunuz. Demek istediğim şey şartların kötü olması değil, ülkenin gelişmişlik seviyesi ve orta sınıf kavramının bu ülkede olmaması bizleri en şaşırtan durum oldu. Formül şu, ya siyahsın ya beyaz. Bu ülkede gri yok. İşte tam da buraya değinmek istiyorum, birbirini tanımayan biz 9 kişi dünya üzerinde ki gönüllülük bilincini yayma, güveni oluşturma ve sosyal hayat aktivitelerini bireylere empoze ederek akademik başarını yukarıya çekip kendinden emin ve kurallara maruz kalan değil kuralları belirleyen insanların yetişmesinde kendimize sorumluluklar yükledik. Böyle anlatınca tabi resmi olarak algılayabilirsin ya çok meşakkatli işler diyebilirsin ama sana şunun garantisini verebilirim ki biz çok egleniyoruz. Motivasyona ihtiyacım var diyorsan bu yazıyı sonuna kadar oku lütfen. Shakespeare'e atfedilen bir metinde şunlar yazıyor; "insanlar düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten çekindiği için. Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey veremediği için. " Biz erasmuslular da diyoruz ki yol açık yola çık, dünya için iyi şeyler var adını bırak, özgüvenin senin kimliğin olsun git her yere. Aynı yerde sekip durmanın anlamı yok. Güven kendine. Durma. Devam et.
No comments:
Post a Comment