Tuesday, 21 January 2020

Braga’da Loş Bir Kütüphane

Portekiz’den AGH faaliyetlerimle sizlere sevgilerle. Yanlış hatırlamıyorsam günlerde cumartesi yogun ve yorucu bir iş günün aralığında IYACA’dan serdar abimden bir arama aldım bir skype görüşmesi için bilgilendiriyordu beni Portekizdeki bir proje için öngörüşme sağlanacaktı.skype adımı ve müsait olacagım saati karşılıyıcı kuruluş olan ADOC ile paylaştım.Yaklaşık bir gün sonra akşam vakitleri Adoc’dan raquel ile jose’la tanıştım iş yerinde gene yogun dakikalar arasında aramışlardı beni gerçi randevuyu ben vermiştim kendilerine işimin yogundan dolayı dolaylı bir yol ile görüşmem gerekmekteydi.ilk dakikalar görüşmemiz biraz kısa sürdü çünkü benden kendimi ve neler yapabileceğim hakkında bilgi istemekteydiler.Aslında daha önceden herhangi bir gönüllü hizmetinde bulunmadığım için  kendilerine yeteneklerimden ve eğitimimden bahsettim ama içimdeki ses görüşme sonlanırsa beni seçmeceklerinden emindim. Bu yüzden dolayı onlara tamamıylen su cümleyi kurdum yapabileceğim seyleri size anlattım bu yüzden dolayı katılabileceğim programları sizin seçmemiz gerekmetedir bu yöntem hem hevesimi hem de flex yapıda oldugumu gösterdi bu cumleden sonra daha çok soru sormaya ve beni anlamaya başladilar. Görüşmenin sonuna doğru ise çalıştıdıgım ortamı  gösterdim.Peki ben kimiyim ? Adım yetkin karasungur bilgisayar mühendisliği okumuş bulunmaktayım. Thy projesinde Rusça ve İngilizce yabancı dil ve program geliştirmekte görev aldım . en son Agora Eğlence merkezi (İzmir) Müdürü olarak hizmet verdim.peki benim gibi biri bu programa neden başvurur.başvurma sebebim çalışma hayatının vermiş oldugu yüklerden dolayı biraz rahat bir nefes almak ve kendi startup projem için daha fazla zaman tanıyor olması.tabi anlayacağınız üzere görüşme olumlu karşılandı.iş yerınden aldıgım izinle öncelikle vize başvurumu tamamlayıp.yaklasık 20-25 içerindede vizemi alıp önce İzmir-munih munih-porto uçuşlarına katıldım.portoya ilk indiğim dakikalar biraz hayal kırıklığı ile karşılaştım. Sebebi ise Portekiz biraz daha Latin Amerikan kulturlu bir ulke olarak hayal etmem. Salsa yapan brezilya gorunumlu guzel kızların oldugu bir ulke vardı aklımda lakin güzel kız pek fazla karsıma cıkmadı ve bıraz muhafazakarlar benim gibi bir İzmirli için kapalı bir ulus gibi gözüktü ama bu önyargılarımdan dolayı oldugunu belırtmek isterim. İlk ADOC ile karşılaşmam beni otogardan karsılamaya geldiklerinde oldu bir aile sivil toplum örgütü diye bilirim. Karı koca beraber çalışıyorlardı mutlu güzel yüzlü bir ortamım var denebilir. Bana yapacaklarından bahsettiler projelerden ve benim ne gibi katkımın olabileceğinden konuştuk. İlk başlarda fotograf ve video montaj işlerinde yardımcı oldum kendilerine ki video montaj işini çok severim. Daha sonra benimde bir proje geliştirmem gerektiğini soylediler çalıştıgımız ortam okullar ve huzur evleri oldugu için bende şansımı eğitimden yana verip “Programing 101” projesini başlatıp çocuklara programlama öğretmeye karar verdim. Yaşadıgım ortama gelince kötüden iyi iyiden kötü diyebilirim. Sessiz ve güvenilir oldugu bir gerçek ama. Yurt tarzı Airb&b den bulabileceğiniz türden hostel.yemeklerimi kendim yapıyorum genellikle deniz mahsulleri yediğimden dolayı kilo aldıgım söyleye bilirim. Bir okyanus ülkesi oldugu için  ahtopot yengeç kalamar istiridye yeme sansı buldugumu söylemek zorundayım. Braga nasıl bir yer peki eğlence ortamlarının bol bulundugu tarihi bir kent eğer yolunuz düşerse mutlaka “Setra” ve “barhouse” ugramayı planlayın genel tarihi açısından eski Katolik kiliselerinin oldugu bir sehir hayal edebilirsiniz her saat başı çanlar çalmaktadir. Eğer Hemingway yaşaydı çanların benim için çaldıgını söyleyebilirdim. Peki Portekize geldim günlük ne yaptayım. Sabahları genellikle kütüphaneye geliyorum ki bu satırları size oradan yazıyorum. Çalışma planıma göre kendimi eğitiyorum. Öğlenden sonra 3 ile 6 ararsı adoc’a gidip aktiviteler varmı var ise ne yapıcagımız hakkında konusuyoruz . var ise gerçekleştiriyoruz peki nedir bu aktiteler. Su ana kadar tarihi yerleri ziyaret çocuk eğitimi okullara gittik ve gayet çok eğlediğimi belirtmek isterim.tabi evs gönüllük deyince aklınıza hemen sadece çalışmak gelmesin. Çünkü program dahilnde  haftalıgında portekiz’in naidene şehirlerinden fafe de bir hotelde eğitime tabi tutulduk. Benim gibi diğer gönülülerlede rusya’nın kuzey kore sınır sehri vladivostoktan tutunda Finlandiya’nın kuzey kutup bolgesine yakın yerlerden gelen kişiler çok güzel bir eğitim oldugunu söylemek isterim(bedava üç öğün yemekte yanında cabası ) diğer gelen türk arkadaşlarlada tanıştım.bazı gönüllüler atlas okyanusunun ortasında Portekiz adalarında çalışta kıskanmadım değil buradan ıyaca’daki serdar abime duyurulur kısacası hayatınız elinizde bir kere var olucaksa benim gibi bir şeyleri riske atmanız riskiniz yok ise atlamayı planlamanızı öneriyorum.

No comments:

Post a Comment