Avrupa Dayanışma Programı(ESC) ve Avrupa Gönüllülük Hizmeti (AGH) kapsamında farklı coğrafyalardan derneğimizde(IYACA) gönüllülük yapan gençlerin; gerçekleştirdiği etkinlikler, topluma dair gözlemleri, kültürümüzün tanıtımı ve gönüllülük hakkındaki tecrübelerini paylaştıkları; aynı zamanda derneğimizin(IYACA) ortaklığında farklı ülkelere giden gönüllü gençlerin deneyimlerini içeren blog sayfasıdır. Bunlara ek olarak gönüllülük programına ait bilgilerde bulabilirsiniz.
Portekiz’den AGH faaliyetlerimle sizlere sevgilerle. Yanlış hatırlamıyorsam günlerde cumartesi yogun ve yorucu
bir iş günün aralığında IYACA’dan serdar abimden bir arama aldım bir skype
görüşmesi için bilgilendiriyordu beni Portekizdeki bir proje için öngörüşme
sağlanacaktı.skype adımı ve müsait olacagım saati karşılıyıcı kuruluş olan ADOC
ile paylaştım.Yaklaşık bir gün sonra akşam vakitleri Adoc’dan raquel ile
jose’la tanıştım iş yerinde gene yogun dakikalar arasında aramışlardı beni
gerçi randevuyu ben vermiştim kendilerine işimin yogundan dolayı dolaylı bir
yol ile görüşmem gerekmekteydi.ilk dakikalar görüşmemiz biraz kısa sürdü çünkü
benden kendimi ve neler yapabileceğim hakkında bilgi istemekteydiler.Aslında
daha önceden herhangi bir gönüllü hizmetinde bulunmadığım için kendilerine yeteneklerimden ve eğitimimden
bahsettim ama içimdeki ses görüşme sonlanırsa beni seçmeceklerinden emindim. Bu
yüzden dolayı onlara tamamıylen su cümleyi kurdum yapabileceğim seyleri size
anlattım bu yüzden dolayı katılabileceğim programları sizin seçmemiz
gerekmetedir bu yöntem hem hevesimi hem de flex yapıda oldugumu gösterdi bu
cumleden sonra daha çok soru sormaya ve beni anlamaya başladilar. Görüşmenin sonuna
doğru ise çalıştıdıgım ortamıgösterdim.Peki ben kimiyim ? Adım yetkin karasungur bilgisayar
mühendisliği okumuş bulunmaktayım. Thy projesinde Rusça ve İngilizce yabancı
dil ve program geliştirmekte görev aldım . en son Agora Eğlence merkezi (İzmir)
Müdürü olarak hizmet verdim.peki benim gibi biri bu programa neden
başvurur.başvurma sebebim çalışma hayatının vermiş oldugu yüklerden dolayı
biraz rahat bir nefes almak ve kendi startup projem için daha fazla zaman
tanıyor olması.tabi anlayacağınız üzere görüşme olumlu karşılandı.iş yerınden
aldıgım izinle öncelikle vize başvurumu tamamlayıp.yaklasık 20-25 içerindede
vizemi alıp önce İzmir-munih munih-porto uçuşlarına katıldım.portoya ilk
indiğim dakikalar biraz hayal kırıklığı ile karşılaştım. Sebebi ise Portekiz
biraz daha Latin Amerikan kulturlu bir ulke olarak hayal etmem. Salsa yapan
brezilya gorunumlu guzel kızların oldugu bir ulke vardı aklımda lakin güzel kız
pek fazla karsıma cıkmadı ve bıraz muhafazakarlar benim gibi bir İzmirli için
kapalı bir ulus gibi gözüktü ama bu önyargılarımdan dolayı oldugunu belırtmek
isterim. İlk ADOC ile karşılaşmam beni otogardan karsılamaya geldiklerinde oldu
bir aile sivil toplum örgütü diye bilirim. Karı koca beraber çalışıyorlardı
mutlu güzel yüzlü bir ortamım var denebilir. Bana yapacaklarından bahsettiler
projelerden ve benim ne gibi katkımın olabileceğinden konuştuk. İlk başlarda
fotograf ve video montaj işlerinde yardımcı oldum kendilerine ki video montaj
işini çok severim. Daha sonra benimde bir proje geliştirmem gerektiğini
soylediler çalıştıgımız ortam okullar ve huzur evleri oldugu için bende şansımı
eğitimden yana verip “Programing 101” projesini başlatıp çocuklara programlama
öğretmeye karar verdim. Yaşadıgım ortama gelince kötüden iyi iyiden kötü diyebilirim.
Sessiz ve güvenilir oldugu bir gerçek ama. Yurt tarzı Airb&b den
bulabileceğiniz türden hostel.yemeklerimi kendim yapıyorum genellikle deniz
mahsulleri yediğimden dolayı kilo aldıgım söyleye bilirim. Bir okyanus ülkesi
oldugu içinahtopot yengeç kalamar
istiridye yeme sansı buldugumu söylemek zorundayım. Braga nasıl bir yer peki
eğlence ortamlarının bol bulundugu tarihi bir kent eğer yolunuz düşerse mutlaka
“Setra” ve “barhouse” ugramayı planlayın genel tarihi açısından eski Katolik
kiliselerinin oldugu bir sehir hayal edebilirsiniz her saat başı çanlar
çalmaktadir. Eğer Hemingway yaşaydı çanların benim için çaldıgını
söyleyebilirdim. Peki Portekize geldim günlük ne yaptayım. Sabahları genellikle
kütüphaneye geliyorum ki bu satırları size oradan yazıyorum. Çalışma planıma
göre kendimi eğitiyorum. Öğlenden sonra 3 ile 6 ararsı adoc’a gidip aktiviteler
varmı var ise ne yapıcagımız hakkında konusuyoruz . var ise gerçekleştiriyoruz
peki nedir bu aktiteler. Su ana kadar tarihi yerleri ziyaret çocuk eğitimi
okullara gittik ve gayet çok eğlediğimi belirtmek isterim.tabi evs gönüllük
deyince aklınıza hemen sadece çalışmak gelmesin. Çünkü program dahilndehaftalıgında portekiz’in naidene
şehirlerinden fafe de bir hotelde eğitime tabi tutulduk. Benim gibi diğer
gönülülerlede rusya’nın kuzey kore sınır sehri vladivostoktan tutunda
Finlandiya’nın kuzey kutup bolgesine yakın yerlerden gelen kişiler çok güzel
bir eğitim oldugunu söylemek isterim(bedava üç öğün yemekte yanında cabası ) diğer gelen türk
arkadaşlarlada tanıştım.bazı gönüllüler atlas okyanusunun ortasında Portekiz
adalarında çalışta kıskanmadım değil buradan ıyaca’daki serdar abime duyurulur kısacası hayatınız
elinizde bir kere var olucaksa benim gibi bir şeyleri riske atmanız riskiniz
yok ise atlamayı planlamanızı öneriyorum.
No comments:
Post a Comment