3slema!
Tunus maceramın 1.ayını
tamamlamış bulunuyorum. Burada olduğum için gerçekten çok mutluyum. Tunus’a
geldiğim ilk hafta finallerim olmasına rağmen buraya ve arkadaşlarıma çok çabuk
adapte oldum. Bir ay boyunca edindiğim deneyimler, gezip gördüğüm yerler,
tanıştığım insanlar, tattığım lezzetler, öğrendiğim kültürel özellikler ve daha
nice şey beni gerçekten hem şaşırttı hem de bu şeyleri öğrendiğim için çok
mutluyum. 5 Türk olarak başladığımız “Be Active Be Volunteer” isimli projede 6
İtalyan, 14 Türk, 5 Polonyalı gönüllüden oluşan kocaman bir grup ile devam
ediyoruz. Kaldığımız şehirde evler genel olarak çok güzel. Her yerde mavi-beyaz
sade bir mimariye sahip evler bulunmakta. Kapıların önünde, bahçelerde,
balkonlarda çeşit çeşit kaktüs görmeniz mümkün. Teknolojik olarak çok fazla
gelişmemiş bir yer burası fakat buna rağmen temel düzeyde ihtiyaçlarımızı
karşılayabiliyoruz. Yeme-İçme kültürleri çok farklı ve bana uygun değil. Her
şey ya çok acı ya da çok şekerli. Hamur
işi tatlıları ve Harissa adlı acı sostan oluşan yemekleri yine de denenebilir. Anlaşılacağı
üzere yemek anlayışları biraz karışık. Kahve ve kafe kültürleri Fransızlar ile
birebir. Hatta kahvaltılarda direkt kahve-kruvasan ikilisi tercih ediliyor. Ben
dışarda yemek yemeyi çok sevmediğim için genelde evde bir şeyler hazırlıyorum. Yerel
marketlerden ziyade zincir marketlerden alışveriş yapmak çok daha hesaplı ve
güvenilir. Aynı zamanda El-Medina’da bulunan büyük bir Pazar var. Biz haftalık
alışverişimizi genelde oradan yapıyoruz. Taze sebze, meyve, tavuk gibi ürünleri
oradan alıyorum. Aynı zamanda ikinci el ürünlerden oluşan kocaman bir Pazar
kısmı var ve fiyatları oldukça uygun. Genel olarak İstanbul Kapalı Çarşı
formatında bir yer. Hediyelik bir çok ürün de bulunmakta. Ulaşım konusunda
oldukça rahatız. Şehir içinde Laugage denilen sarı minibüs tarzı taşıtlar
kullanıyorlar. Şehir içinde en uzak mesafe maksimum bir saat sürüyor. Çoğu
zaman laugagleri kullanıyoruz bazen de taksi kullanıyoruz. Hemen hemen aynı
miktara denk geliyor.
Kaldığımız ev gerçek
bir öğrenci evi gibi. Temel düzeyde ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyoruz. Bir
konu hariç “çamaşır yıkamak” Tunus’ta insanlar eski model merdaneli bir çamaşır
makinası kullanıyorlar. Çamaşır makinası ve bulunduğumuz bölgede zaman zaman
uygulanan su kesintisi problemlerine alışmakta zorlandığımı söyleyebilirim.
Evimiz denize çok yakın ve bu yüzden hemen hemen her gün denize gidiyoruz. Buraya
özgü Jasmine isimli çok hoş kokulu çiçekleri var. Gittiğiniz her mekânda
insanlar bu çiçeklerden demek, kolye yaparak satıyor. Ev sahibi derneğin ilgisi
ve özellikle aktivitelerde bize eşlik eden Walid Koç’un iletişiminde çok
memnunum. Hatta geçen haftalarda Walid Koç’un doğum gününü kutladık İtalyan
gönüllülerin evinde. Genel olarak pitanque, plaj voleybolu ve temizliği, çiçek
bahçesinde çeşitli faaliyetler, okullarda sınav öncesinde hijyen kiti desteği
sağlama, burada bulunan diğer derneklerle gerçekleştirilen ortak faaliyetler,
kısa film çekimi, radyo programına katılım gibi bir çok farklı alanda aktivitelerimiz
oluyor. Haftanın 5 günü aktivitemiz oluyor ve günde iki farklı aktiviteye
gidiyoruz. Daha önce voleybol ile ilgilendiğim için burada düzenli olarak
voleybol oynamaktan çok keyif alıyorum. Aynı şekilde çok eğlendiğim bir diğer
aktivite de katıldığımız radyo programında şarkı söylemek oldu. Radyo
programında görevli lise öğrencilerinden birisi söylediğim bahçede yeşil çınar
türküsü hakkında “ sözlerini anlamasam bile çok duygulandım, gözlerim doldu”
dedi.
Bulunduğumuz bölgeye
adaptasyonumuza en çok faydası olan dil atölyesi sayesinde yerelde konuşulan
Fransızca-Arapça karışımı dili öğreniyoruz. Günlük hayatta kullanabileceğimiz birçok
kalıbı ve kelimeyi öğrendik bile. Burada bir düğüne davet edildik ve kültürlerini
daha yakından tanıma fırsatı yakaladık. Gelinin giydiği özel kıyafetler ve
düğün için hazırlanan özel tatlılar gerçekten çok farklıydı.
Yakınlarda bulunan Hergla,
Mounastır, Akuda, Hamam Sussa, Sussa, Chat Meriem, El Kantaui gibi yerleri
gezdik. Şu an faaliyetler tam kapanmadan dolayı devam etmese de hemen hemen her
gün İtalyan ve Polonyalı gönüllüler ile görüşüyoruz. Yaklaşık 10 gündür tam
kapanmadayız. Turist olduğumuz için istersek gezmeye devam edebiliriz. Önümüzdeki bir ayı çok daha dolu ve çok daha
eğlenceli geçirmek istiyorum. Umarım tam kapanma bir an önce biter ve günlük
yaşantımıza devam edebiliriz.
Bislema!
No comments:
Post a Comment