Wednesday 8 September 2021

Tunus'ta İlk Ayım

 

3slema!

Tunus maceramın 1.ayını tamamlamış bulunuyorum. Burada olduğum için gerçekten çok mutluyum. Tunus’a geldiğim ilk hafta finallerim olmasına rağmen buraya ve arkadaşlarıma çok çabuk adapte oldum. Bir ay boyunca edindiğim deneyimler, gezip gördüğüm yerler, tanıştığım insanlar, tattığım lezzetler, öğrendiğim kültürel özellikler ve daha nice şey beni gerçekten hem şaşırttı hem de bu şeyleri öğrendiğim için çok mutluyum. 5 Türk olarak başladığımız “Be Active Be Volunteer” isimli projede 6 İtalyan, 14 Türk, 5 Polonyalı gönüllüden oluşan kocaman bir grup ile devam ediyoruz. Kaldığımız şehirde evler genel olarak çok güzel. Her yerde mavi-beyaz sade bir mimariye sahip evler bulunmakta. Kapıların önünde, bahçelerde, balkonlarda çeşit çeşit kaktüs görmeniz mümkün. Teknolojik olarak çok fazla gelişmemiş bir yer burası fakat buna rağmen temel düzeyde ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyoruz. Yeme-İçme kültürleri çok farklı ve bana uygun değil. Her şey ya çok acı ya da çok şekerli.  Hamur işi tatlıları ve Harissa adlı acı sostan oluşan yemekleri yine de denenebilir. Anlaşılacağı üzere yemek anlayışları biraz karışık. Kahve ve kafe kültürleri Fransızlar ile birebir. Hatta kahvaltılarda direkt kahve-kruvasan ikilisi tercih ediliyor. Ben dışarda yemek yemeyi çok sevmediğim için genelde evde bir şeyler hazırlıyorum. Yerel marketlerden ziyade zincir marketlerden alışveriş yapmak çok daha hesaplı ve güvenilir. Aynı zamanda El-Medina’da bulunan büyük bir Pazar var. Biz haftalık alışverişimizi genelde oradan yapıyoruz. Taze sebze, meyve, tavuk gibi ürünleri oradan alıyorum. Aynı zamanda ikinci el ürünlerden oluşan kocaman bir Pazar kısmı var ve fiyatları oldukça uygun. Genel olarak İstanbul Kapalı Çarşı formatında bir yer. Hediyelik bir çok ürün de bulunmakta. Ulaşım konusunda oldukça rahatız. Şehir içinde Laugage denilen sarı minibüs tarzı taşıtlar kullanıyorlar. Şehir içinde en uzak mesafe maksimum bir saat sürüyor. Çoğu zaman laugagleri kullanıyoruz bazen de taksi kullanıyoruz. Hemen hemen aynı miktara denk geliyor.  

Kaldığımız ev gerçek bir öğrenci evi gibi. Temel düzeyde ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyoruz. Bir konu hariç “çamaşır yıkamak” Tunus’ta insanlar eski model merdaneli bir çamaşır makinası kullanıyorlar. Çamaşır makinası ve bulunduğumuz bölgede zaman zaman uygulanan su kesintisi problemlerine alışmakta zorlandığımı söyleyebilirim. Evimiz denize çok yakın ve bu yüzden hemen hemen her gün denize gidiyoruz. Buraya özgü Jasmine isimli çok hoş kokulu çiçekleri var. Gittiğiniz her mekânda insanlar bu çiçeklerden demek, kolye yaparak satıyor. Ev sahibi derneğin ilgisi ve özellikle aktivitelerde bize eşlik eden Walid Koç’un iletişiminde çok memnunum. Hatta geçen haftalarda Walid Koç’un doğum gününü kutladık İtalyan gönüllülerin evinde. Genel olarak pitanque, plaj voleybolu ve temizliği, çiçek bahçesinde çeşitli faaliyetler, okullarda sınav öncesinde hijyen kiti desteği sağlama, burada bulunan diğer derneklerle gerçekleştirilen ortak faaliyetler, kısa film çekimi, radyo programına katılım gibi bir çok farklı alanda aktivitelerimiz oluyor. Haftanın 5 günü aktivitemiz oluyor ve günde iki farklı aktiviteye gidiyoruz. Daha önce voleybol ile ilgilendiğim için burada düzenli olarak voleybol oynamaktan çok keyif alıyorum. Aynı şekilde çok eğlendiğim bir diğer aktivite de katıldığımız radyo programında şarkı söylemek oldu. Radyo programında görevli lise öğrencilerinden birisi söylediğim bahçede yeşil çınar türküsü hakkında “ sözlerini anlamasam bile çok duygulandım, gözlerim doldu” dedi.  

Bulunduğumuz bölgeye adaptasyonumuza en çok faydası olan dil atölyesi sayesinde yerelde konuşulan Fransızca-Arapça karışımı dili öğreniyoruz. Günlük hayatta kullanabileceğimiz birçok kalıbı ve kelimeyi öğrendik bile. Burada bir düğüne davet edildik ve kültürlerini daha yakından tanıma fırsatı yakaladık. Gelinin giydiği özel kıyafetler ve düğün için hazırlanan özel tatlılar gerçekten çok farklıydı.  

Yakınlarda bulunan Hergla, Mounastır, Akuda, Hamam Sussa, Sussa, Chat Meriem, El Kantaui gibi yerleri gezdik. Şu an faaliyetler tam kapanmadan dolayı devam etmese de hemen hemen her gün İtalyan ve Polonyalı gönüllüler ile görüşüyoruz. Yaklaşık 10 gündür tam kapanmadayız. Turist olduğumuz için istersek gezmeye devam edebiliriz.  Önümüzdeki bir ayı çok daha dolu ve çok daha eğlenceli geçirmek istiyorum. Umarım tam kapanma bir an önce biter ve günlük yaşantımıza devam edebiliriz.

Bislema!









No comments:

Post a Comment