Thursday 4 July 2019

Xylokastro’dan herkese selamlar!

Projeye son bir hafta kala dahil oluşumun yarattığı yoğun kaygılarla çıktığım bu yolda, huzurlu bir şekilde 1 ayımı tamamlamış bulunuyorum.
Bu benim ilk yurtdışı deneyimim. Dolayısıyla aklımda birçok soru ile tedirgin bir şekilde Serdar Bey’in yanına gittiğimde samimi ve yardım etmek için çabalayan birini karşımda görmek beni güvende hissettiren ilk şey oldu. Biz buraya  3 Türk olarak geldik. Bu projede çevre ile ilgili faaliyetlerde bulunacağız. Ulaşımımızı ise kara yoluyla sağladık. Kimileriniz bunun yorucu ve zorlu olduğunu düşünebilir ancak benim için her şeyi ve her yeri gözlemlememe yardımcı olacak bir fırsattı. Bu yolculuğun her aşamasına tanık olabilmek, Türkiye’den başka bir ülkeye adım adım ilerlediğini hissedebilmek benim için eşsiz bir duyguydu. Sabaha karşı sınırdan geçip Meriç Nehri’ni gördüğüm o anı daima hatırlayacağıma eminim.

Bizim ilk durağımız Selanik oldu. Gelmeden önce arkadaşlarımla birlikte kalacağımız bir yer ayarlayıp burayı gezdikten sonra Xylokastro’ya geçmeyi tercih ettik. Kalacağımız yere girişimizi yapıp yaklaşık 15 dakika sonra kendimizi şehrin sokaklarına attık. Aslında yürümeyi tercih edebilrisiniz bu şehirde ama biz zamandan kazanmak istediğimiz için toplu taşıma kullandık. Otobüslerin içinde para karşılığı bilet alabileceğiniz mekanizmalar mevcut. Biletinizi bu şekilde alabilirsiniz.


Burada Beyaz Kule ve sahil şeridini  gezip, Atatürk’ün Evi’ni ziyaret ettik. Sahil şeridinde yemek yemek için bir restoranda durduk ve de Gyros denilen buraya özgü bir tat denedik. Bu arada Yunanistan’ın genelinde her mekanda su masanıza ikram ediliyor,  biz bunu çok tatlı bulduk.
Ertesi gün otobüsle, 2 ay boyunca kalacağımız Xylokasto’ya geçtik. Mavi ile yeşilin buluştuğu bir yerdi burası. Küçük, samimi, huzurlu, güvenli…  Xylokastro için özetle bu kelimeleri kullanabilirim. Buraya geldiğimden beri beni en çok etkileyen ve her seferinde kendine hayran bırakan şey gün batımı oldu. Denizinin durgun olması sebebiyle gün batarken gökyüzünün aldığı pembe,mor,kırmızı bütün renkleri denizin üzerinde görebilirsiniz. Bu anlarda sahilde oturup derin bir nefes almanızı tavsiye ederim. 

Buraya ait yaşadıklarım ve hislerim çok yoğun. Bu yazımda sizlere faydalı olabilecek bilgiler vermeye çalıştım ancak bir sonraki yazım daha çok  buranın bana hissettridiklerine ve de bana kazandırdıklarına dair olacak, kelimelere dökebildiğim kadarıyla tabiki. 





No comments:

Post a Comment