Romanya
Braneşti’den herkese selamlar.
Ben Naciye Yıllardır düşlediğim gerçekleştirmek istediğim birçok hayalim vardı.
Gerçekleştirmek istediğim hayallerimi sürekli yazardım. Kendime hep bir liste
oluştururdum. Aslında hayallerimin hepsi aklımda yazılıydı ama ben yine de
yazardım. İşte Avrupa Gönüllü Hizmeti de bu hayallerimin içinde üst sıralarda
yer alıyordu. Uzun zamandır bu hayalimi gerçekleştirmeyi çok istiyordum.
Üniversite yıllarımda çeşitli EVS projelerine başvuru yapmıştım. Kiminden kabul
alamadım, kimisini de çeşitli nedenlerle kabul edemedim. Ama bir gün bu
hayalimi gerçekleştireceğimi biliyordum. Sonra hayallerime kapıları IYACA açtı.
Bu projeye kabul aldığımda çok mutlu olmuştum. Çok heyecanlanmıştım. Artık
hayalim gerçek oluyordu. Sadece Romanya konusunda birazcık tedirgin olmuştum.
Çünkü daha önce adını çok duyduğum bir ülke değildi. Ama şuan geriye dönüp
baktığımda iyi ki diyorum… İyi ki Romanya’ya gelmişim, İyi ki bu projedeyim.
Biz burada
Romanya’nın küçük, tatlı yemyeşil, doğayla bütünleşik(tam da benim istediğim
gibi) Braneşti Kasabasında Liceul Tehnologic “Cezar Nicolau” Lisesinin yurdunda
öğrencilerle kalıyoruz.
Zaman çok çabuk
geçiyor. Daha dün gibi ilk geldiğimiz gün ama şuan sonlara yaklaşıyoruz. İkinci
ayımızın içerisindeyiz. Benim için burası unutulmaz bir macera. Tüm hayatım boyunca
da unutabileceğimi sanmıyorum. Çünkü hepsi olmasa da çoğu ilklerimi burada
yaşadım. En başta ilk EVS projem olmasından dolayı benim için çok değerli.
Bizim maceramız aslında ilk yola
çıktığımız andan itibaren başlamıştı. Çünkü farklı bir yolculuk serüveniyle
Romanya’ya geliyorduk. Bu proje
sayesinde birçok deneyim elde ettim. Birçok farklı insan tanıdım. Biz diğer
gönüllü arkadaşlarımla aynı ülkeden gelmemize rağmen hepimiz farklıydık.
Hepimizin ayrı bir özelliği, ayrı bir kültürü vardı ki burada tanıdığımız
insanlar da bizlerden daha da farklı kültüre, dile sahiplerdi. Hem kendi
arkadaşlarımdan hem de tanıdığım insanlardan yeni şeyler öğrendim. Bu da böyle
projelerde en çok hoşlandığım durum. Farklılıklar bana her zaman değer
katmıştı. Tıpkı burada olduğu gibi. Burada arkadaşlarımla ortak kullanım
alanlarımız var. Hep birlikteydik. Bu durumun güzel yanlarının olmasının yanı
sıra bazen zorlandığımız noktalar da olmadı değil. Böyle durumlarla nasıl başa
çıkmamız gerektiğini, birbirimizi kırmadan, saygı çerçevesinde çözmemiz
gerektiğini daha iyi öğrendim. Dediğim gibi farklılıklar her zaman değer katar.
Her farklılık bir zenginliktir. Birbirimizi farklı özelliklerimizle
tamamlıyoruz. Biraz da burada yaptıklarımızdan bahsetmek istiyorum. Projemizin
adı “ Youth European Parliament.” Burada gençlere oy kullanmanın önemi ve bunun
ülkelerin geleceği açısından bir sorumluluk olduğunu anlatmaya çalıştık. Burada
öğrencilerle olan iletişimimizi Rumence gerçekleştirdik. Bu sayede Rumenceyi de
birazcık öğrendim. Biz de onlara Türkçe
öğretmeye çalıştık. Haftanın iki günü Pazartesi ve Cuma günleri Bükreşteki ofisimize gidiyorduk. Burada bazı
zamanlar Rumence dersi aldık. Genel olarak pazartesi günleri yapacağımız
etkinlikler üzerine konuşuyorduk. Cuma günleri ise haftanın değerlendirmesini
yapıyorduk. Hafta sonlarımız bize aitti. Hafta sonlarımızı da çok iyi bir
şekilde değerlendirmeye çalıştık. İlk önce Romanya’nın diğer şehirlerini keşfe
çıktık. Bu sayede Braşov, Alba Iluia, Sibiu,
Snagov ve Timisoara’yı gezdik. Ben gezmeye tutkun bir insan olarak Romanya’nın bütün şehirlerine hayran kaldım.
Ama beni en çok cezbeden ise Timisoara oldu diyebilirim. Romanya’ya yolunuz
düşerse Timisoara’ya uğramadan geçmeyin.
Bir de öğrencilerle birlikte
Constanta’ya okul gezisine katılarak orayı da görme fırsatımız oldu.
Ramazan Bayramını da burada geçirdik. İlk defa bir bayramda ailemden uzaktaydım
ama ailemin yokluğunu hiç hissetmedim. Ramazan Bayramı için bir etkinlik
düzenleyerek kültürümüzü tanıtmaya çalıştık. Hep birlikte elimizden geldiğince
kültürümüzü yansıtan yemekler hazırladık. Öğrencilerle birlikte Türkçe ve
Rumence şarkılar eşliğinde dans ettik. Bu etkinlik kültürel etkileşim anlamında
çok güzeldi. Arkadaşlarımla ortak bir şeyler yapmak da çok eğlenceliydi. Yeri
gelmişken söylemeden geçemeyeceğim. Benim burada edindiğim becerilerden bir
tanesi de yemek yapmak oldu Yemek yapmayı hiç bilmeyen birisi olarak burada yemek yapmayı öğrenmiş
bir şekilde döneceğim ülkeme. Romanya’nın insanları gerçekten çok saygılı,
misafirperver, içten, yardımsever insanlar. Biz buralarda öğrenci olduğumuz
için ulaşımı otostop çekerek ücretsiz kullandık ve maceralı yolculuklar
biriktirdik. Otostopta tanıdığımız insanlar da çok iyi insanlardı. Hepsi
bizlere çeşitli konularda yardımcı olmaya çalıştılar. Onlarla tanışmak çok
eğlenceliydi. Otostop maceralarımızı burada anlatmaya çalışsam da bitiremem.
Ama otostopla gezdiğimiz ülkelerden bahsedebilirim. Evet otostopla dört
tane ülke gezdik. İnanılmaz bir yolculuktu. Bulgaristan sınırını gece gece yürüyerek
geçmekle başlamıştı macera. Sadece Bulgaristan mı??? Sırbistan, Moldova,
Ukrayna sınırlarını da yürüyerek geçtik. Heybemize birçok güzel anılar
koyup geri geldik. Bu proje ile bizler
başka ülkelerden “gönüllerle” tanışma fırsatı bulduk. Bizler aslında sınırları
yürüyerek aşmıştık ama bununla sadece haritadaki sınırları değil zihnimizdeki
sınırlarımızı, engellerimizi de aştık. Benim kişisel hayatımda ve yaşam
serüvenimde bu proje büyük bir önem arz
ediyor.
Sizler de
hayallerinizin peşinden koşun ve asla onlardan vazgeçmeyin. Çünkü bana “İnsan
ne ile yaşar?” diye sorarsanız derim ki; “İnsan hayalleri ile yaşar.” Sizler de
Erasmus+ fırsatlarından yararlanarak tüm sınırları aşabilirsiniz! Sevgi ile
kalın.
No comments:
Post a Comment