Tuesday 2 July 2019

Evs Aktivitelerimiz - İtalya/Treviso

Bu ay size İtalya/ Treviso'da EVS sürecinde gerçekleştirdiğimiz etkinliklerden bahsetmek istiyorum. Bunun sebebi de eğer ki sizde bir gönüllülük projesine katılmayı düşünürseniz, bu tarz bir gönüllülük yapabilirsiniz ve zorluklarını ya da nasıl olduklarını bilmek istersiniz diye düşündüm.
Şöyle ki, katıldığınız projeye bağlı olarak yapacağınız işler değişebilir. Bir kilise tadilatına yardımcı olabilirsiniz, zor durumdaki kadınlar için inşa edilen bir bakım evinin yapımında görev alabilirsiniz, engellilerle, çocuklarla ya da gençlerle çalışabilirsiniz. Benim projem genel olarak çocuklarla ve yetişkinlerle İngilizce pratiği yapmaya odaklı. Onun dışında haftanın 1 günü de bir engelli merkezinde engellilerle zaman geçirdiğimiz bir etkinliğimiz de var.
Öncelikle en sevdiğim etkinlik yerlerinden biri olan engelli merkezinden bahsetmek istiyorum. Her hafta birbirinden farklı etkinlikler gerçekleştiriyoruz. 1 ay boyunca farklı boyama teknikleri ve aletleriyle boyama yaptık. Kimisi graffiti, kimisi yağlı boya şeklindeydi. Onun dışında havanın güzel olduğu günlerde hep birlikte şehir turu yaptık. Bununla da şunu farkettim ki, tekerlekli sandalyeli de olsanız Treviso'da kolaylıkla dolaşabiliyorsunuz. Yolların engelliler için elverişli, yayaların ve araçlarında ne kadar saygılı olduğu gözlerden kaçmıyor. Aynı zamanda bu engelli merkezinin her yıl düzenlediği festivaline de katılma fırsatım oldu. Festival için çıkarılan gazetede kendimi anlatan bir yazı yazmamı rica ettiler ve gazetelerinde yer aldım. Festivalde gerçekleştirilen tiyatro oyununa da katıldım. Oyunda, bir Türk'ü canlandırıp birkaç kelime İtalyanca konuşmak unutulmayacaklar listesine girdi bile.
Engelli merkezi dışında haftanın 4 günü olmak üzere bir kütüphanede 10-13 yaş arası çocuklara İngilizce pratik dersleri veriyoruz. Hayatımda ilk kez çocuklarla bu kadar yakından etkilendiğim bir dönemim oldu ve çocuklarla vakit geçirmeyi ne kadar sevdiğimi farkettim. Onlara bir şeyler öğrettiğinizi görmek gerçekten değerli bir his. Türkiye'ye döndüğümde öğretmenliği bile gözden geçirebileceğimi farkettirdiler bana :) Toplamda 50'şer dakika 3 grup şeklinde derslerimizi yapıyoruz ve genelde kelime öğretme odaklı ilerliyoruz. Çeşitli oyunlarla dersleri daha da renkli hale getirmeye çalışıyoruz.
Bir başka etkinliğimizde yetişkinlerle İngilizce konuşma odaklı. Her hafta çeşitli mekanlarda başlarımıza gelebilecek İngilizce konuşmaları bulup hep birlikte kağıtlardan okuyarak canlandırıyoruz ve anlamadıkları kelimeleri ya da cümleleri gerek diğer katılımcılar yardımıyla gerekse işaret diliyle açıklıyoruz. Ardından kağıtlara bakmadan kendilerinin kendi cümlelerini kurmalarını istiyoruz. Zaman zaman etkinlik yaptığımız yerin yakınlarındaki kafe, pazar, restoran gibi yerlerde canlı olarak konuşma alıştırmaları yapıyoruz. Onların keyif aldığını görmek bizi de keyiflendiriyor.
Tüm bu etkinliklerin kötü yanı ise benim açımdan şu; sonuçta ben ne İngilizce öğretmeniyim ne de ana dilim İngilizce. Ama yine de elimden geleni yaparak hem gönüllülük sürecimi güzel değerlendirmeye çalışıyorum hem de insanlara yardımcı oluyorum.

No comments:

Post a Comment