Saturday 23 September 2017

İtalya'dan Selamlar

Bu ay gerçekten ilginç bir aydı benim için. Öncelikle belirteyim haftanın 2 günü bir anaokuluna diğer 3 günü rehabilitasyon merkezine gidiyorum. Haftasonları da enerji bulabilirsem diğer gönüllü arkadaşlarla ''yakın uzakları'' gezmeye gidiyorum. İyiden iyiye sıradanlaşan günlerin monotonluğunu bozan tek şey ; okulların kapanıyor olmasından dolayı gönüllüler olarak sene sonu hazırlıklarına yardım ediyor olmamız. Biraz stresli, biraz eğlenceli ve oldukça yorucu. Çünkü anaokulundaki çocukların sene sonu ront gösterisi hazırlığı, rehabilitasyon merkezindeki katılımcıların yıl sonu dosyalarının hazırlanması iyice aklımızı karıştırdı. Bazen Giuseppe'nin dosyasını hazırlarken Maria'nın step eksikliğini nasıl gideririzin cevabını yazdık bazen ront gösterisi için kullanmamız gereken tamburelları ( burada ki yerel bir çalgı) rehabilitasyon merkezinde unuttuk. Fotoğraflarla bu durumu size nakletmek isterdim aslında ancak; fotoğraf çekmek için önce çocukların ailelerinden tek tek izin almamız gerekiyor. Sonra bunu okul yönetimine bildirmemiz gerekiyor sonra derneğe haber verip, fotoğraf çekmemiz gerekiyor sonra fotoğrafları bu üçlü gürüha sunup onay almamız gerekior, fotografların sakınca içermediğine dair ve en nihayetinde fotoğrafların kararını bekleyip yayınlamamız veyahut yayınlamamamız gerekiyor... Bu olay silsilesinden muzdarip sadece yazmakla yetineceğim affınıza sığınarak. Bu prosedürün gerekliliğini öğrenince hak vermekle vermemek arasında gidip geldim ki hala öyle. Çocukların fotoğraflarına dair bu kadar hassasiyet göstermelerinin tatmin edici mutluluğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Dünya'da bu kadar çocuk istismarı yaşanırken özellikle...diğer taraftan sosyal hayata ve gönüllü evindeki hareketliliğe değinmek gerekirse ; güzel bir yaz bizi karşıladı ve böyle devam edeceğini ümit ediyoruz. Çünkü güney bölgesinin en turistik yerlerinden birindeyiz . Olabilecek en temiz , mavi-yeşil arasında renkteki deniz suyunu, güler yüzlü insanları bulmamız sadece yarım saatlik bisiklet sürüşüne bakıyor.

Hoş bisiklet kullanmadığımız zamanlarda çok eğlenceli oto-stop anların yaşayabiliyoruz. Bunlardan birinde adını hala anımsayamadığımız otel sahibi ile olan  eğlenceli tanışıklığımız var. bulunduğumuz yere yaklaşık 15 km 'lik uzaklıkta bulunan plaja gitmek için 4 gönüllü oto-stop kararı alıp otel sahibi bir amcaya denk geldik. Sağolsun bizi önce oteline götürdü kahve ve dondurma ısmarladı, otelini gezdirip bizimle muhabbet edip sahile bıraktı akabinde ise akşam dönüş için bizimle saati kararlaştırıp gitti. Araçtan iner inmez 4 arkadaş birbirimizin yüzüne bakıp yaşadığımız şaşkınlığın ifadesi olarak ''o neydi '' diyerek keyifli gülümsedik. Günün tadını çıkarıp akşam için yola koyulmuştuk ki arkamızdan tanıdık bir ses ''nereye gidiyorsunuz'' dedi. Amcanın geleceğini gerçektten tahmin etmedik, inanamadık daha doğrusu. Akşam evimize konforlu dönmenin rahatlığı ve amcanın sıcak kanlılığı ile kendimizi borçlu hissedip bir şişe limonchello bir tepsi türkiye tarifli tramisu (tiramisunun kendi memleketinde bunu yapmak gerçekten ilginç oldu) ile kapısını çalıp teşekkür ederek yerelden uzun süre iletişim kuracağımız bir ev sahibi kazanmış olduk. Haricinde ise 9 insan 2 kedi  ve 2 kedi yavrusu aynı evde kalıyoruz canımlar. Genişçe bir ev, güzelce bir bahçesi ve genişçe 1 teras ve balkonu olması dolayısıyla fiziksel sıkışıklık sorunumuz yok ancak psikolojik sıkışıklıklar yaşamıyor değiliz. Nihayetinde hepimiz farklı yaşam pratiklerine küçük küçük de olsa sahibiz. Ve insanların kabalık mı  yanlız mı yaşaması gerektiğini sorgulayıp duruyoruz. Çünkü kalabalık yaşayınca daralıp, yanlız yaşayınca sıkılıyoruz. Açıkcası bu durum benim için pek sakınca oluşturmuyor ki dil pratiği açısından yararının olduğunu söylemezsem haksızlık etmiş olurum. 


Nihayetinde  kalabalık yaşamayı seven bir toplumda büyümüş, bayram , cenaze, düğün öncesi , esnası, sonrası seramonilerinde oldukça fazla kalabalık tüketmiş birisiyim. Ama yine de insan kendi kalabalığını aramıyor değil. Diğer yandan ilçe iyiden iyiye hareketlendi. Hemen hemen her hafta bir geçit yaşanıyor bunlardan birisi de hazırlıklarına hayran kaldığım SanAntonio. İçeriği tamamen manevi ( dini) durumlarla alakalı olan bir tatil, kutlama günüydü. Hazırlıklarına günler öncesinden başladılar ve aşağıda göreceğiniz renkli eğlenceli geceyi yaşayıp, yaşattılar. Bütün ilçe sabaha kadar uyumadı, gezdi, eğlendi desem doğrudur.  Ha bir de ilginç Bir şey daha  burada bazı tatiller bazı mahalleler için :) örneğin poggiardo'nun Vaste mahallesi bu tatili yaşaymadı. Sebebini biz de bilmiyoruz. Öğrenince yazacağım. Şimdilik iyilikle kalın :) 

No comments:

Post a Comment