Litvanya'daki İlk Ayımın Yolculuğu
Litvanya'ya varmadan önce, rehberim Zivile beni yoğun soğuk konusunda uyardı ve buna göre sıcak giysiler getirmem için uyardı. Ancak bilmediğim bir şey vardı ki o da Litvanya’nın beklediğimden daha soğuk olmasıydı. Kış ekim ayında buraya çoktan gelmişti. Hava tam anlamıyla dondurucuydu, ancak günler geçtikçe soğuğa uyum sağladım hatta soğuğa karşı bir sevgi geliştirdim.
Sirvintos'a vardığımda, beni bir haftalık tatil bekliyordu. Bu süre zarfında Jelena ve diğer gönüllülerle tanıştım. Birlikte, Mezarlık'taki Anma Günü etkinliklerine katıldık ve mumları mezarlara koyarak saygımızı sunduk.
Sonraki gün, Gülsüm ile Vilnius'u keşfe çıktım. Şehrin mimarisinin inceledik, Old Town’da dolaştık ve Üç Haç’a çıkarak soluk kesici panoramayı seyrettik. Daha sonrasında Vilnius katedraline uğradık.
Ertesi gün Youth Center beni hoş ve dostane bir şekilde karşıladı. Agne ve Zivile ile tanıştım. Bana Youth Center hakkında bilgi verdiler ve ortamın nasıl olduğundan bahsettiler.
Sirvintos’ta geceleri gökyüzündeki hemen hemen nerdeyse bütün yıldızları görebiliyordum. Çoğu gece göl kenarında yürüyüşe çıkıyorum. Şehir sessiz ve sakin olmakla birlikte gök yüzü büyüleci bir manzara sunuyor.
Takip eden günlerde Jelena ile birlikte Gelvonai'ye giderek ordaki gençlerle oyunlar oynadık ve sohbet ettik. Bir sonraki gün Musninkai'de Türk kültürü kutlaması yaptık. Ben mantı pişirirken, Refik ve Furkan pide ve menemen yaptılar, ardından oyunlar oynadık.
Hafta sonları, özellikle Vilnius'ta, müze ziyaretleriyle dolu bir keşif alanı haline geldi. Bu inanılmaz ayı düşünerek, kültürel alışverişler ve Litvanya'ya yeni duygularla başlayan bu macerada benim için anlam taşıyan olağanüstü deneyimlere sahip oluyorum.
No comments:
Post a Comment