Ayın büyük sürprizi çalıştığım kurum; KERIC’in
doğumgünü olmasıydı. 17. yaşına girmiş olması ne kadar başarısının, deneyiminin
olduğunun kanıtıydı. Bunu 6 aydır burada çalışırken de hissediyordum. Bununla beraber
6 ayın bittiğini farkedince zamanda yolculuk yaptığımı düşünüyorum bazen. Bazen
özlem de hissediyorum tabi aileme, arkadaşlarıma, yemeklere ama burada
geçireceğim zamanın bir bu kadar daha olacağını anlayınca daha ne kadar uzun,
kaliteli süre geçirebilirim diye de düşünüyorum. Her güne daha fazla iş ve etkinlik
planlamaya çalışıyorum.
Yaşadığımız bölgedeki insanlarla daha
farklı şeyler paylaşmak, zamanı daha iyi geçirmek adına her hafta
gerçekleştirdiğimiz toplantılarda farklı etkinliklere yer veriyoruz. Her hafta
cuma günleri olmak üzere müzik ve film gecesi yapıyoruz. Her ay
gerçekleştirdiğimiz kültür akşamı programlarının arasında ise bu ay Fransız
akşamıyken sırada Türk akşamı bizleri bekliyor. Bu etkinlikler buradaki
insanların İngilizce konuşmasına bizim de Slovakça öğrenmemize ve daha da
gelişmemize yardım ediyor. Konuşurken iletişim kurduğum kişilerin anlaması ve
bana cevap vermesi bir motivasyon kaynağı diyebilirim. Bu aynı zamanda okulda
ve kurumda eğitim verdiğim öğrencilerle iletişimimi etkilemekle beraber
yaşadığım süre boyunca bana küçük de olsa destek olacak bir araç. En önemlisi
de her hafta gittiğimiz ve farklı etkinlikler düzenlediğimiz engelliler ile
çalışan derneğim Struzielka’daki birbirinden güzel insanlar ile iletişim
kurarken inanılmaz etkili oluyor. Onlarla olan iletişimimizi güçlendirerek
onlara ve bize motivasyon sağlıyor.
Ayın son haftası gerçekleştireceğimiz
ırkçılık, ayrımcılık konulu etkinlikler düzenlediğimiz haftasonu eğitim kampını
hazırlamakla geçti. Haftanın sonunda ise hayatımdaki ilk eğitim kampını beraber
çalıştığım insanların yardımlarıyla düzenlemiş olduğumu farkettim. Kampın
sonunda güzel dönütler almak bir yandan mutlu ederken bir yandan gelecek
eğitimlerdeki eksikliklerimi tamamlamama yardım edecek. İlk defa eğitim vermek
aynı zamanda bu eğitimde katılımcı olmak demekti çünkü hala bazı etkinliklerin
akışı sana sürpriz olabiliyor. Bu durumda da bunu yönetmek gerekiyor ve o
seviyede senin eğitimci olarak müdahale etmen gerektiğini anlıyorsun.
Altı aylık süre içerisinde bazen
motivasyonumu etkileyen kötü durumlar da oldu. Yazılarım arasından ilk defa bu
ay okuma fırsatı bulanlar için projemden bahsetmem gerekirse; eğitim
kurumlarında her yaştan çocukla ve kendi kurumumda yetişkin insanlarla da
ingilizce eğitimi üzerine çalışıyorum. Severek yaptığım için aslında tam olarak
çalışmak denilemez. Fakat bu durumda önemli olan şey sizin isteğiniz, rolünüz
olduğu kadar, karşınızdaki insanın isteği. Her ay bir kez daha anlıyorum ki
eğitimi belirleyen sistem olduğu kadar eğitimi gerçekleştiren insanlar. Her
geçen gün sorumluluğu üstümde çok fazla hissetsem de sonrasında öğretmenlik
ruhunun bir parçası olduğunu farkediyorum ve bu eğitim mücadelesinde devam
ediyorum. Bu hisleri yaşamanın da mükemmel olduğunu düşünüyorum çünkü kolaylık
ve zorluk arasındaki farkı her gün anlamak bir çeşit keşif. Keşif demişken
yaşadığım küçücük şehir olan Cadca’da her gün farklı bir nokta öğrenmek de paha
biçilemez.
Son olarak bu ay bir ilk olarak yaşadığım
şey; Kysucke bölgesinin gazetesinde adımın ve yapılan bir anma töreninde
çektiğim fotoğrafın yer almasıydı. Hatıra kutuma Slovakça olan bir gazete ve bu
alanda başarılı olduğum hissi eklendi. Yazmıştım daha önce de her gün kendimi
keşfettiğimi. Yıl sonunda anlayacağım ki aslında yaşadıklarım beş-altı yıl
yoğunluğunda bir gün hızında geçen bir yıldı.
No comments:
Post a Comment