Friday, 6 March 2020

Ne De Güzel Gönüllü Olmak Part I


Bir önceki yazımın askine bu yazım bir o kadar pozitif bir o kadar neşeli. Gerçekten ne de güzel gönüllü olmak. Kötü geçen günlerimin ardından yeni evimde, yeni işimde rahat bir nefes aldım.
Kalan gönüllülük sürecimde artık sadece engellilerle çalışıyorum ve bu süreci benim açımdan iki ayrı proje gibi düşünebiliriz. Birincisi engelli vatandaşların çalıştığı yerlere gidip bende onlarla birlikte çalışıyorum. İkincisi ise engelli vatandaşların herkesten bağımsız bir şekilde yaşayabilme özgürlüklerini sağlamak. Bu yazımda ilk kısımdan bahsetmek istiyorum.
Her hafta çalıştığım kuruma bağlı olan bir çok tesisi geziyorum ve çalışıyorum.
Şuana kadar gördüğüm ve yaptığım işler:
-Tahtadan figürler yapma ve boyama
-Seramik yapımı ve boyama
-Özel günler için şeker paketleme
-Çikolata yapımı
-Organik tarım
Tahtadan figürlerin yapıldığı yerde tahta kesimi hem güç hem de tecrübe gerektirdiği ve biraz da tehlikeli olduğu için sadece tek bir kişi yapıyor. Oradan belli işlemlerden geçirilip boyanmaya gidiyor orada da boyandıktan sonra kuruyunca paketleniyor ve ardından satılıyorlar. Tüm bu işler hep operatörler eşliğinde yapılıyor.
Seramik bölümü de tahta bölümünün hemen üst katında. Seramikler yapılıyor ve ardından boyanıyor.
Şeker paketleme bölümünde genelde yaşları biraz daha büyük kadınlar çalışıyor. Sipariş üzerine özel günler için paketleme yapıyorlar.
Çikolata yapımı daha yeni başladı ve tabiki hemen favorilerim arasına girdi. Mükemmel bir sterillik sürecinden sonra çikolata yapılan küçük odaya giriyoruz. Minik çikolatalarımızı bir operatör ve üç engelli eşliğinde yapıyoruz.
Organik tarım da genelde stres atma gibi geçiyor. Yine bir operatör eşliğinde küçük bir alanda yabani otları temizliyoruz, tohum dikiyoruz, suluyoruz.
Genelde 9.30 civarında başlayıp 16.00 civarında çalışmayı bitiriyorlar. Ben birçok farklı yerde çalıştığım için genelde yarım gün kalıyorum.
Gözlemlediğim kadarıyla kimse bir iş yapmaya zorlanmıyor ama bu engelli kişinin durumunun ağırlığına göre de değişiyor diye düşünüyorum. Bazı yerlerde işten ziyade zaman geçirmeleri sağlanıyor gibi hissediyorum.
Ortam inanılmaz eğlenceli, her kafadan bir ses çıkıyor. Herkes çok sıcakkanlı. Bunun yanında engellilerin aslında çalışmak için bir engeli olmadığını görmek beni çok mutlu ediyor ve ister istemez acaba ülkemizdeki engellilerin durumu nasıl diye düşünüyorum. Belki Türkiye'de de bu tarz kurumlar vardır, daha önce bir tecübem olmadığı için bilemiyorum. Şu an aklımdaki şey Türkiye'ye döndüğümde varsa eğer bu tarz kurumlara gidip oralarda da gönüllülük yapmak hatta ileri gidip belki kendi derneğimi bile kurabilirim diye düşünüyorum :)





No comments:

Post a Comment