Tuesday, 19 November 2019

Son saatler, son dakikalar…


Bugün Romanya maceramızın son günündeyiz. Yarın anayurt Türkiye’ye döneceğiz. İçimizde hem bir hüzün hem de sevinç var. Ailelerimize kavuşacak olmanın mutluluğu ile iki ay geçirdiğimiz bu şehri, evimizi, arkadaşlarımızı ve gençleri bırakacak olmanın hüznü birleşti. Valizlerimizi ayrıldığımız öğrencilerle vedalaşarak topluyoruz.
Geçtiğimiz günlerde projemizi ve kültürümüzü tanıtmak için bir etkinlik düzenledik. Bu etkinliği sadece okulda bulunan öğrencilere ve öğretmenlere değil, yerel halkın katılımını da istedik. Bu çerçevede etkinliği okula yakın bir parkta gerçekleştirdik. Okulda bulunan öğrenci ve öğretmenlerin de katılımıyla güzel bir etkinlik oldu. Katılımcılara elimizden geldiğince projemizi ve Türk kültürünü anlattık. Arkadaşlarımızla yaptığımız poğaça, pasta, börek vb. yiyeceklerin tadımını yaptırdık. Yöresel halk oyunları ile hem biz eğlendik hem de katılımcılar eğlendi.
Etkinlikten önceki hafta aylık izinlerimizi toplu olarak kullandık ve bir hafta boyunca şehri gezmek ve Rumen kültürünü yakından tanıma fırsatı bulduk. Bu bir haftada Parlamento Binasını, Cotroceni Müzesini, Botanik Bahçesini, Ulusal Askeri Müzeyi ve daha sayamadığım birçok müzeyi gördük. Bükreş Ulusal Operasında ‘Madam Butterfly’ oyununu gördük. Bükreş Türk Şehitliğini de ziyaret etme imkânı bulduk. Şehrin güzelliklerini akşam saatlerinde de görmek bizleri gerçek anlamda büyüledi. Gündüz ve gece güzellikleri ayrı ayrı görmeye değer bir şehir.
İzinli olduğumuz haftanın öncesi ise hem bizler hem de okuldaki öğrenciler için eğlenceli ve faydalı zamanlardı. İlk zamanların acemiliğini üstümüzden atmıştık ve artık öğrencilerle daha rahat iletişim kurabiliyorduk.  Etkinliklerin ilk zamanlara göre daha eğlenceli ve faydalı olduğunu düşünüyorum. İlk zamanlardaki iletişim problemini de çözmemizin büyük katkısı oldu. Artık hem onlar hem de bizler hem kendimizi daha rahat anlatıyoruz hem de onları daha rahat anlıyoruz. Geçen bir aylık süreçte yaptığımız etkinliklere yenilerini de ekleyerek gençlere dokunmaya çalıştık.






No comments:

Post a Comment