Bugün Romanya maceramızın son günündeyiz. Yarın
anayurt Türkiye’ye döneceğiz. İçimizde hem bir hüzün hem de sevinç var.
Ailelerimize kavuşacak olmanın mutluluğu ile iki ay geçirdiğimiz bu şehri,
evimizi, arkadaşlarımızı ve gençleri bırakacak olmanın hüznü birleşti.
Valizlerimizi ayrıldığımız öğrencilerle vedalaşarak topluyoruz.
Geçtiğimiz günlerde projemizi ve kültürümüzü
tanıtmak için bir etkinlik düzenledik. Bu etkinliği sadece okulda bulunan
öğrencilere ve öğretmenlere değil, yerel halkın katılımını da istedik. Bu
çerçevede etkinliği okula yakın bir parkta gerçekleştirdik. Okulda bulunan
öğrenci ve öğretmenlerin de katılımıyla güzel bir etkinlik oldu. Katılımcılara
elimizden geldiğince projemizi ve Türk kültürünü anlattık. Arkadaşlarımızla
yaptığımız poğaça, pasta, börek vb. yiyeceklerin tadımını yaptırdık. Yöresel
halk oyunları ile hem biz eğlendik hem de katılımcılar eğlendi.
Etkinlikten önceki hafta aylık izinlerimizi toplu
olarak kullandık ve bir hafta boyunca şehri gezmek ve Rumen kültürünü yakından
tanıma fırsatı bulduk. Bu bir haftada Parlamento Binasını, Cotroceni Müzesini,
Botanik Bahçesini, Ulusal Askeri Müzeyi ve daha sayamadığım birçok müzeyi
gördük. Bükreş Ulusal Operasında ‘Madam Butterfly’ oyununu gördük. Bükreş Türk
Şehitliğini de ziyaret etme imkânı bulduk. Şehrin güzelliklerini akşam
saatlerinde de görmek bizleri gerçek anlamda büyüledi. Gündüz ve gece
güzellikleri ayrı ayrı görmeye değer bir şehir.
İzinli olduğumuz haftanın öncesi ise hem bizler hem
de okuldaki öğrenciler için eğlenceli ve faydalı zamanlardı. İlk zamanların
acemiliğini üstümüzden atmıştık ve artık öğrencilerle daha rahat iletişim
kurabiliyorduk. Etkinliklerin ilk
zamanlara göre daha eğlenceli ve faydalı olduğunu düşünüyorum. İlk zamanlardaki
iletişim problemini de çözmemizin büyük katkısı oldu. Artık hem onlar hem de
bizler hem kendimizi daha rahat anlatıyoruz hem de onları daha rahat anlıyoruz.
Geçen bir aylık süreçte yaptığımız etkinliklere yenilerini de ekleyerek
gençlere dokunmaya çalıştık.
No comments:
Post a Comment