Merhaba ben Rukiye
Şahin. Romanya’da geçen 2. ayımı sizlere
anlatacağım. Artık tamamen Romanya’ya alıştık. Proje arkadaşlarımız ile
birbirimize alıştık. Zamanımız daha güzel ve verimli geçirmeye çalışıyoruz ama
buna soğuk hava engel oluyor. Okuldaki öğrenciler ile düzenli olarak etkinlik
yapıyoruz onlarla eğlenceli zamanlar geçiyor böylelikle.
Hafta sonu tatilimizde
ise burda genellikle türklerin yaşadığı kesim olan Costanta’ya gittik. Uzun bir
süre sonra deniz görmek iyi geldi. Denildiği gibi genellikle türklerin yaşadığı
ve cami olan şehirlerden biriydi. Küçük olmasına rağmen güzel ve tarihi olan
bir yerdi galiba en sevdiğim yer burası oldu diyebilirim şimdiye kadar gittiğim
yerlerden. Tabi ki yazın daha güzel ve kalabalık
olan şehirde şuan en önemli simgesi olan kumarhanesi 2024 yılına kadar restore
edilmek için tamamen kapatılmıştı. Diğer bir güzel yeri olan lunaparkı da hava
şartları nedeniyle kapalıydı. Kesinlikle Köstence’ye yazın gidilmeli tadını o
zaman çıkartılacağı aşikardı. Tekrardan Cioragarla’ya döndüğümüzde etkinlikler
devam ediyordu. Bükreşte de gezmeye devam ediyırduk. Galiba sayısız göl var
diyebilirim. Her tarihi anıtın çevresinde park parkın içinde ise bir tane göl
var. Doğa ile iç içe olmak isteyenler için gayet güzel ve temiz alanlar var.
Bir gün sabah kahvaltısını yapmak için hem de büyük parklarından birini görmek
için ayırdık. İnsanları bu parkları nasıl bu kadar temiz tutuyor diye sürekli
kendime sordum. Asıl bir diğer sorum neden bu kadar kalabalık değil. Kendini
dinlemek isteyenler için gayet güzel bir yer.
Hafta içi etkinliklerinden sonra
Cuma günü yaptığımız gezilerde Bükreş’e gelip de gidilmesi gereken yerlerden
biri olan Art Müzesine gittik. Fazlasıyla büyük olan müzeyi bir günde anca
gezilebilir. Fazlasıyla eserin yer aldığı güzel yerlerden biri. Bu hafta Martı’ın gelişinden dolayı Romanya da
kutlamalar hediyeleşmeler başladı. 1 Mart’ı baharın gelişi olarak kutluyorlar.
Martişor adında birbirlerine küçük hediyeler veriyorlar. Hediyelerde mutlaka
kırmızı beyaz bir ip oluyor ve bir dilek dileyip bu ipi bileklerine
bağlıyorlar. Eğer havada leylek görürlerse çıkartıp bir ağaca bağlıyorlarmış
eğer görmezler ise bir ay sonra çıkartıp
ağaca bağlıyorlarmış. Eğlenceli etkinlik aslında. Daha sonra ki kutlamamız ise
9 Mart Erkekler günü için oldu. O gün için hazırladıkları yemekleri öğrenciler
ile birlikte hazırladık ve tattık .
Bir ayımız da
böyle dolu dolu geçti.
No comments:
Post a Comment