Tuesday, 1 October 2019

MERHABA!☺


1 Eylül’de başlayan Romanya gönüllülük projemden bahsetmek istiyorum sizlere.. Çok ani bir kararla geldim; korku, heyecan, sevinç, ilk deneyim tecrübesizliği kısacası her türden duyguyla birlikte hazırladım valizimi. Ama sonuç tüm olumsuz hislerimi kaybettirdi çok şükür. Hazırlık aşamasından kısaca bahsedersek yeşil pasaportum olduğu için vize sürecim olmadı, başvuru formu, sigorta kaydı vs. her biri kolayca halledilebilir işlemlerdi. Zaten IYACA birçok şeyi sizin adınıza halletmiş oluyor sağolsun. ☺
Bizim projemiz lise çağındaki imkanı kısıtlı çocukları okula ve okumaya teşvik etme amacıyla eğitici ve eğlendirici etkinlikler yapmak. İlk 2 haftamızda henüz okullar açılmamıştı o yüzden ekip arkadaşlarımla daha yakından tanışma ve kaynaşma fırsatımız oldu. Bu da çocuklarla etkinlikler yapmaya başladığımız zamanlarda çok faydalı oldu. Kendi ailemde 6 kişilik ve şimdi yeniden 6 kişilik bir ailem daha oldu gönüllük esasında. ☺ Çocuklarımızın bize alışması da çok kısa zaman aldı. Yani  sayısı fazlaca olan Romen bir ailem de oldu.
Burada okulun pansiyonunda kalıyoruz. İlk zamanlar ‘yurt’ diye bahsederken artık ‘evimiz’ dediğimiz bir pansiyon.. Üst katımızda birkaç tane okul öğrencisi kalıyor. Aradaki yaş farkından mı yoksa analık duygusundan mı bilmem ama hepsi yavrum gibi. ☺ Sürekli karnınız aç mı, çay/kahve ister misiniz gibi sorularla bir anne edasıyla kucaklıyoruz onları. Bu yaşıma kadar ne derece başarabildim bilmiyorum ama hedefim hep ‘iyi’ olmak. Bükreş’in Ciorogarla kasabasında başlayan gönüllülük projemde de hedefim burada kendini bile yeni fark etmeye, keşfetmeye başlayan çocuklarımızın hayatlarına dokunup sayısız güzel hikayenin mimarlarından olmak ve bunu yaparken kendimi her gün keşfedip daha iyi bir insan olma yolunda kendi inşaatımı daha da güçlendirmek kesinlikle hayatımda aldığım en anlamlı ve en güzel tecrübelerden biri olacak. 2 ay kalacağım burada ama her gün kendimin daha iyi bir versiyonu olmayı ve daha iyi bir dünya için her zaman gönüllü olma vizyonumu IYACA’ya borçluyum.
İlk yurtdışı deneyimimdi. Bükreş, Sinaia, Braşov şimdilik bu şehirleri gezebildik her biri birbirinden güzel ve gezmeye, görmeye değer yerler gerçekten. Hanemde bir sürü güzel insanla tanışmış ve bir sürü güzel anılar biriktirmiş olarak döneceğim. Bu anlatılamaz derecede güzel bir duygu. Türkiye’yi özlemiş olsam da buradan ayrılacak olmanın sızısı şimdiden düştü içime. Daimi olabilecek dostluklar, sımsıkı bağlar kurduk ve bu yüzden ayrılık her zamanki gibi zor olacak.
Dilerim dünyanın daha iyi bir yer olması için tüm insanlar karşılık beklemeden ve kalpten gönüllü olur. Ve bu gönüllülüğün sonucunda Hz. Mevlana’nın da dediği gibi ‘’Kalbimizle yaptığımız her şey bize geri dönecektir.’’
Sevgiyle kalın…




No comments:

Post a Comment