Saturday 25 November 2017

SURVİVİNG PUGLİA

Hava sıcaklığı depresyona girme sebebi olabilir mi ? Olabilir. Çok sıcak ve çok sıkıcı olmaya başladı herşey. Ilk defa evden çıkmadığım günlerin sonuna Eylül ayına kavuşmanın huzuru içerisindeyim evimizin bahçesindeki domatesler erik ağacı ve ev kedimiz ''spanish guy'' la birlikte. Selamlar Canım'lar. Herkesin iyi olduğunu umuyorum. Beni sorarsanız iyiyim, iklim hariç herbirşeylerim yolunda.Ayların birer birer geçiyor olması ve vaktin bu kadar hızlı geçmesine şaşıyorum herzaman ki gibi. Biraz mektup vari bir giriş oldu lakin hal hatır sormanın başka bir lisanını bilmiyorum dürüst olmak gerekirse :). Bunun haricinde ise gündüz yaz kampına gidip siesta saatine kadar çocuklarla etkinlik yapıp ( fotoğrafları geçen ay paylaşmıştım hatırlarsanız) siesta esnasında eve kapanıp, depresyona girip akabinde depresyon kovucu olarak adlandırdığımız aktivitemiz olan yüzme işlemi için kendimizi en yakın yerdeki su kenarına( aramızda kalsın çok harika beach'lerin dibindeyiz) ya da meşhur sokak etkinliklerine atıyoruz. Ve günün kapınışı olarak ara sıra istisnalar olsa da domateslerimi sulayıp, balkonda türk kahvesi özlemini espresso ile giderip kitap okuyarak veyahut 8 kişi kaldığımız evimin insanlarıyla muhabbet ederek günü sabaha doğru kapatıp uykusuz uykusuz yine kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bunların dışında bulursam eğer bir de yakın yerlerdeki yerel festivalleri geziniyorum.Neyi nasıl üretiyorlar diye ( naparsınız meslek aşkı) aşağıda da onlardan bir kaç birşey paylaşacağım 
Aşağıdaki ilk fotoğrafta pizzica festivalindeki standlardan biri olan çorba standı var.Pizzica italya'nın Salento bölgesinde bir erkek ve bir kadın oynan eşli-halk oyunlarından birisi.Çorba standı ile ilgili olarakta reklam flamasına dikkatinizi çekmek istiyorum. Bakliyatların ekiminden başlayarak çorbanın nasıl yapıldığını anlatan bir inogram aslında. Başından sonuna bütün süreci anlatıyor.

Çorba aldığınızda ise çorbayı servis etmeden ''yabancı'' olduğunuzu anladıklarında önce çorbanın kültürel tarihi ile ilgili bilgi sahibi olup olmadığınızı sorup, bilmiyorsanız eğer tarihini anlatmaya başlıyorlar. Tarihi ise; 100 yıl önce kuraklık döneminde olan Maltano'da  insanların yiyecek birşey bulamayıp en son kalan gıdalarını birleştirerek, yeni mahsul elde edinceye kadar ortak çorba yaparak hayatta kalmayı başarmaları gibi bir geçmişe sahip. Bu kısa hikayeyi paylaşmalarının sebebi olarak da ''ziyan- israf''a dikkat çekmek ve geçmişte atalarının bulunduğu birlikteliği paylaşmak, yeni kuşaklarla bunu aktarabilmek.İkinci olarak üretici ülke olarak Türkiye yazısını gördüğüm organik sabunlar var :) Festival standlarını gezerken güzel çiçek kokularının olduğu yere doğru ilerlediğimde renkli renkli sabunlarla karşılaşıp, acaba sabunlar mı kokuyor diyerek elime alıp koklamaya başladım. Sabunlar kokmuyordu ama üzerinde ki Turchia yazısı kokulardan mutlu etti diyebilirim :) Son olarak ise gece sokağa çıktığınızda veyahut festival alanlarında kuru yemiş, baharat satan ve bana Türkiye'deyim hissi veren bu arabalı standı paylaşmadan geçemezdimm. Bunların dışında da değişik hiç birşey yok. Eylül ayı programını ev halkı olarak heyecanla bekliyoruz çünkü aynı zamanda 2 tane gençlik değişimi programının hazırlıkları ve heyecanı içerisindeyiz.


No comments:

Post a Comment