Monday 5 October 2015

2. BÖLÜM / Bulgaristan’da ilk Günlerim

Merhabalar, 

2. bölümde de sizlere yolculuğumu ve ilk günlerimden bahsedicem.

İlk olarak proje gününün yaklaşmasıyla Bursa’dan İstanbul’a İstanbul’dan Burgaz’a otobüs bileti aldım. Çünkü Bursa’dan Burgaz’a direkt araba yoktu. Neyse 1 gün önceden yani 30 Eylülde İstanbul’a geldim. 1 Ekim sabahı kuzenim otogara geldik. Ve nihayet otobüse bindim ve yaklaşık 7 saat sürecek olan yolculuğa başladım.

Otobüse biner binmez göçmen muavin ve şoförün konuşmaları o kadar ilginçti ki gülmemek için kendime zor tuttum. Neyse zaman geçtikçe Bulgaristan sınırına yaklaşıyorduk. Sonunda Aziziye diğer bir adıyla Dereköy Sınır kapısından geçtik. Sınırdan geçtikten sonra yaklaşık 3 saat kadar daha gittikten sonra Burgas’a geldik. Beni Türk olan bir arkadaş karşıladı ve asıl serüven bundan sonra başladı.

Şanslıyım…

Burgas’a gelir gelmez bazı şeyler öğrendim. Mesela ilk gözüme çarpan büyük bir otelin eski Sovyetlerden kalma bir otel olduğu ve Türkiye den ünlü insanların oraya kumar oynamaya geldiğini öğrendim ;)
 

Sonra eve doğru ilerlerken bir yandan çevreme bakıyor diğer yandan da Burgas hakkında bilgi almaya çalışıyordum. Örneğin; Buradaki insanlar ne iş yapar? Burgas’ın geçim kaynağı nedir? Buradaki insanlar ne yer ne içer? Gibi sorular sordum. Bulgaristan’ın Para Birimi Levaymış. 1 leva: 1,78 TL olduğunu öğrendim. Burgaz insanı alkolü severmiş ve RAKİA diye içkileri varmış. Domuz etini de severlermiş her yerde satılıyor.

Bunun için ilk öğrendiğim kelimeler ; Svinsko : domuz demek.

Ne iskam svinsko : ben domuz istemiyorum demek .

İskam pileçku : ben tavuk istiyorum demek .

Blogadarya : teşekkür ederim.

Molya : rica ederim

İlk öğrendiğim kelimeler bunlardı.

Sonra kalacak olduğum eve geldim. Ev bir apartmanın 2.katında 2+1 olan normal bir ev. Neyse eve yerleştikten sonra diğer ev arkadaşımla tanıştık. Adı Olga 19 yaşında Alman yaklaşık 1 yıldır buradaymış. Onunla biraz sohbet ettikten sonra görev süresi biten bir İspanyol kızın kutlaması varmış. Oraya davet edildim. Daveti geri çevirmek olmaz bende katıldım kutlamaya orda bizim dışımızda 1 Portekizli gönüllüyle de tanıştım.

DUYDUKLARIMA İNANAMADIM…

Ve asıl bomba olaya geliyorum. Bu partide öyle bir şey öğrendim ki bizim yıllardır evde annemizin bize ekmeğin üstüne sürüp verdiği salçalı ekmek Bulgarların en ünlü atıştırmalığıymış. Ben tabi şok oldum. Tam bunun şokunu atlatamadan ikinci bir şok Bulgaristan’ın en ünlü yemeklerinden birisi de MUSAKKAYMIŞ. Ben yine şok tabi neyse gün bitti ve buradaki kurumun bana ilk görevi Burgas’ı gezip adapte olmammış bende her gün çıkıp geziyorum ve fotoğraflar çekiyorum. O fotoğrafflardan bazıları…

Burgas Adalet Sarayı



Burda tavuk döner küçük boy 2 leva

Orta boy : 3 leva

Büyük boy ise 4 leva





İlk gezimde bi kutlamaya denk gelmemde ayrı bi şans…



Burayı görünce çok sevinmiştim…



Bir dahaki yazımda buranın kültürünü ve hayatını yazmaya çalışıcam…

Hoşçakalın…



UMUT KILIÇ/ BULGARİSTAN /BURGAS

1 comment:

  1. İyi bir etkileşim söz konusu olmuş beli. Dahada güzel günler geçirmen dileği ile...
    Kemal UYSAL

    ReplyDelete