Slovakya'da Yeni Serüvenler
Christmas dolayısıyla 15 günlük bir okul tatili söz konusuydu ve benim christmas kutlamak gibi bir planım olmadığımdan uzun soluklu bir tatil yapmak için harika bir fırsattı.
Yolculuğa Budapeşte’den başladım ve o şehir bugüne kadar gördüğüm en güzel Avrupa şehri oldu, Budapeşte’yi özel yapan, hem ortaçağ dokusu başarıyla korunmuşken, hem de modern mimarı ve şehirleşme çok güzel entegre olmuş. Burada yine meşhur “Gulaš” ı ve “Langoš” u tattım yeniden. Langoš bizim hamur kızartmasının üzerine özel bir sosla süslenmiş hali aslında, oldukça doyurucuydu.
Budapeşte’den sonra ikinci durağımız Prag oldu, daha önce de görmüş olduğum bu şehrin o tarihi dokuyu, hala bir orta çağ şehrindeymişsin hissini anlatabilmek imkansız. Her bir bina kendine has bir barok mimariye sahip, her tarihi bina takdire şayan.
Budapeşte’den sonra yeni yıla Nuremberg’de bir arkadaşımızın yanında girdik. Ardından Salzburg’da Mozart’ın doğduğu evi göreceğimiz kısa bir tur gerçekleştirip son durağımız olan Viyana’ya vardık. Viyana’ya üçüncü kez gelişim olmasına rağmen bu tur çok özeldi çünkü bu sefer orada mimarlık okumuş Türk bir arkadaşımız bizi misafir etti ve bize şehirde kendi başımıza kolaylıkla fark edemeyeceğiniz ufak mimarı detayları gösterdi. Bu geziden sonra Viyana’ya dair yeni bir perspektif kazanmış oldum.
No comments:
Post a Comment