Monday, 26 July 2021

Korona Günlerinde Tunus Macerası

Tunus’a gelmeden önce haliyle kafamda soru işaretleri vardı. Açıkçası beklentimi düşük tutmaya çalıştım, çünkü hayal kırıklığına uğrayabileceğimi sadece otantik bir gezi olabileceğini düşündüm. Ama Tunus’ta bulunduğum sürede bu önyargımın gereksiz olduğu kanısına vardım. 1 ayın sonunda Tunus macerasının bana güzel anılar bıraktığını ve güzel arkadaşlıklar edinmemi sağladığını rahatlıkla söyleyebilirim. Türkiye’yi özlemedim diyemem ama Tunus’u da özleyeceğimden eminim. Şimdi bu düşüncelerimin sebebini sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle Tunus çok doğal güzelliklere sahip olan, sıcak kanlı insanları olan (bazen sizi tanımasalar bile sohbet eden insanlar), muhteşem tarihi eserleri olan, Türk yemeklerini değişmem ama güzel ama bir o kadar da baharatlı yemekleri olan bir ülke. Size tavsiyem Harissa adlı baharatını az koydurtun çok acı ve yemeğin tadını baskılayan bir baharat. Buraya gelince bol bol yüzme fırsatı bulduk, güneşlendik, farklı turistik bölgeleri gezdik. Tarihi eserleri ziyaret ettik. Kolezyumu ziyaret ettik ki gladyatör filminin çekimleri burada yapılmış. Güzel bir gün oldu ve bol fotoğraf çekildik. Gladyatörler ve Kolezyumun tarihi hakkında bilgi aldık. Gün sonunda yorgun bir şekilde lovaj adı verilen dolmuşlarla eve geldik yorgunduk ama değmişti… Osmanlıdan kalma kale, cami ve çarşıları ziyaret ettik. Gerçekten hoştu. Tunus’un ilk başkanı Habib Burgiba’nın mezarını ziyaret ettik ve kendisi seküler, rasyonel, vatansever bir lider olduğunu öğrendim. Özetle Tunus’un Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Tunus’un sosyo-kültürel yapısını kuran önemli bir lider. Tabi biz bu geziyi diğer katılımcı Tunuslu, İtalyan ve Türk arkadaşlarla birlikte gerçekleştirdik ki bu durum bu tarz projeleri daha güzel yapan bir fırsat bence. 

Tunus ayrıca kültürel gezi yapabileceğiniz gibi gece hayatını da bol yaşayan bir ülke. Burada insanlar eğlenmeyi seviyorlar. Çeşitli gece kulüpleri, barlar ve restoranlara ev sahipliği yapan bir ülke. Açıkçası oldukça da şaşırdım bu duruma, çünkü Müslüman bir ülke yani muhafazakâr olacaklarını düşündüm fakat eğlenmeyi ve gezmeyi seven bir ülke. Öyle ki bizde daha ilk günden bu duruma adapte olduk ve daha önceden Tunus’a gelen Türk arkadaşların davetine icabet ettik yorgun olsak da daha ilk günden güzel bir gece kulübünde kurtlarını döken insanların arasına karıştık. Tabi eğlence mekanlarının girişleri ön kapıdan sahilden değil, her proje birlikte gittiğim Erdinç arkadaşıma selam olsun J ve bize yardım eden kibar otel görevlisine de. Çünkü o olmasa 3 km yürümemiz gerekecek ve ön kapıdan girecektik. Tunus’un damak zevki genelde baharatlı ve çoğunlukla tavuk kullanılıyor fakat Türkiye’deki gibi et restoranları bulmanıza da imkân var ve çok kaliteli salataları var. Sonuçta Tunus bir Akdeniz ülkesi ve bol zeytin ağacı var haliyle zeytinyağlı salataları da oldukça fazla ve lezzetli. Ekmekleri lezzetli ve porsiyonlar bol. Tabi Tunus Dinarınızı idareli kullanın bence çünkü et restoranları azcık pahalı tahmin edebileceğiniz üzere. Her gün yapabileceğiniz bir aktivite değil ama arada kendinizi şımartıp, et restoranlarına gitmenizi tavsiye ederim.

Tunus ayrıca güzel sahillere ev sahipliği yapan bir Akdeniz ülkesi dolayısıyla bol bol yüzün ama deniz analarına dikkat edin fazla miktarda sahillerde deniz anası var. Sebebi ise ne yazık ki kirlilik. Maalesef Akdeniz’deki kirlilik Tunus’taki sahillerde fazla miktarda denizanası olmasının sebebi. Denize girdikten sonra da eve gidince hızlı duş almaya çalışın. Çünkü turistik bölgelerde 9’dan sonra su kesintileri yaşanabiliyor özelliklede yaz mevsiminde. Temel sebep suyu idareli kullanmak. Yani bilinçli bir su kesintisi çünkü su kıtlığı yaşanan bu ülkede suyun idareli kullanılması gerekiyor. Benim gözlemlerim bu kadar umarım keyifle okumuşsunuzdur. Eksikler var fazla yok tamamen samimi fikirlerim. ESC düşünceniz varsa tamamen sizin kararınız ama Tunus’a gelmek güzel bir deneyim oldu benim için tavsiye ederim, gezin görün derim :) 







No comments:

Post a Comment