Friday, 3 January 2025

2025'E SLOVAKYA'DA MERHABA DEMEK...

Aralık ayı sona erdi, yeni yıl hepimize şans ve mutluluk getirsin. Bu Aralık ayı, hayatımın en unutulmaz anılarını biriktirdiğim, derin bağlar kurduğum ve kendimi daha da geliştirdiğim bir dönem oldu. O kadar çok şey yaşadım ki, hangisinden başlasam bilemiyorum.

Öncelikle Christmas anılarımı paylaşmak istiyorum. Burada Aralık ayı, sanki bir masal diyarındayım gibi hissettirdi. Christmas hazırlıkları, yeme-içme telaşı, yeni yıl beklentileriyle dolu bu ay, Slovakya'daki evimi gerçekten de evim gibi hissettirdi. Ayın başında oda arkadaşımla birbirimize "Advent Calendar" aldık ve her sabah o küçük kutuları heyecanla açarak Christmas'ın gelmesini heyecanla bekledik. 


Bu ay, Christmas geleneklerini ilk defa deneyimlediğim için çocukça bir heyecan vardı içimde. Okullarda düzenlenen etkinliklerde öğrencilerimin rengârenk kostümlerle şeker ve hediyeler dağıtması, arkadaşlarıyla birlikte şarkılar söylemeleri beni büyüleyen bir manzarayı gözlerimin önüne serdi. Öğrencilerimin bu geleneksel aktivitelere katılmasına tanık olmak, büyük bir anlam taşıyordu. Tatil öncesinde yaptığımız Christmas yemeği ise unutulmazdı; her ülkeden getirilen lezzetlerle dolu bir sofrada, sevdiklerimizle paylaştığımız o anılar her şeye bedeldi.

Aynı hafta, host ailemle de buluşma şansım oldu. Seyahat tutkumdan dolayı bana aldıkları seyahat çantası ve küçük hediyelerle kalbime dokundular. Buradaki yaşamıma iyice alışmış hissediyorum ve bu his, her geçen gün içimi daha da büyük bir mutlulukla dolduruyor. Christmas günü ise Berlin'de oda arkadaşımın ailesini ziyaret ettim. Nina'nın evinde, ailesiyle tanışma ve onlarla vakit geçirme fırsatı bulmam benim için çok özel bir deneyimdi. Annesi, babası, büyükannesi, büyükbabası ve kedileriyle birlikte, o büyülü Christmas yemeğinde bana sofralarını ve sevgilerini açtılar. O anlarda, kendi ailemi ne kadar özlediğimi daha derinden hissettim.





Christmas yemeğimizin ardından, aylardır hayalini kurduğum o büyük yolculuğa çıktım. 16 gün sürecek bu unutulmaz serüvende, yanımda yalnızca düşüncelerim ve bir sırt çantası dolusu eşya vardı. Her anısı, güzellikleri kadar zorlayıcıydı. İlk defa tek başıma bir yolculuğa çıkıyor ve her adımda büyük bir deneyim yaşıyordum. Bu serüven beni sınıyor, ama aynı zamanda güçlendiriyordu.

Her yeni şehirde, her yeni şansında, kendi benliğime bir adım daha yaklaşıyordum. Bratislava, Budapeşte, Berlin, Eindhoven, Amsterdam, Rotterdam, Brugge, Brüksel, Paris ve Prag... Her birinde farklı hikayeler, yeni insanlar ve tatlarla tanıştım. Tanıştığım insanların gülümsemeleri, tattığım yeni lezzetlerin verdiği heyecan ve gözlerimin önünde açılan manzaralar beni farklı dünyalara sürükledi. Her şeyde yeni bir anlam, her adımda yeni bir umut vardı



Yılbaşı gecesi, Paris'ın o büyük ihtişamı altında, Eyfel Kulesi'nin gölgesinde yeni yılı karşladım. Işıkların şehrin üzerinde dans ettiği o an, kalbimde tarif edilemez bir heyecan, büyük bir umut hissettim. Yeni yıla girerken dilediğim tek şey, bu yılın da yolculuğum gibi yeniliklerle, güzelliklerle ve unutulmaz anılarla dolu olmasıydı. Paris'in büyüsü altında, önümde uzanan yeni yılın bana getireceği her şeye açığım ve büyük bir heyecanla bekliyordum.




No comments:

Post a Comment