Ben Betül Barut. Roma+
Projesi gönüllüsüyüm. Romanya’nın Ciorogarla kentinde 1. ayımı doldurdum ve
sizlere bu blog yazımda deneyimlerimden bahsetmek istiyorum. Gönüllülük
faaliyetlerime Türkiye’de çeşitli derneklerle başlamıştım. İlk yurt dışı
deneyimimi de ESC projesi ile gerçekleştireceğim için çok mutluydum.
Katıldığım bir proje sayesinde İYACA ile tanışma fırsatım oldu ve
araştırdığımda güvenilir bir dernek olduğunu öğrendim. Roma+ Projesi’ne
seçildikten sonra ilk işim zorlu bir süreç olan vizemi almaktı neyse ki İYACA
sayesinde tahminimden çok kolay oldu 3 gün içerisinde vizemi aldım. Sonunda
yolculuk tarihimiz geldi. İstanbul’dan 10 saatlik otobüs yolcuğu sonunda
konaklayacağımız yurda ulaştık.
3 aylık projemiz zorbalık
konusu üzerindeydi. Haftanın bir günü ofise gidiyoruz. Ofisteyken okulda
öğrenciler ile hangi etkinlikler ile daha etkili ve verimli öğrenme alanı
oluşturabiliriz bunun hakkında takım çalışmaları yapıyoruz. Haftanın diğer günü
ise lisedeki öğrencilerle buluşup hazırladığımız etkinlikleri uyguluyoruz.
Girdiğimiz sınıflarda dezavantajlı öğrenciler oluyor onların gönüllülerine
dokunmak, onlarla iletişime geçmek bizim motivasyonumuzu arttırıyor.
Mentörümüz Mihai ve
Georgiana ile Rumence derslerimiz oluyor. Gündelik konuşma dilini öğreniyoruz.
Öğrendiğimiz kelimeleri Rumen biriyle karşılaştığımızda kullanmak onları çok
mutlu ediyor. Bazen Rumence
derslerimize Romanya’daki gönüllü öğrenciler giriyor bizde onlara Türkçe
kelimeler öğretiyoruz. Cuma günleri ise kültürel gezi günleri
oluyor. İlk hafta Romanya’nın başkenti Bükreş’i tanıma amaçlı harita
yardımıyla şehri keşfettik. Kültürel ve sosyal faaliyetlere bolca zaman
ayırabiliyoruz. Bucureşti-Cluj futbol maçına biletlerimiz aldık.
Maçı oradaki insanlarla izlemek çok keyifliydi. Sonraki haftalar buradaki
gönüllülerimiz ile birlikte köy müzesi, resim müzesi, manastır vs. gittik.
Hafta sonu ise boş vakitlerimiz oluyor. Biz de bu boş vakitlerimizde gezi
planlaması yapıyoruz. Bükreş’te Avrupa’nın en büyük binası olan Parlamento
Sarayı, farklı mimarisi ile Catedrala Patriarhală görmenizi istediğim favori
mekanlarımdandı.
Geçen haftaki
planımız ise çok merak ettiğimiz Drakula kalesinin bulunduğu Braşov’du.
Bütçemize uygun olsun diye BlaBlaCar ile gittik. Şanslıyız ki Cumartesi günü
aynı şoförle gidip Pazar günü aynı şoför ile geri döndük. Braşova ilk kez
gittiğimizi söylediğimizde bize yardımcı olabileceğini söyledi ve iki gün
boyunca görmemizi istediğimiz yerlerde bize rehberlik etti.Bir şehri
rehberle gezmenin ne kadar da keyif vereceğini anlatmaya gerek yok bence. Braşov’da Bran
Kalesi ve Karaiman Manastırı favorim oldular.
Şubat ayına girdik Türkiye’den kar fotoğrafları
görürken burada hala kar yağmadı. Ciorogarla’da her şey yolunda bir sonraki
blog yazımda görüşmek üzere.
No comments:
Post a Comment