Friday, 10 April 2020

KORKULAR VE HAYALLER


Güzel bir akvaryumun içinde yaşıyoruz ama denizin olduğunu görmüyoruz. Belki de bunun en büyük nedeni korkularımızdır. Ancak korku aynı zamanda içinde, bu durumdan kurtulabileceğimizin umudunu da barındırır. Sadece, çoğumuz bunu görmek istemez. Ama ben görmeyi tercih edenlerdenim. Anksiyetemle yaşamayı her ne kadar öğrenmiş olsam da ilerlemesini engellemek, belki de yavaş yavaş azaltmak için, bulduğum bu fırsatı değerlendirmek istedim. Güvenli bölgem olan evimden çıkmak normalde bile bana zor gelirken başka bir ülkeye gitmek, iki ay boyunca farklı bir yaşam tarzı benimsemek ilk başta o kadar zor geldi ki… Defalarca vazgeçme düşüncesi beynimi ele geçirmeye çalıştı ama korkularımı yenme isteği her zaman daha ağır bastı ve bana göre büyük bir çılgınlık olan yurtdışına çıkışımı gerçekleştirdim. Bükreş’e indiğimde mentorumuz olan Mihai, oldukça samimi bir şekilde beni karşıladı.  Bu samimi ve içten karşılama başlangıçta duyduğum endişelerimi azaltmamda büyük ölçüde yardımcı oldu. Ardından Mihai ile birlikte, diğer gönüllülerin de olduğu yurda gittik. Arkadaşlarımın da yardımıyla yurttaki işleyişin ve okuldaki aktivitelerin nasıl ilerlediğini öğrenmeye başladım. Ve buradaki maceram bu şekilde başlamış oldu.
İlk zamanlarda diğer grup arkadaşlarımla daha sonra da tek başıma şehri keşfetmeye çıktım. Dilini dahi bilmediğim, sokaklarına aşina olmadığım bir şehirde vakit geçirmek, bilinmeyen yerleri bulmak için kaybolmak gibiydi.Zamanımızın büyük bir kısmını ayırdığımız öğrencilerden bahsedecek olursam, birbirinden farklı düşüncelere sahip olan onlarca öğrenciyle vakit geçirdim. Her birinin farklı hayalleri, farklı umutları veya umutsuzlukları ve korkuları var. Kimisi kendine olan yolculuğunu daha şimdiden başlatmış, kimisi ise kaybolup gitmiş. Zaman geçtikçe ve birbirimizi tanımaya başladıkça öğrencilerle iletişim kurmak çok daha kolay bir hal aldı.
Yaşanılan vedalarında olduğu son bir ayım çok hızlı geçti. Artık gitme vakti. Keyifli bir gönüllülük deneyimi yaşamanız dileğiyle
 




No comments:

Post a Comment