Merhabalar. Bugun EVS’imin son günü. Bir yıl nasıl bu kadar çabuk geçti anlayamadım. Bir yandan evime, aileme, arkadaşlarıma döneceğim için mutluyum ama diğer yandan buradaki evimden ve ailemden ayrılacağım için içimde bir burukluk var. Sanırım bu bir yıllık süreçte kendimi EVS dışında hiçbir yerde bu kadar çok geliştiremezdim. Bu bir yıllık süreçte İngilizcemi geliştirdim ve birazcık da olsa Rumence öğrendim. Birçok farklı ülkeden ve kültürden harika insanlar tanıdım ve harika anılar biriktirdim. Bu da demek oluyor ki bir sürü farklı ülkede kalacak yerim var. Kendi başıma yaşamayı, ev idare etmeyi ve en önemlisi yemek yapmayı öğrendim.
EVS’nin bana kazandırdığı bir diğer güzel şey de bana özgüven, disiplin ve takım çalışmasını katarak beni iş hayatına alıştırdı ve gelecekte ne yapmak istediğime ilişkin fikirlerin oluşmasına katkı sağladı diyebilirim. Buraya ilk geldiğim zamanki halimi ve şimdiki halimi karşılaştırdığımda arada dağlar kadar fark görüyorum. İnsanların bu program ile yeni şeyler öğrenmesi kendilerini geliştirmesi güzel tabii ama her güzel şeyin bir sonu var ve sonlar genelde üzücü olur. Bugün arkadaşlarımla vedalaştım.
Onlarla EVS gönüllüsü olarak son kez sohbet ettim. Ardından herkes kendi memleketine harika anılarla geri döndü. Ancak biliyorum ki bu bir son değil, tekrar buluşacağız. Tek fark bir sonraki buluşmamızda herkesin farklı bir hayatı farklı bir sorumluluğu olacak. Bu biraz üzücü ve burada alıştığımız hayattan farklı. Ama yine de bir şekilde yolumuza devam etmeliyiz çünkü yerinde duran geriye gidiyor demektir.
Onlarla EVS gönüllüsü olarak son kez sohbet ettim. Ardından herkes kendi memleketine harika anılarla geri döndü. Ancak biliyorum ki bu bir son değil, tekrar buluşacağız. Tek fark bir sonraki buluşmamızda herkesin farklı bir hayatı farklı bir sorumluluğu olacak. Bu biraz üzücü ve burada alıştığımız hayattan farklı. Ama yine de bir şekilde yolumuza devam etmeliyiz çünkü yerinde duran geriye gidiyor demektir.
No comments:
Post a Comment