Tuesday, 10 September 2019

Volunteerin Tool for Youth Empowerment


Iyaca’nın instagram sayfasında projeyi görüp başvurumu yaptım. Başvurumu yaptıktan bir süre sonra projeye kabul aldığımı öğrendim. Proje için tüm katılımcılarla birlikte whatsapp grubu kuruldu. Whatsapp grubunda yapılacak tüm hazırlıklar paylaşıldı ve projeye gideceğimiz günü beklemeye başladık.
Nihayet 31 Ağustos tarihi geldi ve Ankara’dan İstanbul havalimanına uçuşumuzu gerçekleştirdik. İstanbul’dan Bulgaristan’ın Obzor şehrine otobüsle geçtik. Otobüs yaklaşık sekiz buçuk saat sürdü. Yolculuğumuzun büyük bir bölümünü uyuyarak kolay bir şekilde tamamladık. Obzor’da otobüsten indiğimizde kalacak yerimizi bulup gitmemiz yaklaşık 10 dk sürdü ve kolayca yerleştik.
Kalacağımız yer bir geust house du ve oldukça temiz ve düzenliydi. Hatta bu zamana kadar kaldığım en iyi geust house du diyebilirim. Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş ve ayarlanmıştı. Tüm proje boyunca da bu temiz ve titiz düzen hiç bozulmadı. Proje boyunca yemeklerimiz geust house yakınındaki bir resturantta yedik. Yemekler Türk yemeklerine yakın olsa da bir miktar tadlarına alışmakta zorladım. Ama yemeklerde çorba, ana yemek, salata ve meyve bulunduğundan ana yemeği yemediğim zamanlarda da aç kalmadım.
Projeler genel olarak sabah 9:30’da kahvaltıdan sonra başladı. Her etkinlikten önce oyunlar ve energizerler yapılarak etkinliklere karşı motive olmamız sağlandı. Etkinliklerin hemen hepsi grup oluşturularak yapıldı. Gruplar çoğu zaman international takımlardan ve rastgele bir şekilde oluşturulduç Böylece her ülkeden insanlarla tanışıp beraber etkinlik yapabilme fırsatımız oldu. Etkinlikler ise zihin çalıştıran herkesin kendi fikrini ortaya koymasıyla yeni şeyler ortaya koymaya ve üretmeye dayalıydı. Proje kapsamında Volunteering ve bunun geliştirilmesiyle ilgili etkinlikler yaptık. Etkinlikleri yaptıktan sonra ise her grup kendi yaptığı projeyi flipchartlarla birlikte sunumunu gerçekleştirdi. Bu etkinlikleri her gün farklı bir ülke tasarlayıp yönetti. Oldukça farklı etkinlikler ve ürünlerin ortaya çıktığını söyleyebilirim.

Projeleri yaparken 2 saatte bir kahve molası verip atıştırmalık bir şeyler yedik. Ayrıca öğle yemeğinden sonra akşam 5-6 ya kadar ara verildi. Obzor deniz kıyısında bir şehir olduğundan bu arayı daha çok sahilde denize girerek geçirdik. Projenin bir gününde Varna şehrine gezi düzenlendi. Varna gerçekten çok güzel ve herkesin gelip görmesi gereken bir şehir. Varna’da proje boyunca çok iyi anlaştığımız Makedonyalı grupla beraber gezip şehri keşfettik ayrıca bir sürü güzel fotoğraf çektirerek güzel anılar biriktirdik.

Ayrıca projede bulduğumuz süre boyunca akşamları yemekten sonra 1 veya 2 ülke kendi kültür gecesini gerçekleştirdi. Her ülke kendi içeceklerinden ve yiyeceklerinden getirmişti ve kendi geleneksel danslarını bizlere öğretmeye çalıştı. Biz de Türkler olarak kendi kültür gecemize baklava, lokum, kuruyemiş, kurabiye, Türk kahvesi, tef, halay mendilleri Türk bayrağı ve Atatürk resmi getirmiştik. Ülkeler arasında en çok ilgi gören ülkelerden biriydik ve herkes bizim baklava ve lokumlarımızdan yiyip Türk kahvemizden içmek için can atıyordu. Her şey bittiğinde ise geriye bizim için güzel anılar kaldı. Birbirimizden ayrılmakta çok zorlandık ve bir daha görüşmek için birbirimize söz verdik… Her şey oldukça eğlenceliydi… Bulgaristan’da gençlik değişimine katıldığım için oldukça mutluyum.




No comments:

Post a Comment