Nisan ayı, iç içe geçmiş etkinliklerle, yeni yüzlerle ve unutulmaz anılarla dolu bir ay oldu. Ayın ilk günleri, katıldığımız organizasyonlar ve tanıştığımız sayısız insanla başladı. Kariyer fuarı, yerel etkinlikler ve Çekya’dan gelen bir organizasyonun bizi ziyaretiyle dopdolu bir başlangıç yaptık.
Bir diğer anlamlı deneyim ise
Cadca’da gerçekleşen modern Birleşmiş Milletler simülasyonuydu. Mentorümle
birlikte Türkiye’yi temsil ettik. Kendi ülkem adına böyle bir etkinliğe
katılmak hem gurur verici hem de ilham doluydu. Yoğun geçen bu haftanın
ardından ise uzun zamandır sabırsızlıkla beklediğim Easter tatili geldi çattı…
İlk durağım, hayalini kurduğum
şehirlerden biri olan Danimarka’nın büyülü başkenti Kopenhag’dı. Uçağım oraya
indiğinde gözüm ilk olarak çiçek açmış ağaçlara takıldı. Türkiye’de baharın
gelişini müjdeleyen geleneklerden biri olan marteniçka bilekliğimi çıkarıp
Kopenhag’da bir ağaca bağladım. Güzel bir dilek dilemeyi de ihmal etmedim.
Şehir gerçekten büyüleyiciydi. İnsanlar mutluydu, herkes İngilizce biliyordu ve
kendimi çok güvende, çok huzurlu hissettim. Botanik bahçelerinde dolaşırken,
kelebek müzesinde büyülenirken, kendimi bir anda Tivoli Bahçeleri’nin sihirli
atmosferinde buldum. Neredeyse tüm oyuncaklara bindik. İçimdeki çocuğun
kahkahası hâlâ kulağımda.
Kopenhag’dan ayrılmak çok zordu ama
yolculuk devam ediyordu. Sıradaki durağımız Polonya’nın incisi Gdansk’tı. Bu,
Polonya’ya yaptığım ilk ziyaretti ve Gdansk gibi harika bir şehirle tanışmak
büyük bir şanstı. Şehrin tarihi dokusu, renkli sokakları ve insanları beni
büyüledi. Ancak en unutulmaz anımız, Baltık Denizi kıyısında yaşandı. Hava
oldukça serindi ama ayaklarımızı denize sokarken içimizi saran özgürlük hissi
her şeye bedeldi.
Tatilin son durağı ise Krakow oldu.
Her köşesi tarih, sanat ve anlamla dolu bu şehir, ruhuma iyi geldi. Tatil
boyunca her şehir bana farklı duygular, yeni bakış açıları ve ilhamlar kattı.
Slovakya’ya döndüğümde ise
bambaşka, çok özel bir haberle karşılandım. Host annemin hamile olduğunu
öğrendim. Bu haber beni tarifsiz bir şekilde heyecanlandırdı ve mutlu etti. Bu
güzel gelişmeyi kutlamak için birlikte doğa yürüyüşüne çıktık. Host
kardeşlerimle yeniden zaman geçirmek çok iyi geldi; onları gerçekten özlemişim.
Nisan, bir yolculuktan diğerine
savrulduğum, her anında yeni bir şey öğrendiğim, bazen yorulduğum ama en çok da
ruhumu doyurduğum bir ay oldu. Her adımda içimde büyüyen minnet duygusu,
yaşadığım her şeyin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlattı.
No comments:
Post a Comment