Tuesday 31 July 2018

Benim AGH Maceram

Merhaba ben Sıla,
Merhaba ben Ankara Üniversitesi Kimya mühendisliği birinci sınıf öğrencisi hazırlığı yeni bitirmiş olan bir öğrenciyim. Bu tarz projeleri uzun zamandır takip ettiğimi belirtmek isterim. Bu proje diğerlerinden farklı olarak daha içten daha samimi geldiği için başvurdum ve seçildim şuan yaklaşık 3 haftalık zaman dilimini geride bıraktım. Öncelikle daha önce hiç duymadığım AGH hakkında konuşmak istiyorum. Nedir bu AGH? AGH 18-30 yaşları arasındaki kişilerin herhangi bir kar gözetmeksizin gezip görmek öğrenmek için yurt dışında kısa veya uzun zamanlı yaptıkları bir gönüllülük programıdır. Benim projem olan LifEVS Romanya’nın Arad şehrinde güzel sakin ama küçük bir yerdi açıkça söylemek gerekirse çok bir beklentiyle gelmemiştim buraya ama şuan hiç bitmemesini istiyorum diyebilirim burada belki bir daha yakalayamayacağım fırsatları yaşama şansı buldum örneğin ailemle yaşadığım için belki de hiç yurtta kalmayı deneyimleyemeyecektim. 


Burada çok farklı ülkeden insanlarla tanıştım hepsinin ayrı ayrı beni zenginleştirdiğini düşünüyorum yemeğimizi kendimiz yapmak zorundaydık  bazen aç kalsam da benim için çok güzel bir tecrübeydi burada yaşadığım her şeyi bir kazanım bir tecrübe olarak görüyorum bilgisayarı aktif kullanmayı öğreniyorum Türkiye’yi tanıtıyorum tencerede Türk kahvesi yapıyoruz demem o ki iyi ki gelmişimJ Size birazda yolculuk serüvenimden bahsetmek istiyorum bu projeye arkadaşım Ünsal ile birlikte gelmiştik bu serüvenin başlangıcında “acaba nasıl olacak” “ne gibi zorluklarla karşılaşacağız”  “ya bizi sevmezlerse daha önce hiç iş tecrübemiz de yok ne yapacağız biz “ gibi soruları sorarken kendimizi valizimizi hazırlamış elimizde bilet uçağa binerken bulduk 😉 Bu arada uçak gerçekten küçüktü ve çok sallanıyordu önceden yemek yemenizi tavsiye ederim eğer patlıcanlı ekmeği sevmiyorsanız 😊😊

Birinci ayımı tamamlamaya az kala size kısaca seyahatlerimden bahsedeyim. İlk olarak Timisoara uçuşumuzu beklediğimiz 9 saat zaman geçirdiğim Bükreş’ten bahsetmek istiyorum şehir farklı havasıyla beni şaşırttı inanılmaz bir yağmurla karşıladı bizi havaalanında beklemek yerine şehri keşfe çıktık aslında merkezde bir yerden bir yere ulaşmak kolay görünse de bir o kadar zordu yollar çok genişti ve şehir merkezini biraz çembere benzetebilirdiniz. Şehir çemberin etrafında yer alıyordu. Burada ilk işimiz Romen hattı almak ailemize haber vermekti ikinci şaşırtan şey ise hattaki internetin bildiğimiz 50 GB oluşuydu ve gerçekten 6 € gibi bir fiyatı vardı. Uçuş zamanımız gelince Timisoara’ya doğru yola çıktık Timisoara’da bizi bekleyen araçla yurdumuza geldik eşyalarımızı yerleştirdik.

Hemen ardından şehri keşfe çıktık harika bir park ve bir göl vardı yurdun yakınlarında nerdeyse bütün günü orada geçirdik. Sonraki günler domates festivali hazırlıklarıyla geçti. Evet benimde aklıma herkes birbirine domates mi fırlatacak acaba? sorusu geldi ama sonradan anladım festivalin yapıldığı yer olan Macea domatesleriyle ünlü olduğu için bu adı almış yani uzun lafın kısası festivale kadar yerel gönüllülerle tanıştık broşürlerimizi dağıttık tanıtımı  yaptık ortaya güzel bir görüntü çıktı.

Arad sınır şehri olduğu için farklı yerler gezme fırsatı bulduk ilk merak ettiğimiz yer Budapeşte idi. Orada sadece 2 gece kaldık ama gerçekten şehir görülmeye değerdi belki bu proje olmasa bu fırsatları bulamayacaktık. Budapeşte’de görebileceğiniz her yer harika bir mimariye sahip köprü manzarasını söylemiyorum bile. Daha gezip görmek istediğimiz çok yer var ama şimdilik bu kadar sizde gezip görüp farklı kültürlerle bir arada olmak istiyorsanız AGH tam size göre bütün arkadaşlarıma tavsiye ediyorum ve çok sevdiğim Budapeşte’den birkaç kare ekliyorum… 😊

No comments:

Post a Comment