Wednesday 6 April 2022

Yasas! Xylokastro’dan Herkese Merhabalar!

Xylo Birinci Ay 
Yunanistan’a vardığım andan itibaren ilk dikkatimi çeken şey Türkiye’ye benzerliği oldu. Mutfağından mimarisine, mimarisinden diline birçok benzerlik var. Yemek konusunda fazla seçici bir insan olduğum için projeye başlamadan aklımda soru işaretleri vardı ancak buraya geldikten sonra mutfakların benzerliği beni rahatlatmış oldu.

Proje aktivitelerinden bahsedecek olursam ilk başta doğayı koruma amaçlı olması insanı direkt olarak içine çekiyor. Xylokastro’daki ormanı temizlerken içinize temiz hava çekmek çok güzel bir his. Sahildeki aktivitemiz olan çalı çırpı ve dalları birleştirerek istiflemek bazen yorucu olsa da genel anlamda deniz manzarasıyla eğlenceli bir hale gelebiliyor. Gelecek ay itibariyle ilkokul öğrencilerini geri dönüşümle ilgili bilgilendirmek için ormanda eğlenceli aktiviteler yapmaya başlayacağız. Projeye başladıktan sonra mentorumuz Elena’nın öğretmenliğinde Yunanca dersleri almaya başladık. Yunanca alfabesinden dolayı karışık gibi görünen bir dil. Alfabesini kavradıktan sonra öğrenme süreci muhtemelen çok daha eğlenceli bir hale gelecektir. Türkçe ve Yunanca’da çok benzer kelimeler olduğunu ilk öğrendiğimde oldukça şaşırmıştım. Bu kelimelere örnek olarak Türkçe baba kelimesini verebilirim, Yunanlar babas olarak kullanıyorlar.

İlk ayımda Yunanistan içinde fazla seyahat etme şansım olmadı. Buradaki ilk hafta sonunda Patras’a oradaki karnaval için günü birlik bir yolculukta bulundum. Patras’ta en çok beğendiğim yer kesinlikle arkeoloji müzesi oldu. İçerisinde birçok tarihi eser bulunan müzede Patras şehrinin geçmişinden o bölgede yaşamış insanlara ve savaşlara ait o kadar detaylı bilgiler öğrenmek benim gibi her zaman farklı bilgilere açık birisi için mükemmel bir tecrübeydi. Ayrıca Patras kalesine çıkan merdivenlerdeki dekorasyonu ve kalenin manzarasını oldukça beğendim. Maalesef günü birlik bir ziyaret olduğu için Patras karnavalını tam olarak tecrübe etme şansım olmadı.

Yunanistan’ın resmi tatil günlerinden olan Clean Monday’i tecrübe etme fırsatım oldu. Bu gün Paskalya bayramından önceki altıncı Pazartesi kutlanıyor. İnsanlar bu günü uçurtma uçurarak ve bu güne özel yiyecekler tüketerek geçiriyor. Bu gün kurulan sofralarda lagana dedikleri bir tür susamlı özel ekmek tüketiyorlar. Bu ekmek öğrendiğime göre sadece o güne özel yapılıyormuş ve bütün fırınlarda ve süpermarketlerde bulunabiliyormuş. Sofralarında ayrıca taramas dedikleri balık yumurtasından yapılan bir meze türü, çeşitli deniz ürünleri, zeytinyağı, fasolada dedikleri fasulye çorbası, halva dedikleri tahin helvası, dolmadakis dedikleri yaprak sarma ve turşi dedikleri karışık turşu bulunuyor.

İlk ay için yazacaklarımı burada noktalıyorum, gelecek ay görüşmek üzere. :)

 

No comments:

Post a Comment