Merhabalar ben Sena,
Burada size 4 Nisan’da başlayan Romanya
yolculuğumdan bahsedeceğim.
4 Nisan Çarşamba günü sabah 10.00 da başlayan
yolculuğum ilk durağı olan Braneşti’ye geldiğinde başlamış oldu. İlk olarak ilk
defa farklı bir ülkeye gelmemin vermiş olduğu heyecan ama bir yandan da
ailemden ilk defa bu kadar uzak olmamın vermiş olduğu korkuyla ne yapacağımı
bilemeden yerleşmeye başladım. İçimde hem önümdeki 3 ayın nasıl geçeceğinin
merakı hem de acaba burada nasıl yapabileceğim endişesiyle ilk gün açıkçası
benim için biraz zorluydu. Ama şöyle bir şansım vardı. Hem geldiğimizde farklı
milletten insanlar vardı hem de ben Türkiye’den bir arkadaşımla birlikte
gelmiştim. İlk haftam çok hızlı ve çok hareketli geçti. Birlikte geldiğimiz
grupla hiç ayrılmadan her şeyi beraber yaptık. Beraber öğrendik beraber
keşfettik. Bu bana biraz daha güç verdi. Yabancı milletten insanlar tanımak
paha biçilemezdi. İster istemez içimde hep bir kendi milletim kendi ülkem kendi
örf adetlerimin kıyaslamasını yaptım. Buraya gelmemdeki asıl amaçlardan birisi
de buydu aslında.
Farklı bir kültürü farklı insanları farklı değerleri farklı
yaşantıları görüp kendi ülkemdeki eksi ve artıları fark edip bundan sonraki
yaşamımda ona göre hareket etmek. İkinci olarak merak ettiğim şey ise Avrupa
Birliği bir ülkenin benim ülkemden ayrıcalıklarının ne olduğunu fark etmekti.
Bunları kafamdan sentezleyip kendime vizyon katmak ve bakış açımı genişletmek
amacıyla geldiğim bu yer benim için çok büyük bir fırsattı. İlk ay daha çok
gezmek ve öğrenmekle geçti asıl maceram ikinci ayın başında başladı.
Projemizin
asıl yeri olan Ciorogarla’ya geçtik. Burası Braneşti’ye nazaran daha iyiydi.
İnsanlar bize karşı çok kibarlardı. Öğrenciler de öyle. Bizim için birçok şey
yaptılar, çok güzel ağırlandık ve ağırlanmaya da devam ediyoruz. Okulda
çocuklara kendi dilimizi ve kültürlerimizi gösteriyoruz. Onlar da bize aynı
şekilde Romanya’nın dilini ve kültürünü gösteriyorlar. Artık burada insanlar
bizi gördüklerinde Türkçe ‘merhaba’ ‘nasılsın’ diyorlar J tabi biz de aynı
şekilde her gördüğümüze ‘Bine!’ ‘Ce Faci’ demeden duramıyoruz. J
Yani anlayacağınız burada her şey
çok güzel gidiyor ve tahminimce gitmeye de devam edecek çünkü her geçen gün bir
öncekinden daha dolu ve güzel geçiyor. Bir günümüz bir öncekini aratmıyor. EVS’
sayesinde bu imkanı bulmak çok güzel bir şans. Bence geç olmadan sizde Avrupa
Gönüllü Hizmeti ’ne başvurup böyle paha biçilemez bir fırsattan
yararlanmalısınız.
No comments:
Post a Comment